Türkiye Fizyoterapistler Derneği Başkanı Prof. Dr. Tülin Düger, 8 Nisan Türkiye Fizyoterapistler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

 8 Nisan Türkiye Fizyoterapistler Günü'nde Prof.Dr. Tülin Düger’in mesajı şöyle:

“Türkiye Fizyoterapistler Derneği, fizyoterapistlik mesleğinin uygulanması ile ilgili standartları ve etik kuralları oluşturmak, fizyoterapistlik mesleğine ilişkin konularda danışmanlık yapmak, engelliliğin ve hastalıkların önlenmesi ve tedavisi konularında ulusal politikalar oluşturulmasına katkıda bulunmak, toplum sağlığı ile ilgili konularda çalışmalar yapmak ve toplumu bilinçlendirmek temel amaçlarına yönelik 48 yıldır çalışmalarını sürdürmektedir.

Yönetim kurulu olarak birinci hedefimiz olan toplum sağlığının korunması ve artırılması, engelliliğin önlenmesi konularında toplum bilincinin artırılması ve var olan bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması yönünde çalışmalar yapmaktayız. Bu nedenle özellikle bahar aylarında; Kadınlar Günü, Yaşlılar Haftası, Kanser Haftası, 23 Nisan Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı gibi pek çok gün ve haftada ülke genelinde aktiviteler düzenlemekteyiz.

Sağlık insan gücünün ayrılmaz bir parçası, sağlık ekibinin daimi bir üyesidir fizyoterapistler. Fizyoterapistler, kişilerin maksimum harekete ve fonksiyonel yeteneğine ulaşması için koruma, iyileştirme ve tedavi gibi sağlık hizmetleri sunmaktadır. Yaşamın herhangi bir evresinde; yaşlanma, yaralanma, hastalık, rahatsızlık gibi çeşitli koşul veya çevresel faktörler bireyin hareket ve fonksiyonunu tehdit ettiğinde, fizyoterapistler önleme, tedavi/müdahale, habilitasyon ve rehabilitasyon hizmetleri ile katkı vermektedir.

Fizyoterapistler, insanların fiziksel, psikolojik, duygusal ve sosyal iyilik durumlarını, yaşam kalitelerini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olurlar.

Dünyada ve ülkemizde fizyoterapistler; alanına özgü değerlendirmelerini yapan, bu değerlendirmeler ışığında bireylerin fizyoterapi ve rehabilitasyon programını planlayan, uygulayan ve sonuçlarını takip eden bir meslektir.

Sadece tedavide değil koruyucu/önleyici yaklaşımlar ile toplum sağlığında da hizmet vermektedir.

Rehabilitasyon, habilitasyon hizmetleri de veren fizyoterapistler sağlık, eğitim, spor ve bakım hizmetlerinde de yer almaktadır. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı kamu ve özel sektöre ait kuruluşların yanı sıra yerel yönetimlerde de görev yapmaktadırlar.

Sağlık Bakanlığı’nda fizyoterapistler; bağlı hastaneler, özel dal ve rehabilitasyon merkezlerinde tedavi ve rehabilitasyon hizmeti vermektedir. Son günlerde ise birinci basamakta Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na bağlı Sağlıklı Yaşam Merkezleri’nde istihdam edilmelerine yönelik çalışmalarda bulunmaktadır.

Toplumda en çok karşılaşılan diyabet, bel-boyun hastalıkları, kalp damar hastalıkları gibi kronik hastalıkların yönetiminde fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamaları oldukça önemli yer tutmaktadır.

Kronik hastalıklarda fiziksel aktivite ve egzersizin etkin olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış olmasına rağmen bireylere ancak öneri düzeyinde kalmaktadır. Çoğu zaman kağıtlarda basılı broşürler olarak her hastaya aynı egzersizler hekimler tarafından verilmektedir. Bu nedenle Sağlıklı Yaşam Merkezleri’nde görev yapacak fizyoterapistler ile hem kişilerin fizyoterapi ve rehabilitasyon hizmetine ulaşımı kolaylaştırılmış hem de kişiye özel egzersiz programlarının uygulanması, sağlıklı yaşam için davranış değişikliğinin yaratılması ve izlenmesi konusunda önemli adımlar atılmış olacaktır.

Ayrıca aktif yaşlanmanın sağlanması, gebeler için sağlıklı doğum ve sağlıklı nesillerin oluşmasına destek olmada, çocukların duruş bozukluklarının düzeltilmesi ve egzersiz alışkanlığının kazandırılmasında fizyoterapistlerin önemli yararları olacaktır.

Günümüzde 50 üniversitede öğrenim görmekte olan 14 bin fizyoterapist adayı öğrencilerimiz ve halen alanda çalışmakta olan ya da iş bekleyen 14 bin fizyoterapist meslektaşımız bulunmaktadır. Derneğimiz, dünya standardında eğitim alan meslektaşlarımızın ve Haziran 2017 de mezun olacak 3 bin 500 yeni meslektaşımızın hak ettiği değerde görev alma taleplerini dile getirmede aracı olmaktadır.

Yakın gelecekte herkesin bir fizyoterapisti olacak...”