Muharrem İnce CHP İzmir il binasında düzenlediği basın toplantısında iktidarın son günlerde dış politika konusunda komşularla sıfır sorun mantığı ile başladığı davranışlarla bugün sıfır komşu noktasına gelindiğini söyledi. Başbakan’ın "Dostum, arkadaşım" dediği devlet başkanlarının bugün batılı emperyalimizin kucağına atıldığını öne süren İnce, "Bir de AKP’nin borazanı Hüseyin Çelik var. Ağır hakaretlerde bulundu. Çamur attı" dedi.
Hüseyin Çelik’in Milli Eğitim Bakanlığı dönemindeki atamalarında mezhep ayrımı yaptığının bilindiğini, son açıklamalarından sonra dış politika anlayışının da da mezhepler üzerine kurulduğunun görüldüğünü söyleyen İnce, "Galataport’u, Kuşadası Limanı’nı, TÜPRAŞ hisselerini Yahudi işadamlarına peşkeş çekenler bugün bizi İsrail’e yakın olmakla, Genel Başkanımızı avukatı olmakla suçluyor. Aslında İsrail’in gizli avukatı, örtülü taşeronu olan AKP, bugün çamur atma politikasının en son versiyonunu gösteriyor" dedi.

Muharrem İnce, basın taptısında Milli Eğitim Bakanlığı Müşteşarlığı’nın 13 Şubat 2009 yılında, Hüseyin Çelik’in bakanlığı döneminde ’Çeşitli ürünlerin boykot edilmesi’ hakkında yayınladığı bir genelgeyi basın mensuplarına gösterdi. Çelik tarafından bu genelgenin yayınlatıldığını belirten İnce, şunları söyledi:
"Genelgede Çelik açık açık İsrail’in avukatlığını yapıyor. Okullarda İsrail malları boykot edilmemesini, bu malların okullarda rahat rahat satılabilmesini istiyor. Gerçek avukatlık böyle olur. Bize ’darbeci’ dediler, sonra 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren’in avukatı AKP’li Adalet Komisyon başkanı çıktı. Bize ’İsrail’in avukatı’ diyor, kendisi kendi imzasıyla İsrail’in avukatlığını yapıyor. Siz füze kalkanını kimi kimden korumak için kuruyorsunuz? Bu çok net İsrail’i İran’dan korumak için füze kalkanı kuruyorlar. Şu genelgeye Çelik’in ne cevap vereceğini merak ediyorum. Çelik, bize çamur atmaktan vazgeçsin. İnsanda biraz yüz, utanma, edep, ar olur. Bu imza senin değil mi?"
Hüseyin Çelik’in CHP’ye "Türkiye’nin baas partisi" dediğini belirten İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çelik’e soruyorum. Kaddafi’den senin Genel Başkan’ın insan hakları ödülü aldı. Sonra gitti Kaddafi’yi batılı emperyalistlerin kucağına attı. Yahudi ödülü aldı. Sonra İslam’a hizmet ödülü aldı. Ödülü aldığı insanları sonra batılı emparyalistlere teslim eden bir partidir. Esad için ’dostum kardeşim’ demedi mi? O zaman biz mezhep olayını gündeme getirdik mi? Mezheple dış politikanın ne alakası var? Bize ’Baas Partisi’ diyor. Önce kendi Genel Merkezleri’ndeki tabelaya bir baksın. Sonra aynaya baksın. İçinden ’dostlarını kardeşlerini satan parti kim’ diye sorsun. Bize Baas Partisi diyene kadar dostlarını, kardeşlerini satan partiyi aynada görsün."
Muharrem İnce, Çelik’in CHP’ye yönelik olarak "Suriye ile ilgili bir mezhepsel yakınlıkları mı var" dediğini belirterek Çelik’e yönelik sert sözler söyledi. İnce, "Siz İran’dan İsrail’i korumak istiyorsunuz. Bunun için de füze kalkanı kurduruyorsunuz. O zaman sizin İsrail ile gizli bir inanç ortaklığınız mı var?" diye sordu. İnce, Milli Eğitim Bakanlığı genelgesini de "İşte İsrailin avukatı Hüseyin Çelik’in belgesi bu" diye basın mensuplarına gösterdi.

İŞTE HÜSEYİN ÇELİK'İN İMZASINI TAŞIYAN O GENELGE

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde, okullarda İsrail mallarının boykot edilmemesine ilişkin genelgesi şöyle:

"İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını finanse ettiği iddiasıyla Türkiye’de bulunan birçok uluslararası şirkete ve ürenlerine yönelik boykot çağrıları yapıldığı, çeşitli kurumların bu yönde girişimleri olduğu, bu faaliyetlerde okulllarımızın ve öğrencilerimizin de kullanılabileceği duyumları alınmaktadır.

Dünyada global ekonomik krizin yaşandığı ve birçok ülkenin bu krizden olumsuz etkilendiği, ülkemizin etkilenmemesi için çeşitli önlemlerin alındığı bilinmektedir. Ülkemizin uluslararesı alanda ekonomik gücünü arttırmak ve yatırımcı güvenini sağlamak için yıllardır verdiği mücadele sonucunda gelinen nokta memnuniyet verci olup bu kapsama çalışmalara devam etmektedir. Bu süreçte uluslararası firmalar ülkemizde doğrudan yatırımda bulunarak, yaptıkları ihracat, sağladıkları istihdam ve ödedikleri vergileri ülkemizin ekonomisine ve insanına büyük katkılar sağlamaktadır.
Gazze’de yaşananlar herkesi büyük üzüntüye sevk etmiş ve kalıcı barışın sağlanması için ülkemiz tüm kurum ve kuruluşları ile bir bütün olarak gerekeni yapmış ve yapmaya da devam etmektedir. Global ekonomik krizden etkilenmemek ve Gazze’deki barış sürecini olumsuz etkilememek için, okullarımızda yukarıda belirtilen olumsuz girişimlerin olmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını rica ederim. Doç. Dr. Hüseyin Çelik Milli Eğitim Bakanı.13.02.2009"     (Vatan)