SEKA ve Mehmet Ali Kağıtçı’nın Kağıt serüveni

Cumhuriyet tarihinin ilk kâğıt fabrikası olan Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları A.Ş’nin SEKA ve Mehmet Ali Kağıtçı’nın Kağıt serüveni

SEKA ve Mehmet Ali Kağıtçı’nın Kağıt serüveni
SEKA ve Mehmet Ali Kağıtçı’nın Kağıt serüveni

Cumhuriyet tarihinin ilk kâğıt fabrikası olan Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları A.Ş’nin SEKA ve Mehmet Ali Kağıtçı’nın Kağıt serüveni

KAĞITÇI’NIN ZORLU MÜCADELESİ

‘Bir hayal perest’ olarak nitelendirilen Mehmet Ali Kağıtçı’nın zorlu mücadelesi de belgeselde anlatılıyor. Fabrikanın temel atma görüntülerinin de bulunduğu belgeselde İsmet İnönü ve Celal Bayar’ın törendeki görüntüleri bulunuyor. Belgeselde şunlar yer alıyor: “80’li yıllarda dünyanın ilk 100 kâğıt fabrikası arasına giren SEKA’nın sorunları bu tarihlerde de devam ediyordu. Sermayesi az olan SEKA’nın en büyük problemini ise pahalı üretim oluşturuyordu. Siyasi müdahalelerin ağırlığıyla da mücadele etmek zorunda kalan SEKA’nın sorunları Akdeniz, Afyon, Balıkesir ve Kastamonu’da açılan diğer fabrikalarla daha da arttı.

SEKA ÖZEL SEKTÖRÜN DE GERİSİNDE

Eskiyen teknolojisi ve istihdam fazlasıyla da günümüz rekabetçi dünyasında kendine yer bulmakta zorlanan SEKA Kâğıt Fabrikası, özel sektörün de gerisinde kaldı. İlk olarak 1991 yılında özelleştirme kapsamına alınan SEKA’nın 10 fabrikasından 6’sı özelleştirildi. 14 Eylül 1998’de Özelleştirme Yüksek Kurulu İzmit’teki merkez fabrikayı da özelleştirme kapsamına alarak Anonim Şirketi’ne dönüştürdü ancak gelen tepkiler üzerine geri adım attı.

1 ŞUBAT 2005’TE BÜYÜKŞEHİR’E DEVREDİLDİ

2000’li yılların başında fabrika yılda ortalama 35 milyon Lira zarar ediyordu. Türkiye’deki kâğıt üretiminin ancak yüzde 4’ünü karşılayabilen SEKA’nın en yeni makinesi ise 45 yaşındaydı ve çevre kirliliğine sebep oluyordu. 8 Kasım 2004 tarihine gelindiğinde ise 3’üncü bir kararla tesisin kapatılması ve Büyükşehir Belediyesi’ne devri kararlaştırıldı. Daha önce SEKA’nın özelleştirilmesini isteyen siyasilerin de destek verdiği eylemler yapıldı. Ancak 1 Şubat 2005’te fabrika alanı tamamen Büyükşehir’e devredildi. Büyükşehir Belediyesi ise Türkiye’nin en büyük eğlence ve dinlence alanlarından birini buraya kurarak kente kazandırdı”



İLKLERİN YAŞANDIĞI ADRES SEKAPARK

Sekapark’ta Türkiye’nin en büyük kay kay pisti ve Avrupa’nın en büyük tırmanma duvarı bulunuyor. Dev parkta, 150 metre çapında uçurtma tepesi, futbol ve basketbol sahaları, 50 bin kişilik ahşap amfi, çocuklar için 40 dönüme yayılan onlarca oyun grubu ve gerçek F16 savaş uçağı bulunuyor. SEKAPARK, özel aydınlatmalar ve 6 bin özel ağaçla görsel zenginliğe sahip.

2. ETAP DA TAMAMLANDI

1. etabı tamamlanan parkın 2. etabı da tamamlandı. 95 dönümlük alanda gerçekleştirilen 2. etap çalışmalarında kıyı bandı boyunca 5 metre genişliğindeki alan taş dolgu ile kaplandı. Toplam 255 araçlık iki otoparkın da bulunduğu proje kapsamında 470 metrekarelik bir restoran, 2 kafe, 2 tuvalet, 2 mini basketbol sahası, seyir meydanları, 24 tane piknik evini de barındıran çim tepe ve seyir tepesi ile toplam 60 bin metrekare yeşil alan bulunuyor. Toplam 70 bin metrekarelik bir alanda gerçekleştirilen peyzaj çalışmalarıyla bölgeye bin 854 adet farklı nitelikte ağaç dikildi.

SIRADA 3. ETAP VAR

Diğer yandan 3. etap çalışmalar da kısa süre içinde başlayacak. Bu çalışmalar kültür ağırlıklı olacak. Thököly İmre Evi, Mevlevi Evi gibi evlerden bu alanda inşa edilecek. Sismoloji Merkezi çalışmaları da halen sürüyor. SEKA Bilim Merkezi projesi kapsamında Kâğıt Sanayi Müzesi, Fotoğraf Müzesi ve Matbaa Müzesi de bu kapsamda yapılacak.



Mehmet Ali Kağıtçı Kimdir

Doğum 1899, Heybeliada, İstanbul - ölüm. 1 Ekim 1982, İstanbul), Kimyager ve mühendis olan Mehmet Ali Kâğıtçı, Türkiye'de kâğıt sanayisinin kurucusudur.​

1927 yılında Grenoble Üniversitesi, Fransız Kağıt Mühendisliği Okulu'nu bitrmiştir.

Bir Kâğıt Tutkunun Hikayesi; Mehmed Ali (KAĞITÇI)... Aydın ENGİN şöyle anlatıyor Kağıt Mühendisi Mehmed Ali'yi; "İzmit'te SEKA Genel Müdürlüğü binasının önündeki bakımlı bahçede bir büst var, 'Bu kimdir? Ve neden büstü dikilmiştir? Diye soracak olursanız, alt kattaki Mehmed Ali Kağıtçı müzesini gezmelisiniz"

İstanbul Darülfünunu (Üniversitesi) Kimya Enstitüsü'nde öğretim görevlisiyken, dönemin koşullarıyla bakıldığında 'köşeyi dönmek' için her yol var iken, bir holdinge danışman olabilecek, zehirli atık salan bir fabrikaya 'zararsızdır' raporu verip dünyalığını doğrultabilecek iken Darülfünun muallimliğini bırakıp Almanya'ya kağıt fabrikalarında çalışmaya gider.

Mehmed Ali. Sırtında işçi tulumu, yüzü gözü boya, reçine ve kir içinde kâğıtçılığı öğrenmeye başlar. Ustabaşısı, daha sonraki yıllarda SEKA'yı birlikte kuracakları, 1935'de Hitler'den kaçıp Türkiye'ye gelecek, her gün bisikletle Derince-İzmit arası pedal basarak fabrikanın geliştirilmesine büyük katkıları olacak olan Alman Yahudisi ve kağıtçı ustası Simon Holzmeyer'dir...

Daha sonra Fransa'ya giden Mehmed Ali, Lyon'da filigran tekniğini, Metz'de kağıt hamuru çökeltme tekniklerini kaynağından ve uygulayarak öğrenir. Sonra 'alaylı' kağıt ustası 'mektepli' bir uzman olmak üzere Grenoble Üniversitesi Kağıt Mühendisliği bölümüne girer ve 1927 yılında birincilikle mezun olur.

Aynı yıl bilimsel donanımını Türkiye'de bir kâğıtçılık sanayisi kurmak üzere kullanmak amacıyla ülkesine döner. Kağıdını tümüyle dışarıdan döviz ödeyerek sağlayan Türkiye Cumhuriyeti'nde uluslararası kağıt tekellerinin yerli komisyoncuları köşe başlarını tutmuştur.

Bir konferansı sırasında Dünya Kibrit kralının adamları, Avrupa Kağıtçılar Birliği Türkiye acentesi (ajanı diye de okuyabilirsiniz) ve Türkiye inhisarlar (Tekel) idaresi Genel Müdürü Behçet Bey olmak üzere üç görüşme talep edilir Mehmed Ali Bey ile. İlk ikisinde Türkiye'de kağıt endüstrisinin gelişmesi için yaptığınız girişimlere son vermesi halinde ülkeye giren kağıttan ton değer başına yüzde 3 komisyon alacağını, danışman olacağını söyleyenleri anında reddeder.

Tekel Genel Müdürü'nün teklifi ise, sigara paketi, kibrit kutusu, tuz kutusu için günde 10 ton kağıt kullandıklarını, bunların bir kağıt fabrikası kurarak ulusal kaynaklardan karşılanması yönündedir. Bir kaç hafta içinde tüm plan ve projeleri hazırlanır ve ihaleye çıkılır. Üç gün kala Maliye Bakanlığı'ndan durdurulduğu yazısı alırlar. Burada fabrikanın kurulamaması için kapsamlı bir çalışma yapıldığı açıktır.

1930'lu yıllarda genç ve idealist mühendis Mehmed Ali ; "Bu toprağın emeğinin yanına bu toprağın kağıdını koymak gerek, Yaşamak için ekmek ne ise, düşünmek için kağıt odur. İkisinde topraklarında yetiştirmeyen milletler, eksikli olurlar" diyordu. Üniversitelerde konuşmalar yapıyor, basına bu yönde demeçler veriyordu.

Mücadelesi ülkedeki bazı çevrelerce baltalanıyor, bunlar fabrika kurulmasını engellemeye çalışıyorlardı.


İsmet Paşa ve bazı bakanlarda bu görüşe katılınca fabrika yapımı durduruldu. Fakat o günlerde İş Bankası'nın başında bulunan Celal Bayar hammaddeleri Türkiye'de bulunan bir fabrikanın zarar edeceğine inanmadığından genç mühendisi Ankara'ya çağırdı. O günlerin birinde Kılıç Ali ( İş Bankası Kurul Üyesi) Atatürk'e söz arasında Celal Bey'in bu kararını söyleyince Atatürk, eliyle masaya vurarak; "Şimdi iş, adamının eline düştü. Celal Bey, zarar etmemenin yolunu bulur. Kendisine söyle muvaffakiyetler dilerim" diyecekti.

Yıllar sonra Mehmed Ali Kağıtçı fabrikanın üretime geçtiği o ilk günü şöyle anlatacaktı ; "İzmit Kağıt Fabrikasında 18 Nisan 1936 cumartesi günü sat 14.30'da elime aldığım, Mustafa Kemal'in 'işte medeniyet hamuru' dediği ilk kağıt sahifası, uğruna yıllarca mücadele ettiğim idealime kavuşmanın bir belgesi idi. O mutlu andaki heyecanımı bugün de aynı tazelik ve şiddetle hissetmekteyim." Projesinin selüloz üretim kısmını gerçekleştirmek için tekrar girişimlerde bulundu ve İzmit Selüloz Sanayii Müessesesi'ni ve Sümerbank Karton Fabrikası'nı kurdu.1941'de hiç bir neden gözetilmeden görevinden alındı.

İstanbul Belediye Kimyahanesi Müdürlüğü'ne atandı. Teknik Üniversite Makine Fakültesi'nde kağıtçılık dersleri verdi. Tüm yakıcı tutkusunu ve ulusal sanayi inadının, yabancı firmaların kağıt piyasasını nasıl yavaş yavaş ele geçirdiklerinin, kağıtçılık sanayisinin nasıl giderek gerilediğinden ve tüm kağıt tutkusunun öyküsünü "kağıtçılığımız" kitabında anlattı 1977'de. 1982'de yaşamını yitiren Türkiye Kağıt Sanayinin kurucusu, Mühendis Mehmed Ali Kağıtçı'nın tüm emeğini ve ömrünü verdiği SEKA için kendisi görmese de korktuğu olmuştu.

Fabrika 1998 yılında özelleştirildi ve Anonim Şirkete dönüştürüldü.


Güncelleme Tarihi: 03 Ağustos 2015, 21:24
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER