3 kat daha güvenli kriptolu telefonlar geliyor

Türkiye Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, dünyada bilinenlerden üç kat daha güvenli kriptolu telefonlarla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu'na bilgi verip onayını aldıklarını açıkladı. Işık, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği tarafından verilecek liste doğrultusunda devletin zirvesindekilere bu telefonların verileceğini söyledi.

TBMM'de, Sputnik Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Yurdagül Şimşek'in de aralarında bulunduğu bir grup gazeteciyle sohbet eden Bakan Fikri Işık, geçen Cuma günü İstanbul'da dinlenmeyi önleyen kriptolu telefonları Başbakan Ahmet Davutoğlu'na arz edip onayını aldıklarını söyledi. Başbakan'a hem bilgi verdiğini, hem de telefonu gösterdiğini ifade eden Bakan Işık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ise daha önce birkaç kez konuyla ilgili bilgi verdiğini söyledi. Işık, "Bu hafta MGK Genel Sekreteri ile görüşeceğiz. Kaç tane telefon talebi varsa ona göre üreteceğiz. Bize verilen listeye göre, montajlarını yapıp vereceğiz. Daha önceki liste 164 idi. Bu telefonları teslim ettikten sonra rahatlıkla konuşabilirler" diye konuştu.

"Dünyadakilerden üç kat daha güvenli"

Kriptolu telefonun donanımı ve telefonun kasasında eskisi ile fazla bir değişiklik olmadığını kaydeden Işık, "Burada asıl yaptığımız güvenliği çok üst düzeye çıkarmış olmak. Bizim bildiğimiz kripto çözümlemeleriyle ilgili dünyada olan en gelişmiş çözümün üç katı kadar bir güvenlik duvarı oluşturduk. Yani şu anda bilinen kripto çözümünden üç kat daha güvenli. Bildiğimiz kadarıyla, bir kripto 128 karaktere kadar kırılabiliyor. Biz onu üç kat daha güvenli hale getirdik. Şu anda dışarıdan dinlenmesi mümkün değil" dedi.

"Yazılımı elden geçirip yeniledik"

Önceki telefonların da örgüt yapısı olmasa dinlenemeyeceğini vurgulayan Bakan Işık sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu an kullanılan 17/25 Aralık'a kadar kullanılan telefonlarda da eğer bunlar (paralel yapı) TÜBİTAK'ta, TİB'de ve emniyette örgütlenmemiş olsalardı ve birbiriyle iletişim halinde olmamış olsalardı, dinlenmesi mümkün değildi. Şimdi buna yönelik oradaki yazılımda bazı korsan satırlar tespit ettik. Mesela şifreyi tutan, saklayan bir yazılım koymuşlar öncekinde. Şimdi onların hepsini temizledik, kriptonun güvenliğini üç katına çıkardık ve yazılımı komple satır satır elden geçirdik. Aslında komple yazılım yenilendi desek daha doğru olur. Eski telefonda hem kriptolu, hem kriptosuz konuşma alternatifi vardı. Bunu iptal ettik, sadece kriptolu olacak."

Vatandaşa akıllı kriptolu telefon

Vatandaşa yönelik farklı bir proje olduğunu belirten Bakan Işık, "TÜBİTAK'ın akıllı kriptolu telefon çağrısı var vatandaşa yönelik. Bir destek programı açıkladı. Destek programından yararlanmak isteyen firmalar müracaat ediyorlar. Oradan, ‘ben şu kadarlık bir destek verirseniz akıllı kriptolu telefonu üretirim' diyor. O çağrı devam ediyor. Sonuçlandığında vatandaşın kullanabileceği bir kriptolu telefon olacak. İlk etaptaki kriptolu telefonları teslim edince bir sonraki hedefimiz, kullandığımız akıllı cep telefonlarının kriptolu hale gelmesi" diye konuştu. Bakan Fıkri Işık, amaçlarının devletin zirvesinde ayrıca bir kriptolu telefon taşımaya gerek kalmaması, kendi telefonunu da kullanabilmesi olduğunu söyledi.

"Sivillerden çok talep var"

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, ortaya çıkan dinlemelerden sonra kriptolu telefonlara sivil alanda da oldukça talep olduğunu söyledi. Işık, sivil taleplerin ne zaman karşılanabileceğine ilişkin soruya ise, "2016'nın Haziran'ın da projenin bitmesi gerekiyor TÜBİTAK'ın çağrısında. Ondan sonra ne kadar sürede ticarileşir onu bilmiyorum" yanıtını verdi.

"Paralelcilerle yollarımızı ayırdık"

TÜBİTAK'daki paralel yapılanma iddialarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Işık, şöyle konuştu:

"Dediğim gibi eğer böyle bir örgütlenme olmasaydı mevcut telefonları da dinleyemezlerdi. Bu yapıyla bağlantısı olup, bu kriptolu telefonlarda bilirkişilik yapıp da abilerinden aldığı talimatla gerçekleri eğip bükenlerle yollarımızı ayırdık. Kaç kişi olduklarına ilişkin bir sayı vermem mümkün değil. Çünkü çok dinamik bir yapı. Diyelim ki bir bilgisayar mühendisi, bir elektrik mühendisi gelir altı ay çalışır, altı ay sonra beğenmez işi, daha iyi bir iş bulur daha uygun şartlarda ayrılır. Dolayısıyla, 'şu kadar adam şöyle oldu' bu demek çok mümkün değil. Ama şunu söyleyebilirim; bu yapıyla bağlantılı olup da ülkenin, devletin aleyhine, kurumların aleyhine tespit ettiklerimizle yollarımızı ayırdık. Mesela Balyoz davasında bilirkişilik yapıp da gerçeğe aykırı rapor verenlerle yollarımızı ayırdık."

Güncelleme Tarihi: 06 Ocak 2015, 14:16