Sonbaharla birlikte gerek kapalı ortamlar, gerek mevsim hastalıklarının da eklenecek olmasıyla süreç daha zorlu geçeceğe benziyor. Bu zorlu süreçte sosyal mesafe, hijyen ve maske kritik önlemler olarak karşımıza çıkarken, artan tehlike karşısında ihmale gelmez bu kuralları çocuklara doğru bir yaklaşımla anlatmak ve onlara tehlikelerden korunmaya yönelik bilgilendirmek çok önemli. Acıbadem Kadıköy Hastanesi’nden Uzman Psikolog Mine Şahbaz “Aylardır süren Covid-19’a karşı mücadele süreci gerek yetişkinler gerek çocuklar için çok zorlayıcı oldu ve sonbaharla birlikte tehlikenin artabilecek olması nedeniyle daha da zorlayıcı olacağa benziyor. Önümüzdeki yeni dönemde çocuklarımızın kurallara sıkı sıkıya uymaya devam etmesi için, aile bireyleri olarak iletişim halinde olmak ve güvenli ortam oluşturmak çok önemli” diyor. Uzman Psikolog Mine Şahbaz, sonbahar aylarıyla birlikte artacak Covid-19 tehlikesinden korunmaya yönelik kuralları çocuklara anlatmanın 6 yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Duygularınızın farkında olun
Öncelikle çocuğa bakım veren yetişkinin kendi duygularını fark etmesi çok önemli. Kendi korkularınız ile çocuğunuzun korkuları bazen iç içe geçebiliyor. Buralarda kendinize dönüp bakmak, bir yetişkin olarak kendi içinizdeki korkularla, zorluklarla mücadele edip edemediğinizi fark etmeniz büyük önem taşıyor. İçeriden gelen zorluklarınızı fark etmek, yaşanılan zorluğa karşı çözüm yolu aramanızı kolaylaştıracaktır. Yoğun korku, uyku düzeninde bozulma, kaçınma davranışları, tedirginliğin yarattığı öfke duygusu gibi başedemediğiniz durumlarda bireysel destek almayı ihmal etmeyin.
Korkutan senaryolar üretmekten kaçının
Virüsten korunmanın mümkün olduğunu anlatın ve korkutan senaryolar üretmekten kaçının. Korunma yollarının neler olduğunu konuşmak, bunu öncelikle ev içerisinde ve güvendiği ortamda çocuğun deneyimlemesini sağlamak gerekiyor. Eller yıkanırken birlikte 20’ye kadar sayıp, çocuğunuzun yaşına göre komik şarkılar söyleyerek süreci eğlenceli hale getirebilirsiniz. Daha küçük bebeklerde maskeleri bir oyun alanına çevirmek uyumlanmayı kolaylaştıracaktır. En eski basit oyun olan ''ce eee'' oyununu maskeniz takılıyken bebeklerinizle oynayarak, maskeyi sevilebilir hale getirmeyi deneyebilirsiniz.
Bir günü veya haftayı planlayın
Buradaki en önemli ipucu önceden konuşabilmek. Çocukları gidilecek yer, yapılacak iş ya da karşılaşılacak olası durumlar ile ilgili bilgilendirmek ve olası sorunlara karşı plan yapmak hem zamandan kazanım sağlar hem de süreç içerisindeki gerilimi azaltır. Önceden yapılan hazırlıklarda çocuk bir karmaşanın içine düşmez, zihninde bu hazırlığın oluşturduğu, durmak, düşünmek ve yapmak adımlarına yol açılmış olur. Bunları evinizde müsait olduğunuz bir zamanda çocuğunuzla konuşmanız, aynı günün sabahında da bir ödevi tekrar kontrol eder gibi konuştuklarınızı yeniden birlikte gözden geçirmeniz faydalı olacaktır.
Duygularını oyunlarla ifade etmesini sağlayın
Çocuklarınızın korktuğu ya da üzüldüğü durumları bir oyun haline getirerek bu duygusuyla baş edebilmesine ve yeni durumlara uyum sağlamasına yardımcı olabilirsiniz. Oyunu siz başlatın ancak oyunun akışında çocuğa müdahale etmeden, sadece merak duygusuyla onun süreci nasıl devam ettirdiğine bakın, merak duygusu ile çocuğa sorular sorun ve onun sizi yönlendirmesine izin verin. Aynı şekilde zorlandığı duyguya dair kağıda çizimler yaptırıp bunun üzerinden konuşabilir, hissettiği duyguyu kağıda ve resimlere yansıtmasını sağlayarak yardımcı olabilirsiniz.
İhtiyaca odaklanın
Uzman Psikolog Mine Şahbaz “Beklenmedik ve istenmeyen değişimler çocukları zorlayabiliyor. Böyle durumlarda sıklıkla çocukların kendilerini bedenleri üzerinden ifade ettiklerini görüyoruz. Yani, çocuk dışarıdan bakıldığında anlaşılmayan ama içeriden onu rahatsız eden, üzen duyguların işgalinde olduğunda bunu dışarıya davranışları ile gösteriyor. Ağlıyor, bağırıyor, vuruyor,kaçıp saklanıyor,susup küsüyor ve belki başka bir sürü davranışın dışa vurulma hali. Böyle anlarda davranışa odaklanmamak, şu anda çocuğumun neye ihtiyacı var diyebilmek ve duygusunu fark etmek önemli. Bu duyguda kalabilmek,bu duygusunu ona yansıtabilmek ,onu anladığınızı hissetmesini ve bir parça rahatlamasını sağlayacaktır.
Hareketi hayatınıza katın
“Olumsuz duygular bedende biriken ve serbest bırakılması gereken enerjiler gibidir” diyen Uzman Psikolog Mine Şahbaz şu bilgileri veriyor: “Olumsuz duygulanımların bedende yarattığı kısıtlanma ve engellenme hissini rahatlatmak için, çocuk yogası, ritimli danslar, boğuşma oyunları, küçük yürüyüşler ya da koşular gibi hareketi dışa vurabileceğiniz etkinliklere yönelmeniz, bunları çocuklarınızla birlikte yapmanız normalleşme süreci içerisinde rahatlamalarını sağlayacaktır.”