KARIN ŞİŞKİNLİĞİ VE HALSİZLİK ÇÖLYAK HABERCİSİ OLABİLİR
Çocuklarda büyüme geriliği ve ishalle belirti verebilen çölyak hastalığı, yetişkinlerde ise demir eksikliği, gaz ve şişkinlikle kendini belli ediyor. Masum şikayetlerle ortaya çıkan çölyak hastalığı, genellikle belirtilerinin benzerliğinden dolayı farklı rahatsızlıklarla karıştırılabiliyor. Glutenli gıdalardan uzak durarak beslenmek, çölyak hastalığının kontrol altına alınmasında önemli rol oynuyor. Memorial Hizmet Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Hakan Ümit Ünal, “9 Mayıs Dünya Çölyakla Mücadele Günü” öncesinde, çölyak hastalığı ve yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.
Demir eksikliğinizi göz ardı etmeyin
Çölyak, bazı gıdalarda bulunan glutene karşı vücudun gösterdiği immün reaksiyon sonucu ortaya çıkmaktadır. İnce bağırsağın üst kısmında bağırsağın iç yüzünü örten hücrelerde oluşan hasar nedeni ile besin emiliminde bozulma yaşanmaktadır. Belirtiler hastanın yaşı ve ince bağırsağın tutulum genişliğine göre farklılık gösterebilmektedir. Sindirim sistemi şikayeti olmayan hastalarda tespit edilen demir eksikliğinin nedeninin, demir emilimini bozan çölyak hastalığı olabileceği akla getirilmelidir.
Yetişkinlerde çölyak belirtileri çocuklardan daha farklı seyrediyor
Çölyak hastalığı çocukluk yaşlarında ortaya çıkabileceği gibi ilerleyen yaşlarda da kendini gösterebilmektedir. Özellikle 2 yaşından küçük çocuklarda ishal ve büyüme geriliği ile belirti vermektedir. Yetişkinlerde ise;
- Karın bölgesinde öne doğru şişkinlik
- Yaşa göre kilo azlığı
- Kas zayıflığı
- Kansızlık
- Kemik erimesi
- Halsizlik
- Gaz şikayetleri ve dışkıda anormallik
- Ağız içinde oluşan aftlar
- Eklem, kemik ve kas ağrıları
- Sinirlilik
- Karanlıkta görme bozukluğu başlıca belirtiler arasındadır.
Hastalığın çok hafif seyir göstermesi ve belirtilerin farklı rahatsızlıklarla karıştırılması, teşhisin gecikmesine ve ileri yaşlarda tanı konulmasına neden olabilmektedir.
Gluten diyeti bozulduğunda şikayetler hızla geri dönüyor
Çölyak hastalığından şüphelenilen hastanın endoskopik incelemesinde onikiparmak bağırsağı normal bile görünse, biyopsi ile incelenmesi gerekmektedir. Alınan biyopsi örneklerinin patolojik incelemesinde çölyak hastalığına bağlı tipik değişikliklerin görülmesi, tanı için gerekli ve önemlidir. Bununla birlikte hastaların %40’ında karaciğer enzimlerinde yükseklik saptanabilmektedir. Çölyak hastalığının tedavisi, içeriğinde gluten bulunan gıdaların olmadığı bir diyettir. Diyete tam uyan bir hastada ince bağırsak hücre yapısı sıklıkla 3-12 ayda normale gelmektedir. Tanı konduğunda pozitif olan antikorlar, glütensiz diyet sayesinde 3 ay gibi bir sürede gerilemektedir. Ancak hasta diyetini bozup tekrar az ya da çok gluten içeren gıda tüketmeye başlarsa, hastanın tüm şikayet ve belirtileri hızla geri dönmektedir.
Ürün etiketlerine dikkat edin
Çölyak hastaları buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllardan uzak durmalıdır. Bisküviler, hazır çorba ve köfteler, malt içecekler, gluten içeren sakız ile çikolatalar çölyak hastaları için uygun değildir. Bunun yanında paket etler ve sosis gibi bazı gıdalarda dolgu malzemesi olarak buğday kullanılabilmektedir. Hazır gıdalarda sıklıkla kullanılan glutene maruz kalmamak için çölyak hastalarının iyi bir etiket okuyucusu olması gerekmektedir. Çölyak hastaları glutensiz ama sağlıklı beslenme alışkanlığı yaşam şekli haline getirmelidir. Mısır, pirinç, patates, nohut, fasulye, mercimek, kestane, soya, gibi besinleri ve bu besinlerden elde edilen un ve nişastaları rahatlıkla tüketilebilmektedir. Bunların yanında; ceviz, fındık gibi kuruyemişler, incir, kuru üzüm, kümes hayvanları ve kırmızı et, tüm sebze ve meyveler, bakliyatların tüm çeşitleri, yumurta, bal gibi gıdalar rahatlıkla tüketilebilmektedir. Çölyak hastası olanların birçoğunun laktoz hassasiyeti olduğu göz önüne alınarak, süt ve süt ürünleri tüketilirken dikkat edilmelidir.