Duygusal beslenme obeziteye neden oluyor?

Aşırı kilo almamak için nasıl yediğimizin farkında olmalıyız. Aksi halde aşırı kiloya ve obeziteye dönüşür

Duygusal beslenme obeziteye neden oluyor?
Duygusal beslenme obeziteye neden oluyor?

Doç. Dr. Halil Coşkun, gerginlik, üzüntü, kırgınlık gibi durumlarda çoğu kişinin bol kalorili yiyeceklere saldırdığını belirterek “Bu tip yemenin adı duygusal beslenmedir ve açlık giderilmeye değil duygular doyurulmaya çalışılır. Aşırı kilo almamak için nasıl yediğimizin farkında olmalıyız. Aksi halde aşırı kiloya ve obeziteye dönüşür” diyor

Genellikle üzgünken, sinirliyken, stres altındayken ilk yapılan iş bir şeyleri tıka basa yemek olur. Uzmanlar buna duygusal beslenme adını veriyor. Obezite cerrahisinde Türkiye’nin en deneyimli isimlerinden biri olan Doç. Dr. Halil Coşkun, pek çok obez hastanın duygusal beslenmenin farkında olmadan yıllar içinde kilo aldığını vurguluyor.
Doç. Dr. Halil Coşkun, duygusal beslenmeyi “Ruh halimiz kötüyken yenenler genellikle abur cuburlar, şekerlemeler oluyor. O ruh halinde yenenlere ‘rahatlatıcı yiyecekler’ diyebiliriz.

Bu bakımdan yiyecekleri ruh halini iyileştiren bir çeşit ilaç, antidepresan olarak nitelememiz mümkündür. Fakat bu örnekler, daha çok kilo almaya sebep olabilecek alışkanlıklara dönüşebilir” diyerek özetliyor ve bu durumu yaşayan kişilere şu önerilerde bulunuyor:
“Mutluluk ile kıyaslanan yiyeceklerin, yaşam boyu değişecek kalıplarının anahtarı; önce farkında olmaktır. Hayatında yiyeceklerin nasıl kullanıldığı ve senin için duygusal durumla bağlantısını ifade etmek biraz zaman alabilir. Sonra kendi duygusal durumlarını yansıtmak biraz zaman alabilir. Bir duygu günlüğü tutunuz ve her gün nasıl hissettiğinizi yazınız. Yansıması, şimdiki duygularınızla geçmişteki duygularınız ve bunların yiyecekle bağlantısı daha bilinçli olacaktır. Sonra iş başlıyor. Gıdaya bağlı her duyguyu atınız ve duygu eğilimi yapan diğer şeylerin listesini oluşturunuz. Örneğin yemeye bağlı tek duygu “üzüntü” olabilir. Üzgün olduğunuz zaman teselli için alternatif yollar: Bir arkadaşla konuşmak, ağlamak, duygularınızın günlüğü, müzik dinlemek, bir şarkı ve ya şiir yazmak. Oluşturduğunuz alternatiflerin rahatlatıcı yeme dürtüsünün nasıl azalttığını göreceksiniz. Yazılan bu alternatif listesini düzenli olarak yapmak mümkündür. Listenize gerektiğinde ekleme yapın ya da deneyip işe yaramayanları işaretleyin. Sonuç olarak; rahatlatıcı gıdalar kullanarak bir ömür geçirdiniz. Bunu hızlı bir şekilde değiştirmek olası değildir. Kendinize bu değişikleri yapmak için zaman verin. Yiyeceklerle ilgili değişim mümkün olduğu zaman daha tatmin edici ve daha sağlıklı ilişkiler kurabilirsiniz.”

SAĞLIKLI BESLENMENİN İPUÇLARI

Öncelik her zaman öncelik proteinlerde olmalı. Günde en az 60 gr protein almalısınız. Protein kaynaklarını bilmeli, tercihlerinizi proteinlerden yana kullanmalı ve yediklerinizin protein miktarını hesaplayabilmelisiniz. Uygun miktarda ve dengeli protein almak, diyetinizde kas kaybı yaşamanızı engelleyecek ve diyet esnasında ihtiyaç duyduğunuz enerjinin büyük kısmını karşılayacaktır.
Öğün Atlamayınız. Kendinizi uzun süre aç bırakmayınız. Günde en az 3 ana öğün ve en az 1–2 protein ağırlıklı ara öğün yapmalısınız. 4 saatten daha fazla aç kalmamak hem hızlı ve çok yemek yemenizi önlediği gibi hem de metabolizmanızın çalışır olarak kalmasına yardımcı olacaktır.
Yemek masada yenir. Günümüzde gerek iş saatlerinin yoğunluğu, gerekse bilgisayar yaygın kullanımı nedeniyle televizyon-bilgisayar karşısında beslenmek zaman tasarrufu olarak görülse de yemek saatinde, masada olunuz. En az 30 dakikanızı yemek yemeğe ayırmalısınız. Televizyon karşısında, buzdolabının önünde, ayakta durup konuşarak, başka bir işle ilgilenerek yemeğinizi yememelisiniz. Başka bir işle meşgul olup aynı anda yemek yemek aldığınız porsiyonu fark etmemenize ve kontrolsüzce çok yemenize sebep olabilir.
Porsiyon Kontrolüne Dikkat. Küçük ama içerik olarak protein/kalsiyum/vitamin ile dolu porsiyon tercih etmelisiniz. Küçük ve renkli tabaklar tercih edebilir, yiyeceklerinizi minik parçalara ayırarak yiyebilirisiniz. Tokluk hissinizi hissettiğiniz anda yemek yemeği sonlandırınız. Tabağınıza tüketmeniz gerekenden fazla gıda almayınız.
Sıvılar Unutulmamalı! Günde En az 6-8 bardak su tüketmelisiniz. Su dışında hiçbir sıcak ya da soğuk içecek su ihtiyacınız yerine geçmeyecektir. Halk arasında oldukça yanlış bilinen “bitki çayları su ihtiyacını karşılar” inanışına itibar etmeyiniz. Günlük su tüketiminiz sadece sağlıklı beslenmeniz için değil, böbrek fonksiyonlarınız, cildiniz ve sinirleriniz için de hayati ihtiyaçtır.
Yeni Hayata Başlangıç: Lütfen ”sürekli beslenmeme dikkat mi etmeliyim?” düşüncesini aklınızdan çıkarın. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinip, bunları yaşam tarzı haline getirmek uzun ömürlü kontrolünüzün bir parçası ve yeni hayatınızın en büyük adımı olmalı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER