Recep Kenan/Ataşehirveb.com
Ataşehir Belediyespor’un Kurucu Başkanı Semih Sadık Kayhan yeni sezonu, Ataşehir Belediyespor’u ve takımların hazırlıklarını değerlendirdi.
4 yıl gibi kısa sürede şampiyonluktan Türkiye’yi Avrupa’da temsile kadar bir çok başarıya imza atan Ataşehir Belediyespor’u kuran ekip içerisinde yer aldı ve bu başarında çok büyük pay sahibi Sadık Kayhan. Ataşehir Belediyespor’un Kurucu Başkanı olan Semih Sadık Kayhan ile yeni sezonda Ataşehir Belediyespor’u sıcak ve samimi bir ortamda konuştuk.
Sadık Kayhan; Ataşehir Belediyespor Kulüp Başkanı olarak, futboldan voleybola takımların yeni sezon hazırlıklarını anlattı sizlere temsilcimiz Recep Kenan ile yaptığı söyleşide.
OLAĞAN KONGRE ARALIKTA
*Yaklaşan Ataşehir Belediyespor Kongresi ile başlayalım. Ne zaman Kongre ve başkanlığa tekrar adaymısınız?
Ataşehir Belediyespor Kulübü’nün tüzüğünde 3 yıllığına seçiliyor, Yönetim Kurulu. Bizim de 3 yılımız Aralık ayının ilkyarısında doluyor. Doğal olarak ta Olağan Kongre’miz Aralık ayının içerisinde yapılacak.
Ataşehir Belediyespor Kulübü kurulduğu günden bu yana 4 yıl içerisinde hepinizin bildiği gibi beklide Türkiye’de benzerine rastlanmamış başarılar yakaladı. Başarılı bir çalışma döneminin Aralık’ta sonlandırılması gerekiyor. Bundan sonra yeni bir yönetim seçilmesi gerekiyor. Benim buradaki düşüncem; yönetimimizin içerisindeki arkadaşlardan veya Genel Kurulun onayacağı yeni bir arkadaşın bayrağı alıp, devam etmesi.
BAYRAĞI YENİ BİR ARKADAŞ ALSIN
*Sizin adaylık ile ilgili kararınız belli mi? Aday olacak mısınız yeni dönemde?
Ben yeni dönemde aday olmayı düşünmüyorum. Genel Kurulda bir arkadaşımız seçilecektir mutlaka.
*Görünen bir aday ya da açıklanmış adaylıklar var mı?
Henüz adaylığını açıklamış bir arkadaşımız yok. Bu konuda konuştuğumuz arkadaşlar benim devam etmemi istiyorlar. Ben de bayrağı bir başka arkadaşıma devretmek istiyorum. Aralık ayından sonra yeni bir arkadaş bu bayrağı alıp belki çok daha ilerilere doğru götürmeye çalışacaktır diye düşünüyorum. Ama ne olursa olsun Ataşehir Belediyespor Kulübü’nün üyeleri içerisinden iyi bir yönetim kurulu ve iyi bir başkan çıkacaktır. Ve inanıyorum ki bu bayrağı bizden çok daha ileriye taşıyacaktır.
ATAŞEHİR BELEDİYESPOR’DA KULÜP MANTIĞI OLUŞTU
*Siz çok önemli şeyler yaptınız. Çıtayı oldukça yükseltiniz. Yeni gelen yönetim ve başkanın işinin zor olduğunu söylenebilir mi?
Ataşehir Belediyespor’da kulüp mantığı oluştu artık. Biz yönetim olarak şunu söyledik; yaptığınız iş ne olursa olsun evinizde, işinizde, özel yaşamınızda hep en iyisini yapmaya gayret edin. Hedef bu olunca da başarı kendiliğinden geliyor. Bu kulüp mantığı olarak yerleşti artık. Bizden sonra gelecek arkadaşlar da aynı mantığı sürdürecektir. Sporun ahlaklı yapılmasına, başarıya endeksli ve Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de koyduğu ilkeler doğrultusunda, diyor ya; “Ben sporcunun zeki, Çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.”. Bu ilkeler çerçevesinde çalışacaklardır. Hedef bellidir; her zaman, yaptığınız işin en iyisini yapmak. Bu artık Ataşehir Belediyespor’un ilkesi oldu.
VOLEYBOLDA 11 TRANSFERLE TAKIM YENİLENDİ
* Sezon başında, Ataşehir Belediyespor Kulübü’nün takımları ile ilgili genel olarak bir değerlendirme alabilir miyiz sizden?
Bildiğiniz gibi bizim liglerde oynayan iki takımımız var. Bunlardan bir tanesi voleyboldur. Voleybolda bölgesel ligde set vermeden namağlup olarak şampiyonluk, üçüncü ligde namağlüp şampiyon olarak çıktık. Bu sene bu iki takımın da kadrosunda yenilikler yapıldı.
Voleybolcularımızın içerisinde, bir tanesi hariç; tüm voleybolcuları yeniledik. Yani 11 tane transfer yaparak yeni bir takım oluşturduk. 2. Lige uygun, ikinci ligde mücadele edebilecek yetenekte genç bir takım oluşturduk. Oldukça iyi bir takım. Yine her zaman olduğu gibi lider olarak tamamlayıp play-off tan da çıkarak i olup birinci lige çıkmak. Teknik heyetimizin başında yine Hakan Kayhan var. Yeni bir yardımcı ile çalışıyor.
*Voleybol takımının profesyonel olma çalışmaları mı var?
2. ligin kendine özgü kuralları var. 2. Lige çıkınca bütün sporcularımız sigortalı elemanımız olmak durumunda. Sporcularımızın hepsi kulüpten maaş alır, vergisini verilip; profesyonel ligin şartlarını yerine getirmek durumundayız. Tüm sporcularımız sözleşmeli sigortalı elemanlarımız.
FUTBOLDA OYUNCULAR TÜRKİYE’DE ŞAMPİYON OLABİLECEK KAPASİTEDE
*Futbol takımının yeni sezon hazırlıkları nasıl gidiyor?
Futbolda, beklide Türkiye’nin en iyi kadrosuna sahibiz. Bildiğiniz gibi; sezonlardan ikisini Türkiye şampiyonu olarak bitirdik. Dördüncü sezonumuzu da Türkiye ikincisi olarak bitirdik. Bir sezonu da Türkiye üçüncüsü olarak tamamladık.
Sezon sonunda bu başarıları kazanan kadrodaki sporcularımızı değiştirsek mi? Diye düşündük. Ancak tek tek oyuncularımıza yeteneklerine, kapasitelerine baktığımızda; sporcularımızın Türkiye’de şampiyon olabilecekleri kanısı oluştu bizde. Kadromuzu koruduk. Eksik olan bazı yerlere bir iki transfer yaptık. Bunlardan en önemlisi, beklide Türkiye’de bir ilki geçekleştirerek; Amerikalı bir santraforu transfer ettik. ABD milli takımında da oynayan bir transferimiz oldu. Kısaca “Di” dediğimiz arkadaşlarının da “Didi” lakabı taktığı santrafor oynayacak, ABD’li bir futbolcu transfer ettik. Takımda forvet olarak görev yapacak. Bir gürcü futbolcumuz var; Tata bu sezon da oynamaya devam ediyor. Nijeryalı oyuncumuzu gönderdik. İki de yerli futbolcu transferi ile yeni sezon kadromuzu oluşturduk. Üç yeni transferin dışında takımın omurgası duruyor. Takım şu anda çalışmalarına başladı. Antalya kampı sonrası çalışmalara burada devam edilecek.
Futbolda takım sayısında azalma oldu. Çamlıca çekilip takım sayısı azalınca, önce lig usulü oynanacak. Finale kalan 4 takım kendi aralarında play-off oynanarak şampiyon belirlenecek. Dörtlü final lig usulü oynanacak.
On iki takımdan başladığımız bayanlar 1. Futbol liginde 8 takıma kadar düştük. Bu nereye kadar düşecek? Oysa dünyada takım sayıları artıyor. Hem futbol kulüpleri, hem federasyon, hem de Gençlik ve Spor Bakanlığı kendilerine sormaları gerekiyor.
AVRUPA İLE TÜRKİYE ARASINDA BAYAN SPORCUDA ÇOK FARK VAR
Avrupa’daki ülkelerdeki bayan sporcuların sayısı ile Türkiye’deki Bayan sporcu sayısını karşılaştırdığımız zaman; arada akıl almaz farklar olduğunu görürsünüz. Almanya’da yapılan bir futbol karşılaşmasını 75 milyon kişinin televizyonlarda, canlı yayınlarda izlediğini düşünürsek; dünyada bayan futbolunun nerelerde olduğunun en açık göstergesidir. Bizim burada, neredeyse bütün maçlarımız seyircisiz oynanıyor.
Bayanların ilgilendiği spor dallarına devletin desteğini dünyadaki devlet destekleri ile kıyasladığınız zaman olağan üstü bir fark olduğunu görürsünüz. Tesisleşme açısından baktığınız zaman akıl almaz bir fark olduğunu göreceksiniz. Yeni savaştan çıkmış bir ülke, Bosna – Hersek’te Saraybosna 600 bin nüfuslu bir kentte benim gördüğüm 6 tane çim saha var. Oysa 400 bin nüfuslu Ataşehir’de çim saha yok. Bir tane saha var o da suni çim saha.
Böyle olunca, ister istemez dünya bizden bayan futbolunda çok ileride. Yani hala çocukların top oynamalarını ayıp kabul edildiği, spor yapmalarının günah kabul edildiği bir ortamda yaşıyoruz. Aileler çocuklarının spor yapmalarını çok fazla istemiyorlar. Oysa sporcularım hem voleybolunu oynayıp hem de okulunda başarılı oluyorlar. Ailelerin spor yaparsa okulunda başarılı olamaz mantığı ile hareket etmeleri çok doğru değil.
Erkek sporu ile bayanlar arasındaki farktan bahsetmek istiyorum. Türkiye 1. futbol liginde oynayan, Türkiye’yi yurt dışında temsil eden takımız. Erkler BAL liginde oynayan sporcuları kapılarından alıp kapılarına kadar bırakıyor. Bayan futbolculara ise sadece deplasmana gittiğimiz zaman belli bir kilometrenin üzerindeki yerlere çok küçük paralar veriyor.
BAYAN SPORUNA DEVLET AÇIK DESTEK VERMELİ
Bir takım şampiyon olduğu zaman aldığı para 40 bin lira civarında. 40 bin lira amatör olarak kabul etsek bile bir futbolcunun bir yıllık masrafı bile değil. O zaman ortaya şu çıkıyor; Türkiye’de spor yapmak için, erkeler için de kadınlar için de zaten yeterli tesis yok. O yetmiyormuş gibi; kadınlar için bir de her türlü baskı var. Aile baskısından başlar çevre baskısı ile devam eder. Bu koşullarda ister istemez bayan sporlarında bir miktar gerileme söz konusu oluyor. Devletin açık destek vermesi gerekiyor.
Birinci ligde oynayan öyle kulüpler var ki; adam hem başkan, hem antrenör, hem malzemeci, hem sağlıkçı yani her şeyini o yapıyor kulübün.
Almanya’dan maça yapmaya gelen 17 yaş gurubu takım 20 kişilik teknik ekiple geldi. Ekipte; 2 antrenör, 1 kaleci antrenörü, fizyoterapist, psikoterapist, 6 tane yönetici ile geliyor takım. Siz bu takımların karşısına bir tane en düşük seviyede lisanslı antrenörle çıkıyorsunuz. Bizde milli takım dışında hiçbir takım psikoterapist tarafından maça hazırlanmıyor. Oysaki kadınların erkeklere göre fizyolojik ve biyolojik olarak sorunları daha fazla.
AVRUPA’DA TUR ATLAYAN İLK TÜRK TAKIMI KONAK’I KUTLUYORUM
Konak takımını kutluyorum. Bu sene şampiyon oldular. Ben İzmir’e buradan başarılarından dolayı yazdığımız mektupla kutladık onları. Biliyorsunuz Avrupa’da tur atladılar. Avrupa’da tur atlayan ilk Türk takımı oldular.
Bizim hedefimiz bütün dallarda şampiyonluk. Sonra’da İzmir takımı Konak’ın Avrupa’da yakaladığı başarıyı bir adım daha ileriye götürmek.
Güncelleme Tarihi: 13 Kasım 2013, 15:34