Anne sütü en önemli besin kaynağı
Bağışıklık sistemi proteinler, çeşitli dokular ve organlardan oluşan bir savunma sistemidir ve bizi mikroplardan korumaya çalışır. Kanda dolaşan akyuvarlar (lökositler) mikropları saptayıp etkisiz hale getirmek için bir dizi operasyon başlatır. Akyuvarları yapan organlarımız timus, dalak ve kemik iliğidir. Vücutta lenf bezi adıyla bulunan minik bezlerde de akyuvarlar bulunur. Akyuvarların iki türü vardır; bir grup mikropları etkisiz hale getirir, diğerleri ise vücuda giren mikropları hafızaya yazıp, ona karşı askerler (antikor) geliştirir ve bir sonraki saldırıda mikrobu öldürürler. Mikroplar vücuda girdiğinde vücut hemen ona karşı asker (antikor) üretmeye girişir. Bir daha aynı mikrop girmeye çalıştığında askerler hastalığı engeller. Aşılar da bu mantıkla korur. Aşıyla, vücudu hasta etmeyecek ama bağışıklık sistemini uyaracak kadar mikrop veririz, vücutta hemen antikorlar oluşur ve gerçek hastalıkla karşılaştığında hastalığı engeller. Bağışıklık sisteminde en önemli besin kaynağı tabii ki anne sütüdür. Anne sütü içeriğindeki koruyucu faktörleri bebeğe direkt olarak geçmekte ve bireyin ömür boyu onu koruyacak olan bağışıklığının temellerini atar.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRECEK ÖNERİLER
1)Daha çok meyve ve sebze: Sofrada C vitamini, karoten ve antioksidanların daha fazla olduğu renkli sebzeleri bulundurun. Yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, biberler, havuç, bal kabağı portakal, kayısı, tropik meyveler gibi…
2)Daha az şeker ve tatlandırıcı: Yapılan bilimsel çalışmalar şeker katkılı yiyeceklerin akyuvar çalışmasını olumsuz etkilediğini gösteriyor. Özellikle hastalık dönemlerinde tatlandırıcılar, şekerin her türü, dışarıdan alınan paketli tatlı yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Bunların yerine bal, pekmez ya da doğal meyve şekerinden faydalanmak daha doğrudur.
3)Yağ asitlerinden en faydalısı Omega 3 yağları: Özellikle soğuk sularda dolaşan yağlı balıklarda olan bu madde çok değerli bir bağışıklık desteğidir. Omega yağ asitleri, bakterileri yiyen hücrelerin aktivitesini arttırırlar. Haftada 3 gün yağlı balık yemek veya bulunamıyorsa, yine de lokal taze balık ve haftada bir kaç kez balık yağı içeren bir kapsül yeterlidir. Keten tohumu yağı da, balık yağı kadar kuvvetli olmasa da, iyi bir Omega 3 kaynağıdır.
4) Yeterli uyku: Çalışmalar, çocuklarda da erişkinlerde olduğu gibi uykusuzluğun mikrop öldüren hücrelerin gücünü azalttığı gösteriyor. Özellikle gün boyu yuvada değişik aktivitelerle heyecanlı saatler geçiren küçük çocukların uyumadıklarını düşünürsek, erken yatmalarının çok gerekli ve önemli olduğunu anlarız. Bu yaştaki çocukların 12-13 saat, okul öncesi çocukların 10 saat uykuya gereksinimleri var.
5)Normal kilo: Şişmanlık antikor yapımını yavaşlatarak bağışıklık sistemine olumsuz etki etmektedir. Çocuğunuzu aktif tutarak hem kilosunu, hem de bağışıklık sistemini kontrol altında tutmaya çalışın.
6)Kişisel temizliğe önem verin: Bağışıklığı doğrudan arttırmasa da, bağışıklık sisteminin yorulmasını engelleyebilir. Sabunla el yıkamaya önem verin. Okuldan gelince, yemekten önce ve sonra, burun sildikten sonra, tuvaleti kullandıktan sonra mutlaka eller sabunla yıkanmalı. Diş fırçaları beraber duruyorsa, hasta olanın fırçasını hemen atıp yenisini almakta fayda var.