TEKNOLOJİK DÜNYAYA PERSPEKTİF BAKIŞ

Günler geçtikçe ilerleyen 21.yüzyılın ilk yarısının bünyelerimizde yarattığı teknolojik etkiye bir perspektif bakış yapmaya ne dersiniz?

Zaman hızla akıp geçiyor ve bizler sanki bir kum saatinin içinde bir aşağı bir yukarı savruluyor gibiyiz. Teknolojik gelişmeleri  takip etmek bir uzmanlık sanatı gerektiriyor.

Belki de ilerleyen zamanlarda bir kurs açılır ve bizde oraya koşarak kayıt yaptırmaya gideriz.Ya da özel hoca tutarız ne de olsa çağın gerisinde kalmamak gerek.

Teknoloji hayatın her alanına girmiş durumda ve saniyenin milyonda bir hızıyla yeni ,değişik,akla hayale gelmeyen tasarımlarla karşılaşıyoruz. Modern dünyanın gereklerinden birisi de teknolojiye ayak uydurmak diyebiliriz. Artık yeni doğmuş bebekler bile teknoloji ile iç içe yaşıyor.

Bebek ağladığı zaman bebek telsizleri devreye giriyor ve bebeğin annesi “bip” sesini duyuyor bir bakıyor gerçekten bebek ağlamış.

Bak sen şu işe…Bir son model telefon alıyoruz tamamen full donanım ekranı, hafızası,bilmem kaç megapiksel fotoğraf özelliği var.

Sabah bir uyanıyoruz o da ne sizin telefonunuzdan daha üstün özelliklere sahip başka bir telefon çıkmış.

Herhalde bu şoku atlatabilmek için bilim adamları ilerde bir ilaç üretirler diye düşünüyorum. Bizlerde yutarız ve rahatlarız. Hani nerde kaldı insan gücü, emeği, alın teri…

Artık her şey makineleşmiş ve robotik hale gelmiş durumda. Bir sürü araştırmalar yapılıyor çoğu insan birbiriyle konuşurken göz temasından kaçınıyormuş. Nedenini anlamak çok da zor olmasa gerek

.Eskiden akşamları insanlar oturur sohbet ederdi. Çoluk çocuk sadece sokaklarda oyun oynardı. Çünkü gerçek iletişim vardı.

Mesela şu an yazımı kağıt kalem yerine bilgisayarda yazıyorum. Nereden nereye..

Biz insanlar oturup düşünelim biraz teknolojik aletleri değil birbirlerimizin ellerini tutalım.

Gerçek hayatı yaşayalım.

Olmaz mı???

Eda BİLİCİ