GÜNAY:  “2011 YILI BOYUNCA MEHMET AKİF'İN MİLLETİN YÜREĞİNDE DAHA FAZLA YER TUTMASI İÇİN ÇABA GÖSTERECEĞİZ”

•    Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaptırılarak Taceddin Dergahı’nın bahçesine yerleştirilen “İstiklal Marşı Anıtı’ törenle açıldı…

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından şair Ahmed Arif'in oğlu heykeltıraş Filinta Önal’a yaptırılarak Taceddin Dergahı’nın bahçesine yerleştirilen ''İstiklal Marşı Anıtı'' İstiklal Marşı’nın kabulünün 90.yıl dönümünde düzenlenen bir törenle açıldı.

Törene, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul  Günay'ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Vakıflar Bölge Müdürü Aslan Yıldız, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki de katıldı.

Bakan Günay, törende yaptığı konuşmada, Mehmet Akif'in hayatını da yazdığı büyük destanın önemini herkesin çok yakından bildiğini söyledi.
Bugün, bu destanın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabulünün 90. yıl dönümü ve bu yılın da Akif'in ebediyete uğurlanışının 75. yılı olduğunu ifade
eden Günay, ''İnşallah hep birlikte ve daha büyük bir güzellikle İstiklal Marşımızın kabulünün yüzüncü yılını göreceğiz'' diye konuştu.

Akif'in yazdığı güzel destan kadar, onun bu destanı yazdığı zaman içindeki şartlar ve hayatının da özel bir anlam ifade ettiğini dile getiren  Günay, şöyle devam etti: ''Ankara'nın 1921 yılının soğuk kışında burada Ulus'ta, Ulus çevresindeki büfeleri bile kaldırmadığımız, çirkin tabelaları bile kaldırmadığımız o mabet
niteliğindeki güzelim binaya, Birinci Meclise giderken, sırtında paltosu olmadığı söylenir. Ben de paltomu çıkararak buraya çıktım. Çünkü bedenimiz üşüse de
paltosu olmayanların acısını hissederek ve Akif'in o gün yaşadığı şartları hissederek, kalbimizi ve ruhumuzu belki ısıtabiliriz diye düşündüm.''
Törene katılan öğrencilere, ''Mehmet Akif'in, İstiklal Marşı'nı para ödülünü almamak şartıyla yazdığını'' hatırlatan Bakan Günay, ''Sırtında paltosu
olmayan Akif, buradan Meclise yürüyerek giderken İstiklal Marşı için konulmuş olan para o zaman bir palto değil Ankara'da belki bir ev, bir çiftlik alabilecek
değerde bir miktardır ve onu almamıştır'' dedi.


Mehmet Akif'in bir ahlak adamı olduğuna işaret eden Günay, şunları kaydetti: ''Bir şairdir, bir mütefekkirdir, bir edebiyatçıdır, bir spor adamıdır,
bir hekimdir, bir büyük düşünürdür ama onların hepsinden önce bir ahlak abidesidir. Çok iyi bir Müslüman, çok iyi bir insandır ve ilerici bir insandır.
'Doğrudan doğruya alıp Kur'an'dan ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı' diyebilen, o çağda, İslam düşüncesinde en ilerici, yeniyi temsil eden bir fikir
adamıdır. Ondan öğreneceğimiz çok şey var. Dilerim ve isterim ki Milli Eğitim ile Kültür ve Turizm bakanlıklarımız iş birliği etsin ve bütün bir yıl boyunca böyle
soğuk mekanlarda gençleri ayakta titreterek değil, rahat mekanlarda, güzel mekanlarda, onun bu insan tarafını, alim tarafını, bu fazıl tarafını, bu güzel
tarafını uzun uzun anlatmaya çalışalım.''

Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bu yılı bütünüyle, bu tarihten aralık ayına kadar ''Mehmet Akif Ersoy Yılı'' ilan ettiklerini belirten Günay, ''Bu
çerçevede Türkiye çapında edebiyat müze kütüphaneleri açmaya çalışıyoruz. Birincisini burada beraber açacağız. Bize bu mekanı tören yapılabilir olarak
armağan eden Altındağ Belediyemizdir. Bazılarımız uzun uzun konuşmayı çok seviyoruz, bazılarımız da iş yapmayı seviyoruz. Altındağ Belediyesi iş yapmayı
seven, gerçek vatanseverlerin oluşturduğu bir sivil geleneği temsil ediyor. Bunun için yürekten teşekkür ediyorum'' diye konuştu.

Bu yıl içinde Türkiye'nin her yerinde Mehmet Akif ile ilgili anma törenleri yapılacağını bildiren Günay, bütün yıl Türkiye çapında sempozyumlar,
anma günleri, şiir günleri gibi çeşitli etkinliklerle hem İstiklal Marşı hem de Mehmet Akif'in milletin yüreğinde daha fazla yer tutması için çaba
göstereceklerini söyledi.

“Akif, herkesin hakkını teslim ettiği ve karşısında saygıyla eğildiği bir büyük insandır.”

Aralık ayındaki Mehmet Akif'i anma toplantısında Taceddin Dergahı bahçesine anıt yapılmasını kararlaştırdıklarını anımsatan Günay, şunları
kaydetti: ''Bakanlığımız Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ile Altındağ Belediyesinin beraberce anıtı buraya nakşettiği, Orhun Abideleri gibi, yani toprağımızın en
kavi malzemesi üzerine taş, kaya parçaları üzerine, kakma yazılarla değil, doğrudan doğruya taş oyarak, yine bir şairin evladı, Akif'in şiirlerine gönderme
yapan bir şairin evladı yaptı. Çünkü onu Türkiye'nin bütün edebiyat insanları seviyor. Edebiyatçılar genellikle birbirlerini sevmezler, birbirlerine eleştirel
şeyler söylerler.

Ama Mithat Cemal Kuntay, Akif için 'Hayatını bir kelime yalan söylemeden anlatabilecek adam' sıfatını kullanmıştır. Bu önemli bir şey. Cemil
Meriç, Sezai Karakoç onun için çok güzel şeyler söylemiştir. Nazım Hikmet, dönemindeki birçok şairi yerden yere vurmuştur. Abdülhak Hamit'i, Yakup Kadri'yi yerden yere vurmuştur ama Kurtuluş Savaşı Destanı'nda 'Akif inanmış adam, bir büyük şair' demiştir. Akif, herkesin hakkını teslim ettiği ve karşısında saygıyla eğildiği bir büyük insandır.''