Ülkemizde en sık ölüm nedenlerinin başında kalp ve damar hastalıkları gelmektedir.
Genç-yaşlı demeden herkeste görülebilen kalp hastalıkları hakkında merak edilenleri İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Salih Salihi, açıkladı.
Genç-yaşlı demeden herkeste görülebilen kalp hastalıkları hakkında merak edilenleri İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Salih Salihi, açıkladı.
Günümüzde kalp-damar hastalıkları, orta ve ileri yaş grubunda en önemli ölüm nedeni olup, küresel ölümlerin yaklaşık yüzde 30’unu teşkil etmektedir. Tüm Dünyada, bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin yaklaşık yarısı kalp ve damar hastalıkları nedeniyledir. Bu ölümlerin büyük çoğunluğu kalp krizi ve inmeye bağlıdır.
Kalp-Damar Hastalıklarından Ölüm Sıklığı Gün Geçtikçe Artıyor!
Kalp ve damar hastalıklarına bağlı olan ölümlerin, 2030 yılında artarak 22,2 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde, her yıl yaklaşık olarak, 250-300 bin yeni koroner arter hastasının olduğu tahmin edilmektedir. Hızlı, kentsel yaşam koşulları ile bunun getirdiği stres ve kötü beslenme alışkanlığı, obezite ve şeker hastalığının ayrıca sigara kullanımının yaygınlaşması, kalp ve damar sağlığı açısından büyük risk oluşturuyor. Bunların sonucu olarak da, kalp-damar hastalıklarından ölüm sıklığı gün geçtikçe artıyor.
Gençlerde Kalp Krizi Riski Nedir?
Ailevi olarak kalp kası hastalığı, ritim bozukluğu veya kan yağları kalıtsal olarak aşırı yüksek olan bireyler ya da bazı kalp kapak rahatsızlıkları var olan, koroner damarlarında doğumsal çıkış anormallikleri olan kişiler çok erken yaşlarda kalp krizi geçirilebilir. Genç yaşlarda özellikle de; 35 yaş ve altında geçirilen kalp krizi, kolesterol dediğimiz yan damarların oluşumu yetersiz olduğu için daha tehlikelidir. Bu nedenle, genç yaşta yapılan kalp kontrolleri oldukça önem arz etmektedir.
Yeni Yöntemler İle Başarı Oranları Arttı!
Koroner baypas ameliyatları, teknolojik gelişmelere bağlı olarak artık mükemmel sonuçlarla yapılabiliyor. Özellikle minimal invaziv dediğimiz, küçük kesiden yapılabilen ameliyatlar ile hastalar çok daha çabuk iyileşebilmektedir. Özel ekartör ve kalbi sabitleyen cihazlardaki gelişmeler ile kalp durdurulmadan, çalışan kalpte hatta robotik teknolojiye ihtiyaç duymadan çok küçük kesilerden baypas ameliyatları yapabiliyoruz. Daha önce sadece tek göğüs atardamarı ile baypas yapılırken, deneyimin artmasına paralel olarak, her iki göğüs atardamarı ile tüm damarlara baypas yapılabiliyor. Çünkü bu atardamar ile yapılan baypasların sonuçları diğer tüm yöntemlerden daha başarılı olmaktadır. Ayrıca hem anjiyografi hem baypas ameliyatı yapılabilen hibrid ameliyat odalarında, stent ve baypas ameliyatları kombine edilerek çok başarılı sonuçlar elde edilebiliyor.