Radyasyona Karşı : Lahana, Brokoli ve Karnıbahar yenmeli

Washington’daki Georgetown Üniversitesi’nde araştırmacılar, fareler üzerinde yaptıkları deneylerde bu üç sebzenin radyasyona karşı hücre koruyucu etkisi olduğunu ortaya çıkardı

 Radyasyona Karşı : Lahana, Brokoli ve Karnıbahar yenmeli
 Radyasyona Karşı : Lahana, Brokoli ve Karnıbahar yenmeli

Washington’daki Georgetown Üniversitesi’nde araştırmacılar, fareler üzerinde yaptıkları deneylerde bu üç sebzenin radyasyona karşı hücre koruyucu etkisi olduğunu ortaya çıkardı

Kanser tedavisi ve araştırmalarında Amerika’nın en ünlü sağlık kurumlarından biri olan Washington’daki Georgetown Üniversitesi uzmanları, lahana, brokoli ve karnıbahar (karnabahar) karışımının radyasyonun olumsuz etkilerine karşı hücreleri koruduğu sonucuna vardı. Deneyler radyasyon uygulanan fareler üzerinde yapıldı.
 
Kısaca DIM olarak bilinen bu üçlü karışımın daha önce de kanser riskini azalattığını gösteren araştırma sonuçları açıklanmıştı. Georgetown Üniversitesi Hastanesi’nde yapılan araştırma da kanser tedavisinde sıklıkla kullanılan radyoterapinin etkilerini bu sebze karışımının azalttığını ortaya koyuyor.Araştırmanın sonuçları Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlandı.
 
Araştırmacılar farelere öldürücü dozda radyasyon verdikten sonra farelerin yarısına iki hafta süreyle DIM enjekte ettiler. Sebze karışımı günde bir kez olmak üzere iki hafta süreyle uygulandı. Geri kalan farelerse kendi hallerine bırakıldı.
 
Bir ay sonra DIM, yani lahana, brokoli ve karnıbahar enjekte edilen farelerin yarısından fazlasının hayatta kaldığı görüldü. DIM verilmeyen farelerinse tamamı öldü. Hayatta kalan farelerde alyuvar ve akyuvarlar ve kan değerlerinin iyi olduğu, hücre kaybı görüşmediği belirlendi. Oysa kemoterapi ve özellikle de radyoterapinin basilica yan etkilerinden biri hücre azalması.
 
Araştırmanın yazarlarından Onkoloji Profesörü Eliot Rosen, DIM’in iki önemli yararı olabileceğini söylüyor. Profesör Doktor Rosen’e göre bunlardan biri radyasyon tedavisi gören kanser hastalarında  normal doku ve hücrelerin korunması, ikincisi de insanların nükleer bir felaketin öldürücü sonuçlarından korunmasının sağlanması.

Güncelleme Tarihi: 05 Kasım 2013, 23:22
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER