MALTEPE 2 TEMMUZ PARKI ARTIK ‘OKUYAN PARK’

Okuyan Toplum Projesi, Maltepe Belediyesi işbirliğiyle , bu yıl da 2 Temmuz Parkı’nda kitapları tatille barıştırıyor. Maltepe Esenkent’teki 2 Temmuz Parkı artık ‘Okuyan Park’

MALTEPE 2 TEMMUZ PARKI ARTIK ‘OKUYAN PARK’
 MALTEPE 2 TEMMUZ PARKI  ARTIK ‘OKUYAN PARK
OKUYAN TOPLUM PROJESi MALTEPE BELEDİYESİ  İŞBİRLİĞİYLE 2 TEMMUZ PARKI  ARTIK ‘OKUYAN PARK’

     Okuyan Toplum Projesi, Maltepe Belediyesi işbirliğiyle , bu yıl da 2  Temmuz  Parkı’nda  kitapları tatille barıştırıyor
Amaç, kitabı tatille buluşturmak, kitabın yalnız okulla, okul zamanı ve yaşıyla sınırlı ve ‘sıkıcı bir okul aracı’ olduğu ezberini bozmak,  Tüm ileri toplumlarda olduğu gibi,    otobüste, metroda, parkta, bir ağaç gölgesinde kitap okuyan insan figürünün görünür kılınmasına katkı yapmak…Bu yolla farkındalık yaratarak  okuyan insan figürünü görünür kılmak.
     Bilindiği gibi, bizde kitap yalnızca okulla, okul yaşı ve zamanıyla sınırlı  sıkıcı bir  ‘ders aracı’ kabul edilir, öyle sanılır. ‘Kitap’ la ilgili algımız budur çünkü. Oysa “Bir kitapla çıkabileceğimiz  yolculuğa, hiçbir gemiyle çıkamayız.”

    Bir dizi bilimsel, eğitsel ve kültürel neden yanında  biraz da  bu nedenle,  Maltepe Esenkent’teki  2 Temmuz Parkı artık ‘Okuyan Park’…  Adını, Madımak Katliamı olarak  da bilinen, okuyan, yazan  insanlarımızın bir otelde  yakıldığı korkunç  ve insanlık dışı olayın tarihinden alan ve  Maltepe Belediyesi’nce yaptırılan parkta, yaz boyunca çocuklar, gençler yakılan aydınların anısına kitap okuyor.  


      FAHRENHEİT 451’İN KİTAP İNSANLARI  SİVAS’N YAKILAN   OZANLARI 

        Okuyan Toplum Projesi, geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren,  ünlü bilim kurgu romanı Fahrenheit 451 ‘in yazarı Ray Bradbury’i de unutmadı. Proje yürütücüsü Ferhat Özen’in , yaptığı açıklamaya göre,  proje kapsamında kitap okuma gönüllüleri  Ray Bradbury anısına birer  kitap okuyacak ve romandaki  ‘kitap insanları’nı canlandıracak.   
    Bilim kurgu türündeki  bu ünlü romanın,  Fahrenheit 451 ‘in  yazarı Bradbury, bir kahramanını şöyle konuşturuyordu:  "Eğer dünya kitap okumayanlarla, öğrenmeyenlerle, bilgisizlerle dolmaya başlarsa, kitapları yakmaya gerek kalmaz”   Bugün dünya gerçekten de kitapların yakılmasına da yasaklanmasına da gerek kalmadığı bir dünyaya doğru mu gidiyor dersiniz?
      Romanda,  kitapların uygarlık  olduğunu  düşünen insanlar,  yakılan kitapların  unutulup yok olmaması için  bir imece, bir iş birliği geliştirirler.  Her biri bir kitabı ezberleyerek o kitabın yerine geçerler. Bu nedenle de  onlara  ‘kitap-insanlar’ denir. Bu çok özgün bir direniştir aslında.  ‘Kitap-insanlar’  yaşadıkları ormanlık alanda rahattırlar.  Ormanda  volta atar gibi, gidip gelerek  ellerindeki kitapları ezberlemeye çalışırlar. Otorite, şehri "oturma odası aileleriyle" yeterince kontrol altında tuttuğunu düşündüğü için olacak, bu insanları bulmak için ayrıntılı bir takibe girişmez. Onlardan bazıları, "kafalarında şiirlerle dolaşan birkaç çatlaktan onlara zarar gelmez. Bunu onlar da biliyor, biz de biliyoruz, herkes biliyor. Nüfusun büyük kısmı Magna Carta ve Anayasadan alıntılar yaparak dolaşmadıkça, sorun yok" diyerek, (yazarın) uyanışı gerçekleştirme rolünü Magna Carta ve Anayasaya bağlamış olması ilginçtir. 

     Bu arada, Okuyan Parkta 2 Temmuz’da yakılanların anısına  yaz boyunca kitap okuyanlara,  volta atar  gibi kitap okuyarak   Fahrenheit 451'in  kitap insanlarını  canlandıranlara rastlarsanız,  sakın şaşırmayın  ve çatlak  olduklarını  düşünmeyin. Onlar,  “İnsan, okuduğu kadar insandır” demek istiyor.

KAYNAK  : Vikipedi, İthaki Yayınları,  kitap tanıtım yazısı, idefiks.com

Güncelleme Tarihi: 13 Temmuz 2012, 12:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER