Omega-3 deposu balığın tam zamanı

Balık, içerdiği değerli yağ bileşenleri, vitamin ve minerallerle vücudun protein ihtiyacını yüksek oranda karşılayarak kalp sağlığı ve bağışıklık sistemine katkı sağlıyor.

Omega-3 deposu balığın tam zamanı
 Omega-3 deposu balığın tam zamanı

Balık, içerdiği değerli yağ bileşenleri, vitamin ve minerallerle vücudun protein ihtiyacını yüksek oranda karşılayarak kalp sağlığı ve bağışıklık sistemine katkı sağlıyor. 
Yeterli ve dengeli beslenmenin ayrılmaz bir parçası olan balık, içerdiği değerli yağ bileşenleri, vitamin ve minerallerle vücudun protein ihtiyacını yüksek oranda karşılayarak kalp sağlığı ve bağışıklık sistemi olmak üzere sağlığa büyük oranda katkı sağlıyor. Sabri Ülker Vakfı, besin çeşitliliğinde önemli bir yere sahip balığın mevsiminde bol miktarda tüketilmesini öneriyor.

Faydaları saymakla bitmeyen balık, başta kalp dostu Omega-3 yağ asitleri olmak üzere vitamin ve mineraller açısından oldukça zengin bir besin. Yüksek oranda protein içeren balığın doymuş yağ oranı düşük iken faydalı yağlar açısından zengin bir kaynaktır. Kalp ve damar sağlığını koruyarak, kalp rahatsızlıklarından kaynaklı ölüm riskini yüzde 30-40 oranında azaltabildiği bilinen balığın güçlü bir bağışıklık sistemi için de haftada en az iki kez, toplam 500 gram tüketilmesi öneriliyor. Beslenme zincirinde önemli bir yere sahip olan balık tüketimi kalp sağlığını korumakta, bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler yapmakta ve stres yönetiminde de büyük ölçüde destekleyici bir rol üstlenmektedir. Omega-3 deposu balık, beyin üzerinde olumlu etkileri nedeniyle bilişsel performansın üst düzeyde olmasına ve sağlıklı sinir hücrelerinin oluşumuna yardımcı olurken özellikle somon, istavrit, hamsi, palamut gibi yağlı balıklar zengin içerikleriyle stres yönetimini olumlu yönde destekliyor.

Haftada en az iki gün balık tüketilmeli

Kalp dostu ve besin değeri yüksek balık tüketimi balık sezonunun açılmasıyla birlikte artış gösteriyor. Çeşitliliğin bol olduğu ekim, kasım ve aralık aylarında haftada en az iki kez balık tüketilmesi sağlığı olumlu yönde destekliyor. Taze balığın bulunamadığı veya pahalı olduğu zamanlarda ise donmuş veya konserve ton balığı gibi alternatifleriyle haftada en az iki kez tüketilmesinde yarar olduğu düşünülmektedir. Balık tüketirken ızgara, fırında pişirme ve buğulama gibi sağlıklı yöntemler tercih edilerek besin değeri korunmalıdır. Sabri Ülker Vakfı Yemekte Denge mutfağından mevsimin taze balığı palamutla farklı bir tarifle sofralar daha da lezzetleniyor.

FIRINDA PALAMUT KÖFTESİ

Malzemeler (4 Porsiyon):

300 gram palamut balığı

1 orta boy kuru soğan

1 ince dilim tam buğday ekmeği (25 gram)

10 gram çam dolmalık fıstık

10 gram kuş üzümü

6-7 dal maydanoz

2 yemek kaşığı Ayçiçek yağı

1 adet yumurta (50 gram)

1 çay kaşığı tarçın

1 çay kaşığı karabiber

1 çay kaşığı tuz

Tarif: Palamutu iyice yıkadıktan sonra bir tencerede az suda haşlayın. Haşlanan palamudun kılçıklarını ve derisini temizleyin. Didilmiş palamutun içine ufalanmış ekmek içini, ince kıyılmış maydanozu, rendelenmiş soğanı, yumurta, kuş üzümü, karabiber ve tarçını ekleyin. İyice yoğurarak köfte şeklini verin. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin. 40 dakika 200 derece fırında pişirin. Afiyet olsun.



İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER