Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in 66. Genel Kurulu'na katılmak üzere ABD'ye gitti.

Erdoğan'a bu ziyaretinde Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar eşlik ediyor. Hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, BM genel kurulu münasebetiyle bütün konularda Türkiye'nin görüş ve tutumlarını, politikalarını uluslararası kamuoyuyla bir kez daha paylaşma imkanı bulacağını söyledi.

Erdoğan, "Başta Obama ve BM Genel Sekreteri Ban ki Moon olmak üzere yabancı devlet ve hükümet başkanları ile çok sayıda görüşme yapacağım. Bu görüşmeler sırasında İsrail'in saldırısını aklamaya yönelik rapora tepkimizden Türkiye'nin 2015 döneminde yeniden BMGK üyeliği adaylığına kadar pek çok dış politika konumuzu gündeme getireceğim" dedi. Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

PKK-MİT görüşmesine ilişkin muhalefetin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Ana muhalefet partisi ve muhalefet önce siyasi terimleri kavramları iyi öğrenemedikleri için gerçekten Türkiye siyasette şu anda bir sıkıntıyı yaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı hiçbir zaman devlet adıyla veyahutta bu tür kişilerle görüşme yapamaz diye bir yaklaşımın içerisinde olmamıştır. Hükümet olarak biz yapmadık ama devlet olarak bu görüşmeleri yaptığımızı ben parlamentoda dile getirdim. Eğer tutanaklara bakılırsa bunlar görülür" dedi.

Erdoğan, muhalefeti kendisi, hükümet ve parti üyelerinden birinin bu görüşmeyi yaptığını ispata davet ettiğini ve 'ispat etmeyen şerefsizdir' sözlerini hatırlatarak şunları söyledi:
"Ne oldu ispat ettiler mi. Devletin görevlisi MİT müsteşarı herkesle görüşme yapar. Sadece terör örgütü mensupları ile değil herkesle görüşme yapar. Niye iz sürecek, suçluyu tespit edecek. Onun görevi bu zaten. Benim özel temsilcim olarak da giden yine devlet görevlisi olarak müsteşar yardımcılığı döneminde göndermişimdir. Yine MİT Müsteşarı ile beraber gitmiştir. Bunlardan kaçan biri değilim ki bunları söylemiş birisiyim. Bunu göğsümü gere gere yine söylüyorum, dün de söyledim bugün de söylüyorum, yarın da söylerim. Devlet böyle bir kurumdur böyle bir müessesedir. Ama 3-5 koyun gütmemiş adamdan bu ülkede siyasetçi olmaz. Bunların durumu bu. Bunlar bu işi anlamaz. Siz netice almak istiyorsanız bunları yapmak durumundasınız, yapılan da budur. Söyledikleri sözleri aynen kendilerine iade ediyorum. Lütfen önce hükümet nedir, devlet nedir bunu bir öğrensinler. Her ikisi için de. Diğer konuya gelince bakın nereden nasıl sızmıştır bunun bütün teknik incelemelerini şu anda MİT yapmıştır, yapmaktadır ama müsaade edin de bu tür şeyleri MİT bütün kamuoyuyla paylaşma durumuna girmesin. Ama kimse de bunun üzerinden kalkıp istihbarat teşkilatını vurmaya girmesin. Bunu terör örgütü zaten kendi kanallarıyla yapıyor. Biz de işimize bakalım."
 

KKTC ile Akdeni'de petrol aranacak

Erdoğan, Kıbrıs'ta Rum tarafının Doğu Akdeniz'de petrol arama çalışmalarının başladığı yönünde haberleri değerlendirirken, bu hafta içinde KKTC ile Türkiye'nin de böyle bir çalışmaya gideceğini söyledi. Erdoğan, "Güney Kıbrıs'ın İsrail'i hatta Yunanistan da burada böyle bir münhasır ekonomik bölge ilan etmek suretiyle böyle bir çalışmaya başlamış olması, böyle bir adım atmış olması. Biz de şu anda KKTC ile bu adımı atmış vaziyetteyiz ve çok kısa bir süre içerisinde bu hafta içerisinde olması da mümkündür, münhasır ekonomik bölgemiz içerisinde bu çalışmaları başlatacağız. Münhasır ekonomik bölge ilan ettikleri bölgeye yönelik de bizim farklı yaklaşım tarzlarımız var. Bu konuyla ilgili de askeri noktada Fırkateynler, hücumbotlarımızla ve hava kuvvetlerinin sürekli buraları takip etmek suretiyle münhasır ekonomik bölge tartışmalıdır. Ve bu bölgede böyle bir adımı atmalarının doğru olmadığını daha önce iletmiştik kendilerine. Öyle zannediyorum ki anlık bir durumdur bizimki de çalışmalar orada bizim de başlayabilir" dedi.
 

NATO kalkanı konusunda dezenformasyon var

Erdoğan, ayrıca NATO Kalkanı'nın Malatya'ya kurulması durumunda İran'dan gönderilen füzelerin Yozgat üzerinde vurulacağı haberlerini ise "Bu konuda da yine çok ciddi bir dezenformasyon var" sözleriyle değerlendirdi.

Başbakan Erdoğan, "Bu da yine bölge halkını rahatsız etmek ülkemizi rahatsız etmeye yöneliktir. Biz bir NATO ülkesiyiz. Kürecik de daha önce böyle bir üssü vardı. Aynı yerde yeniden böyle bir radar üssü kuruluyor. Yapılan şudur; 'Efendim bu İsrail'i korumaya yöneliktir'. İsrail NATO'nun bir üyesi değil. Yani bunu geçmişte olsa aynı zihniyet aynı kafa bu defa Rusya'ya yöneliktir diyecekti. Şimdi İran'a yönelik diyor. İran'dan yapılacak saldırıya yöneliktir. Bunu farklı olarak değerlendirmek düşünmek de mümkündür. Türkiye için de aynı şey değerlendirilemez mi? Türkiye'nin şu anda radar üstleri konusunda böyle bir şeye ihtiyacı olduğunu neden değerlendirmiyorlar. Samimiyette işin bu yanını niye düşünmüyorlar. Burada kurulan radar üssüdür. Daha sonra savunmaya yönelik füze düşünülürse o ayrı bir konu ama şu andaki programda yok. Füze kalkanı Polonya'dadır burada kesinlikle böyle bir şey söz konusu değildir bu iki taraflı bir anlaşma değildir. NATO'nun programıdır. Kürecikte daha önce böyle bir uygulama olduğu için en uygun olduğu konusunda karşılıklı mutabık kalınmıştır. Orada radarın yerleştirilmesine karar verilmiştir" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan bir soru üzerine BM toplantısında Filistin'in tanınması konusunu da gündeme getireceğini belirterek, geçtiğimiz yıl ABD Başkanı Obama'nın "Seneye Filistin'i de bu sıralarda göreceksiniz" sözlerini hatırlattı. Erdoğan, Filistin'i tanıyan ülke sayısının 130 olduğunu belirterek şu andaki tavrı anlamakta zorlandıklarını, geçtiğimiz yılın tutanaklarını BM Genel Kurulu'nda sunacaklarını söyledi.