ASBEST SÖKÜM UZMANLIĞI EĞİTİMİ YENİ MEZUNLARINI VERDİ
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından 17’ncisi düzenlenen Asbest Söküm Uzmanlığı Eğitimi başarı ile tamamlandı. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Op. Dr. Orhan Koç, Asbest Söküm Uzmanlığı Eğitimi’ni başarıyla tamamlayan kursiyerlere sertifikalarını verdi. İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı’nda (İSGÜM) düzenlenen törende konuşan Koç, Asbest Söküm Uzmanlığı sertifikasına sahip iş güvenliği uzmanı sayısının 474’e yükseldiğini bildirdi. Koç, özellikle yıkılacak olan binalarda kullanılmış olan asbestli ürünlerin güvenli sökümünün hayati derecede öneme sahip olduğunu ifade etti. Asbest Söküm Uzmanlığı Eğitimi, 2019 yılında da devam edecek.
ASBEST: RİSKİ BÜYÜK, ÖNLEMİ KOLAY
Isıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere karşı son derece dayanıklı bir mineral olarak bilinen asbest liflerinin solunmasının akciğer kanseri, mezotelyoma ve asbestozis gibi ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verdiğini vurgulayan Koç, “Asbest sahip olduğu fiziksel ve kimyasal özelliklerinin bir sonucu olarak gösterdiği izolasyon özelliği nedeniyle “sihirli mineral” olarak biliniyor ve çok uzun yıllardır inşaat, gemi, otomotiv, tekstil ve diğer sanayi alanlarında marley, içme suyu borusu, levha, kazan ve boru kaplamaları, fren ve debriyaj balatası, conta ve asbestli iplik ve benzeri malzemelerin üretiminde kullanılmıştı” dedi.
Asbestin sağlık üzerindeki etkilerine değinen Op. Dr. Koç, “Çalışanlar, asbestli malzemelerle çalışma sırasında gerekli önlemlerin alınmaması durumunda, farkında olmadan asbest liflerine maruz kalabilirler. Solunan lifler akciğerlerde birikir ve zarar verir, böylece akciğerde zedelenmeler başlar. Asbeste maruz kalınması sonucunda asbestoz, malign mezotelyoma ve akciğer kanseri gibi kanserler ile asbestten kaynaklanan çeşitli plevral reaksiyonlar, dermatozlar gibi meslek hastalıkları oluşabilir” diye konuştu.
UZMANLAR ASBESTLİ ÜRÜN OLUP OLMADIĞINI TESPİT EDİYOR
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılan "Bazı Tehlikeli Maddelerin, Müstahzarların ve Eşyaların Üretimine, Piyasaya Arzına ve Kullanımına İlişkin Kısıtlamalar Hakkında Yönetmelik" ile 29 Ağustos 2010 tarihinden itibaren asbestin üretimi, kullanımı ve asbest içeren eşyaların piyasaya arzının yasaklandığını, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca hazırlanan “Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre asbestle ilgili yalnızca söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma işlerine izin verildiğini belirten Koç, “Bu işler yalnızca gerekli eğitimleri almış yetkili uzman ve çalışanlarca yapılabilmektedir. Asbest Söküm Uzmanlığı eğitimini, İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığımız (İSGÜM) vermektedir” ifadelerini kullandı.
Asbest tespitinin, Asbest Söküm Uzmanlığı eğitimi alan uzmanlar tarafından gerçekleştirildiğini dile getiren Koç, uzmanların yıkılacak/sökülecek olan bina, yapı veya gemideki incelemeleriyle ve yapılan laboratuvar analizleriyle asbestli ürün olup olmadığını tespit ettiğini bildirdi. Koç, asbest varlığının tespit edilmesi durumunda sökümünün yine Asbest Söküm Uzmanları nezaretinde, gerekli eğitimin verildiği Asbest Söküm Çalışanları tarafından karantina kurulması gibi ileri düzey tedbirlerin alınarak ve kişisel koruyucu donanımların giyilerek gerçekleştirildiğini söyledi.
İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerde, tüm yapılarda asbestli malzemelerin tespit edilmeye başlandığını ve özellikle okul ve hastanelerde bulunan asbestli malzeme sökümüne öncelik verildiğini söyleyen Koç, Türkiye’de de asbest konusunda farkındalık oluşmaya başladığını ve ülkemizdeki söküm çalışmalarının yurtdışındaki iyi örnekler baz alınarak devam edeceğini belirtti.
ÖZEL BERTARAF MERKEZLERİNDE GÖMÜLÜYOR
Op. Dr. Koç, asbestle çalışmalar hakkında ise şunları söyledi:
“Asbest, söküm esnasında kırılarak havaya bulaşıyor. Uzmanlar; yurtdışı uygulamalarında olduğu gibi ülkemizde de asbestli malzemeyi kırmadan, dökmeden sökerek istif edip, özel ambalajlarla paketliyor. Malzemeler yine bu konuda yetkilendirilmiş firmalar tarafından taşınıyor ve Kocaeli, İstanbul, İzmir ve Manisa illerindeki özel bertaraf merkezlerine götürülerek orada gömülüyor. Bu sürecin tümünde havada asbest lifi olmaması lazım. Asbest lifleri var olduğu zaman oradaki çalışanların etkilenme ihtimali çok yüksek. Bu liflerin solunması kanser oluşturabiliyor. Bu açıdan çok büyük bir risk. Önlemleri ise kolay. Sertifikalandırdığımız asbest söküm uzmanları nezaretinde gerçekleştirilen sökümlerde mevzuat ve standartlar çerçevesinde bu önlemler alınıyor.”
ASBEST FREE BELGESİ ÖNEMLİ
Birçok alanda karşılaşılan asbestin özellikle solunum yoluna olan ölümcül etkilerinin kanıtlanmasıyla, ülkemiz de dâhil olmak üzere birçok ülkede yasakladığını belirten Koç, “Ülkemizde, yıkımda yetkili olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yönetmeliklerinin son halini verirken görüşlerimizi ilettik. Belediyelerin Fen İşleri ve ilgili birimlerinin asbest konusunu önemsemesi ve sorgulaması, asbestin bertarafı konusunda tek başına bile yeterli oluyor. Bazı belediyeler şu anda binalarda asbestin var olup olmadığına dair Asbest Free belgesi isteyerek asbestten arındırılmış bina yıkımlarına izin veriyor”dedi.
Özellikle yıkım ve söküm için belediyeler yıkım ruhsatı verirken, binalarda asbestin kullanılıp kullanılmadığına ve asbestin var olup olmadığına ilişkin tespitlerin önemli olduğunun altını çizen Koç, Asbest Free belgesi talep eden belediyelerin bu iyi uygulamalarını yakinen takip ettiklerini ve bu belediyelere teşekkür ettiğini söyledi.
FARKINDALIK ÇALIŞMALARI GENİŞLİYOR
Özellikle 2013’te yayımlanan yönetmelik sonrası pek çok bilgilendirmeye ve bilgi paylaşımını sağlamaya yönelik toplantı, panel, seminer, çalıştay gibi organizasyonlar düzenlendiklerini açıklayan Koç, farkındalık çalışmaları hakkında şunları söyledi:
“Limanlarda ve Tersanelerde İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu, Türkiye’de Asbestin Güncel Durumu ve Farkındalık Sempozyumu, Asbest ve Kentsel Dönüşüm Sempozyumu yakın zamanda düzenlediğimiz bazı çalışmalar. Bu organizasyonlarda hem asbest konusunda farkındalık oluşturup, hem sahadaki uygulama ve işleyişlerin değerlendirilmesini amaçladık. Asbest konusunda gerçekleştirilecek çalışmalarda yol gösterici olması açısından hazırladığımız pek çok rehber ve yayın da bulunuyor. Bunlara Genel Müdürlüğümüzün ve İSGÜM’ün web adreslerinden ulaşılabilir.”
Konuyla ilgili Türkiye Belediyeler Birliği ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşmelerin devam ettiğini kaydeden Op. Dr. Koç, ilerleyen dönemde de ülke düzeyinde Genel Müdürlük olarak farkındalık çalışmalarının hız kesmeden devam edeceğini belirterek tüm paydaşların aynı hassasiyetle konuya eğildiklerini söyledi.
BELEDİYELERE DE GÖREV DÜŞÜYOR
Asbest Söküm Uzmanlığı eğitimini alan kursiyerlerden İş Güvenliği Uzmanı Selda Altıntop, asbest eğitiminin çok yerinde ve faydalı olduğunu belirterek “Günümüzde asbest konusu ve asbest farkındalığını oluşturma konusunda bizlerin de İzmir’de birtakım çalışmaları var. Ben şuan asbest konusunda yüksek lisans tezi yazıyorum. Asbest konusu üzerine daha fazla eğilmek ve çalışmak gerekiyor. Bu eğitim benim için çok yerinde bir eğitim oldu. İzmir’de gemi sökümü var ve hızlı bir kentsel dönüşüm devam ediyor. Sadece bize değil yerel belediyelere de bu konuda görev düşüyor” dedi.