Peki bir hacker sosyal güvenlik numarası, şifre veya kredi kartı bilgileri gibi özel bilgileri ele geçirdikten sonra onları nasıl paraya dönüştürüyor? Lider güvenlik duvarı ve UTM sağlayıcısı Watchguard’ın Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, bir siber saldırganın çaldığı bilgilerden nasıl para kazandığını adım adım anlatıyor.
Hackerlara şifrelerini veya diğer özel bilgilerini kaptıran kişiler, genelikle bir şifreyi birden fazla online platformda tekrar tekrar kullanıyorlar. Hackerlar bu kişilerden bir çok veriyi ele geçirdikten sonra önemli olanları aradan eliyor ve gruplandırarak bir nevi paketliyor. Ardından bu verileri başkalarına satarak ya da kendileri kullanarak paraya çeviriyorlar. Lider güvenlik duvarı ve UTM sağlayıcısı WatchGuard’ın Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez’e göre hackerların, çaldıkları kişisel bilgileri nasıl paraya dönüştürdüğü bilgisi, özellikle şirketlerdeki bilişim ve IT yöneticileri için oldukça önemli çünkü böylece hem önceden önlem alabilirler hem de bir veri sızıntısının ardından zararı en aza indirebilirler.
Siber saldırıların büyük bir kısmının para kazanmak için yapıldığını belirten Yusuf Evmez, bir siber saldırganın veri hırsızlığı gerçekleştirdikten sonra neler yapabileceğini 7 adımda sıralıyor.
1. Çalınmış Verinin Envanterini Çıkarmak: Hackerlar çalınan veri dosyalarının tamamını araştırarak kimlik doğrulama bilgilerine, isim, adres ve telefon numarası gibi kişisel bilgilere ve kredi kartı detayları gibi finansal bilgilere erişirler.
2. Kişisel Bilgileri Satmak: Siber saldırganlar bahsettiğimiz türdeki bilgileri bir araya getirip bir paket halinde satarlar. Bilgiler ne kadar güncelse değeri de o kadar çok olur. Kimlik numaraları, adresler, doğum tarihi ve kredi kartı bilgileri genelde 1 dolar ile 450 dolar arasında değer buluyor.
3. Değerli Verilere Ulaşmak: Bilgisayar korsanları kimlik doğrulama bilgilerini ve hesapları gözden geçirerek daha kazançlı olma potansiyeline sahip hesaplardan faydalanmak isteyecektir. Kamusal veya askeri adresler çok değerlidir. İnsanlar genellikle şifrelerini kurumsal hesaplarda tekrar tekrar kullandıkları için siber saldırganlar kişilerin bireysel hesaplarına ulaştıktan sonra kurum hesaplarını da ele geçirirler. Bir hacker böyle bir olayı tamamen kendisi planlayarak da gerçekleştirebilir ya da bilgileri deep web’te çok daha fazla paraya satarak değerlendirebilir.
4. Kredi Kartı Bilgilerini Kullanmak: Kredi kartı bilgileri gibi finansal bilgiler paket halinde satılır. Biraz bilgili hackerlar, kolay bir şekilde onlarca ya da yüzlerce kişinin kredi kartı bilgisini satın alabilir. Ardından gerçek kimliğinin saptanmasını engellemek adına o kredi kartıyla hediye kartları satın alır. Örneğin çalınmış kredi kartını kullanarak Amazon.com’dan hediye kartı alıp o kartı kullanarak istediklerini alırlar ve bunları tekrar satabilirler. Aldıkları teknolojik eşyaları eBay gibi legal alışveriş kanallarında satarak para kazanırlar.
5. Toplu Halde Ucuza Satmak: Hackerlar, saldırıdan birkaç ay geçtikten sonra grupların kimlik doğrulama bilgilerini toplu halde indirimli bir fiyata satarlar. Artık şirketle ilgili bilgiler daha az değerlidir çünkü şirket muhtemelen sızıntıyı fark edip sorunu iyileştirecek adımlar atmıştır ancak veriler hala bir şekilde kullanılabilir.
6. Sahte Vergi Beyannamesi Düzenleyerek Para İadesi Almak: Suç organizasyonları, çalınmış kimlik bilgileriyle sahte vergi beyannameleri doldurarak devlet hazineleri ve vergi idarelerinden vergi indirimleri almayı amaçlar. Çoğu vakada isimleri, adresleri, sosyal güvenlik numaraları ve diğer finansal bilgileri ayrı ayrı topladıktan sonra yeterli bilgiye eriştiklerinde onları kullanarak vergi beyannamesi doldururlar. Her ne kadar IRS sahtekarlığı %14 düşse de, sahtekarlar geçtiğimiz sene 783 milyon dolar çalmayı başardılar.
7. Fikri Mülkiyet Hırsızlığı Yapmak: Şirketler AR-GE’ye her sene milyonlarca dolar para yatırırken bu bilgilerin hackerler tarafından ele geçirilmesi korkunç bir durumdur. Örneğin birkaç sene önce hackerlar 50.000 Sony çalışanının e-mail, sosyal güvenlik numaraları ve maaş verilerini çalmıştı ama en kötüsü bu değildi. Gösterime girmemiş filmlerin yer aldığı IP adresleri de ele geçirilmişti. Bu gibi fikri mülkiyet hırsızlığı devletlerin de dikkatini çeken karmaşık bir problemdir.