MEF Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanlığı'nın yanısıra Michigan ve Columbia Üniversiteleri'nde misafir profesör olarak araştırmalarını sürdüren Prof. Dr. Onur Başer, Pfizer’in Covid-19’a karşı geliştirdiği aşının son fazına gelmesini tüm dünyanın yakından takip ettiğine dikkat çekerek, “Nihayet tünelin ucunda ışık göründü. Türkiye, grip aşısında yaşadığı durumu yaşamamak için altyapısını, sipariş miktarlarını ve kaynaklarını şimdiden belirlemeli” dedi.
Pfizer ve BioNTech tarafından geliştirilen koronavirüs aşısının Covid-19 hastalığına karşı yüzde 90'dan fazla etkili olduğunun açıklanmasının ardından tüm ülkeler aşı için hazırlık yapmaya başladı. Üç hafta arayla iki doz halinde uygulanacak aşının yıl sonuna dek Pfizer’ın Michigan Kalamazoo’daki fabrikasında 50 milyon, 2021 sonuna kadar ise 1,3 milyar doz üretilmesi planlanıyor. Aşı haberinin son derece umut verici olduğunu ifade eden Prof. Başer, “Her ne kadar açıklanan veriler firmanın verileri olsa ve hakemler tarafından denetlenmemiş olsa da Pfizer, en kısa sürede acil onay için Federal Sağlık Örgütü’ne başvurmaya hazırlanıyor. Federal Sağlık Örgütü 2 aylık bir yan etki izleme süresi isteyecektir, yıl sonuna doğru da aşının onaylanacağı öngörülüyor. Bununla beraber Moderna firmasının aşısı da yolda. Aşı için güzel haberler gelirken, ülke olarak gereken hazırlıkları yapmalıyız” dedi.
Buz torbalarına büyük talep olacak
Aşının dağıtımı ve aşıya ulaşım problemlerinin bu aşamada çok önemli hale geleceğini dile getiren Prof. Başer, şunları söyledi: “Sadece ABD’de 300 milyon doza ihtiyaç bulunuyor, aşı risk gruplarına göre ayrım yapılarak öncelikler belirlenecek. Aşının taşınması ve depolanması için -70 derecelik soğutuculara ihtiyaç duyulacak ve her paket 1000 ila 5000 doz içerecek. Türkiye’nin grip aşısındaki durumu yasamaması için altyapı tesislerini, sipariş miktarlarını ve kaynaklarını şimdiden planlaması gerekiyor. Her aşı paketi, GPS’li termal araçlarla muhafaza edilerek nereye ulaştıklarının kontrol edilecek. Paketler ulaştığında ultra soğuk dolaplarda 6 ay korunabilecek ve buzdolabına alındığında 5 gün içinde kullanılmaları gerekiyor. İki doz gerektiği için aşıların ulaştırılmasına ve saklanmasına ilişkin organizasyon şimdiden yapılmaya başlanmalı. Örneğin aşı nakliyesinde kullanılacak kuru buz torbalarına çok büyük talep olacak.”
Aşı bulundu diye kimsenin bu dönemde rahatlamaması ve tedbirleri bırakmaması gerektiğinin altını çizen Başer, “Aşının Türkiye’ye ulaşması zaman alacağı için önümüzdeki kışı yine maske, mesafe ve hijyenle atlatmak zorundayız. Günler geçtikçe Covid-19 için hem tedavi şekilleri gelişiyor hem sağlık personelinin tecrübesi artıyor. Ne kadar uzun süre kendimizi maske, mesafe ve hijyenle korursak o kadar kaliteli bir tedavi şekline ulaşabiliriz” diye konuştu.
Prof. Dr. Onur Başer kimdir?
1994 yılında ODTÜ Ekonomi Bölümü’nden mezun olan ve aynı üniversitede İktisat Yüksek Lisansı’nı tamamlayan Onur Başer, daha sonra ABD Michigan Üniversitesi’nde Ekonometri ve İstatistik Master’ı yaptı. Doktorasını ekonometrinin sağlık verileri hakkında hazırlayan Başer, sağlık ekonomisi alanında uzmanlaştı. Harvard Üniversitesi’nde kamu sağlığı programıyla akciğer kanserinin devlete yıllık maliyetlerinin hesaplanmasıyla ilgili ekonometri modelleri geliştirdi. IBM’ın sağlık araştırmaları bölümünde 5 yıl boyunca baş ekonomist olarak görev yapan Başer, bugün ABD’de sağlık sisteminde kullanılan Hastane Kalite Endeksi’ni hazırlayanlar arasında yer aldı. 2007 yılında ABD’de ilaç firmalarına danışmanlık veren StatinMed’i kuran Başer, ilaç maliyet hesapları, değere bağlı fiyatlandırma gibi konularda sektörel araştırmalar yürüttü. İki yıl önce StatinMed’i ABD’i bir yatırım fonuna satan Başer, Michigan ve Colombia Üniversiteleri’nde misafir profesör göreviyle araştırma ve projelerine devam ediyor. MEF Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı olan Başer, New York merkezli Columbia Data Analytics’in Analitik Bölüm Başkanlığı’nı sürdürüyor.