Yurt içi ve dışındaki operasyonlarda başarıyla görev yapan döner kanatlı vurucu İHA Kargu'ya talep artıyor.
STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ Genel Müdürü Murat İkinci, açıklamada, şirket olarak son dönemde katettikleri mesafeyi Türk savunma sanayisinin vitrine çıktığı 14.Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'na (IDEF'19) sergilediklerini söyledi.
Fuarda, deniz sistemleri, siber güvenlik çözümleri ve otonom sistemlerinin çok ciddi ilgi gördüğünü ifade eden İkinci, döner kanatlı vurucu İHA Kargu'nun sürü hale getirilmesinin yerli ve yabancı katılımcıların ilgisiyle karşılaştığını belirtti. İkinci, şöyle konuştu:
"MİLGEM konseptinin devamı olarak faaliyetleri sürdürülen 'İ' Sınıfı Fırkateyn tasarımı ve bu konuda yapılan çalışmalar ilgi çekti. Denizaltı konusunda hem Pakistan'da hem de Türkiye'de yapmış olduğumuz çalışmaların benzerlerini kendi ülkelerinde görmek isteyen ülkelerin büyük ilgisiyle karşılaştık. Bununla beraber siber güvenlikle ilgili kabiliyetleri gösterdiğimiz alan özellikle yabancı katılımcılar açısından ilgi çekici oldu. Yapay zeka kullanarak siber güvenlikle ilgili sıkıntılara çözüm olabilecek ürünlerimiz var. Bu anlamda STM uluslararası rakiplerinden ayrışan bir noktada. Yurt dışına ihracat potansiyeli olan ürünlerin ilgi görmesi bu konuda ülkemizin ihracatına katkıda bulunacağından dolayı son derece sevindirici oldu."
- Birlikte uçmaya, görev paylaşmaya başladılar
İkinci, otonom teknolojilere ciddi yatırım yaptıklarını ve Kargu İHA'larının sahada başarıyla hizmet ettiğini söyledi.
Karguların kabiliyetlerini geliştirmek üzere çalışmalar yaptıklarını anlatan İkinci, yapay zeka, bilgisayarlı görü ile yeni yetenekler kazandırılması, hedef türlerine göre patlayıcı çeşitliliğinin artırılmasına yönelik faaliyetler yürüttüklerini bildirdi.
Bireysel olarak başarıyla kullanılan Karguları, ilk kez 20'den fazla olacak şekilde sürü halinde ve kendi aralarında görev paylaşımı yapacak şekilde çalıştırmayı başardıklarını anlatan İkinci, şöyle konuştu:
"Bunu tamamen Türk mühendislerinin çalışmalarıyla başardık. Bu alan şu anda dünyada en üst seviyede ilgi çeken alanlardan bir tanesi. Gelişmiş olduğunu düşündüğünüz bütün ülkeler yapay zeka ve sürü teknolojilerine yatırım yapıyor. Bu alanda sahada kabiliyet gösterimi yapmayı başaran STM ülkemizde ilk ve tek. Bu anlamda kabiliyetlerimizi geliştirmek ve sürü halinde küçük platformlardan daha büyük platformlara veya farklı hedef türlerine saldırı yapabilmesi kabiliyetini geliştirmek için büyük yatırımlar yapıyoruz. Bunu da tamamen Türk mühendisleriyle yapmaya çalışıyoruz.
Bu anlamda önümüzdeki yıllarda Kargular başta olmak üzere diğer otonom sistemlerimizin sürü şeklinde hareket ettiğini, farklı hedef türlerine göre akıllıca üzerlerindeki mühimmatları kullanabildiklerini, yapay zekayla tehdit algılanmasını kendi başlarına karar vererek yapabileceklerini göreceğiz. Bunların başarılı örneklerini şu anda test ortamında sergiliyoruz. Bunların inşallah önümüzdeki yıllar içerisinde Türk Silahlı Kuvvetler (TSK) açısından da başarıyla kullanıldığını göreceğiz."
- "Ciddi bir ihracat potansiyeli var"
Murat İkinci, teslimat ve siparişlere ilişkin de şu bilgileri verdi:
"Şu anda 150'ye yakın Kargu, TSK kullanımına hazır, kullanılıyor. Bununla beraber bine yaklaşan bir sipariş portföyü olduğunu söyleyebiliriz. Sadece TSK değil, özellikle teknolojik olarak gelişmiş olduğunu düşündüğümüz ülkelerden de çok büyük bir ilgi ve talep var. Bu ülkelerin birkaç tanesinde başarıyla testlerimizi gerçekleştirdik. Çok ciddi bir ihracat potansiyeli olduğunu görüyoruz ve siparişleri bekliyoruz ama sayı vermek çok doğru olmaz şu aşamada. Çünkü bu tür sistemlerin başarısıyla doğru orantılı olarak kullanım alanının genişlemesi mümkün olacak. Özellikle farklı mühimmat türleri ve farklı uygulamalarda kullanılmasıyla beraber önümüzde çok büyük bir pazarın çıkacağını kolaylıkla söyleyebiliriz."
- İnsansız denizaltılar gündemde
Murat İkinci ayrıca denizaltılar ile otonom sistemler alanındaki kabiliyetlerinin birleştiği uygulamaların örneklerini de önümüzdeki dönemde ortaya koyacaklarını dile getirdi.
Otonom denizaltı çalışmaları için ciddi bir mühendislik altyapısına sahip olduklarını vurgulayan İkinci, şunları kaydetti:
"Bu konuda kendi kaynaklarımız ve Ar-Ge teşvikleriyle çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu iki kabiliyet birleştirildiğinde caydırıcılığı yüksek platformların çıkma olasılığı yüksek. Çünkü otonom sistemler kendi içerisinde yaşam ünitelerine gerek olmadan çok daha uzun süre, çok daha farklı şekilde hizmet edebilecek ve çok büyük bir caydırıcı etkiye sahip olacak platformlar. Bunların silahlı, özellikle torpido taşıyabilir hale getirilmesiyle şu anda elimizde bulunan konvansiyonel denizaltıların ve savaş gemilerinin görevlerini daha risksiz olarak yerine getirebilecek platformlar elde etmemiz mümkün."