Bulut bilişimin bilinmeyen yüzü
Bilişimin geleceği olarak görülen uygulama aslında pek çok risk içeriyor
İşletmelerin yeni gözdesi bulut bilişim, donanım, yazılım ve ağ altyapılarının kurum dışına çıkartılmasını sağlıyor. Kullanıcılar, ihtiyaç halinde ağ üzerinden çalışan uygulamalardan yararlanıyor. Sektör örgütlerinden Eurocloud’un direktörü Andreas Weiss, basit bir tanım getiriyor: “Bulut bilişimin temel fikri, ihtiyaç duyduğunuz kaynakları dilediğiniz tüm boyutlarıyla temin edebilmenizdir.”

Alman Telekom’un iştiraklerinden T-Systems, bulut bilişim hizmetleri branşında Avrupa’nın önde gelen kuruluşlarından. Deutsche Welle'nin haberine göre Telekom yönetim kurulu üyesi Reinhard Clemens, bulut bilişim alanında yatırım yapmaya devam edeceklerini belirtiyor: „Bulut uygulamaları, bilişimde önlenemez bir teknolojik trende dönüşmüş durumda. Bu alanda güvenlik konusunun belirleyici önem taşıdığının ve başarının ölçütü olduğu noktasında herkes hemfikir.”

Schleswig-Holstein eyalet hükümetinin veri korunmasından sorumlu üyesi Thilo Weichert de bulut bilişimde güvenlik konusunun henüz yeterince ciddiye alınmadığına dikkat çekiyor: “Bulut bilişim, açık kalp ameliyatlarına benzetebileceğimiz bir riskle bizi karşı karşıya bırakıyor. Önce işlemi yapıyor, sonuçlarına daha sonra göz atıyorsunuz. Belli koşullar altında sorun yaşanıyor ise risk de var demektir.”

Veri güvenliğinin önemini son olarak Sony şirketinin 100 milyona yakın müşterinin bilgisinin çalınması da ortaya koydu. Uzmanlar, son gelişmeye Sony’nin veri güvenliği konusundaki ciddi açığının neden olduğu konusunda görüş birliği içinde. Alman Telekom yönetim kurulu üyesi Reinhard Clemens de bulut bilişimde güvenliğin önemine inanıyor. Clemens, “Veri güvenliğinin ciddiye alınması, bu anlayışın sürekli güncel tutulması gerekiyor. Maalesef bu düşünce tüm dünyada olduğu gibi Almanya’da da tam anlamıyla yerleşmedi” diyor.

Almanya Federal Bilişim Daire Başkanı Cornelia Rogall-Grothe, ağ teknolojilerine dayalı bulut bilişim uygulamaları karşısında temkinli davranmaya çağırıyor. Rogall-Grothe, “Bilgisayar sistemlerimiz giderek artan oranda uluslar arası çalışan suç örgütlerinin hedefi haline gelmektedir” diyor.

TEKNOLOJİ CASUSLUĞUNA DİKKAT
Veri korunması uzmanı Weichert, dünya genelinde istihbarat örgütlerinin de ağ üzerinden teknoloji casusluğu yaptığına dikkat çekiyor. Weichert, “Bir kullanıcı, girişimci ya da işletme olarak verilerinizin dünya üzerinde hangi noktada bulunduğunu hiç merak etmez misiniz? Çin’de mi, Avustralya’da mı, Güney Amerika’da mı? Bu, herhalde kabul edilemez” diye konuşuyor.

Bulut bilişimde güvenlik, birçok soruyu beraberinde getiriyor. Veriler hangi noktalarda saklanmakta ve işlenmektedir? Üçüncü kişilerin sözkonusu verilere erişimi nasıl düzenlenmektedir? Verilerin saklandığı mekâna bağlı olarak hangi yasal düzenlemeler geçerlidir? Federal Bilişim Güvenliği Dairesi (BSI) Başkanı Michael Hange, bu alanda standartlar saptanması için kurum olarak çalışmalarda bulunduklarını belirtiyor:

Hange şöyle devam ediyor: "Öncelikle bir güvenlik yönetimine, güvenlikten doğrudan sorumlu bir kişiye sahip olmanız gerekir. Çoğu zaman bu tür yetkililerin olmadığını görüyorsunuz. Ayrıca güvenlikte şifreleme teknolojilerinden yararlanmanız ve son truva atı saldırılarına karşı sağlıklı bir korumaya sahip olmanız gerekir.”

IBM Almanya’nın yönetim kurulu başkan vekili Lothar Mackert ise bulut bilişime ilgiyle birlikte, bilgi teknolojilerine ilginin de tırmanacağını vurguluyor. Mackert, “Bilişim uygulamalarına olan bağımlılık inanılmaz boyutlarda artıyor. Bir şirkette elektrik kesildiğinde işler durur, bilgi işlem çöktüğünde daha da beteri oluyor” diyor.