AFAD’ın yeniden hizmete açılan interaktif deprem haritaları uygulamasında,15 milyondan fazla kişinin yaşadığı İstanbul’un Marmara Denizi kıyıları birinci derece deprem bölgesi. Megakentin Karadeniz’e yakın olan bölgeleri ise daha güvenli.

 İstanbul’un kıyısı riskli, kuzeyi güvenli

AFAD’ın yoğun ilgi nedeniyle geçici olarak kapatılan deprem haritaları uygulaması yeniden hizmete açıldı. Buna göre İstanbul’un Marmara Denizi kıyısındaki semtlerinde daha çok, kuzeyinde daha az deprem riski var. İstanbul’un pek çok bölgesinde en yakın “deprem tekrarlama periyodu” 43 yıl.

AFAD’ın yeniden hizmete açılan interaktif deprem haritaları uygulamasında, Deprem Yer Hareketi Düzeyi için ve zemin durumu için dört farklı seviyede tespitlerde bulunuluyor. Raporda, İstanbul Beyoğlu’nun zemin durumu, ilçenin “sağlam-sert kayalar” üzerine kurulduğunu gösteriyor. Beyoğlu’nda deprem yer hareketi düzeyinin gelecek 50 yılda aşılma ihtimali yüzde 2 olarak görünürken, “deprem tekrarlarma periyodu” ise aynı tabakada 2 bin 475 yıl olarak tespit ediliyor. Bu periyot, tabaka değiştikçe değişiyor.

Ataşehir’de ise yer hareketi düzeyinin 50 yılda aşılma olasılığı yüzde 10, tekrarlanma periyodu ise diğer ilçelerle benzer özellikler gösteriyor. Buranın yerel zemin sınıfı da, “az ayrışmış, orta sağlam kayalar” olarak açıklanıyor. Diğer riskli bölge olan Kartal’da deprem yer hareketi düzeyinin 50 yılda aşılma olasılığı yüzde 50, deprem tekrarlanma periyodu ise 2 bin 475 yıldan başlıyor, 43 yıla kadar geliyor.

Kuzey İstanbul’da daha düşük deprem tehlikesi anlamına gelen sarı renge daha sık rastlanırken, Marmara Denizi’ne olan kıyı hattı daha çok kırmızı renge yaklaşıyor. Güngören, Bahçelievler, Bağcılar, Ümraniye, Maltepe, Ataşehir, Sultanbeyli, Bayrampaşa, Küçükçekmece, Başakşehir, Kağıthane genel olarak kırmızı bölge içinde. 

İstanbul’daki Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanları kırmızı bölgelerin içinde. 3. havalimanının yapılacağı yer ise diğer havalimanlarına göre deprem açısından daha güvenli bir bölgede.

Ankara deprem açısından İstanbul’dan daha güvenli olan, “sarı bölge”de bulunuyor. Ankara’nın kuzeyindeki Kalecik, kırmızı bölgeye en yakın yerleşim yeri olarak dikkat çekiyor. Ankara’da en yakın deprem tekrarlanma periyodu ise 43 yıl. İzmir’de ise kırmızı bölge yoğunluğu görülüyor. Dağların denize dik şekilde uzandığı Ege’de fay hatları da aynı şekilde uzanıyor. Söke, Didim, Kuşadası, Çeşme gibi kıyı yöreleri kırmızı bölgelerin içinde. Geçen sene bir depremle sarsılan Bodrum da Ege’nin büyük kısmı gibi kırmızı alan içerisinde. Ödemiş, Tire ve Muğla merkez, Ege’deki nispeten risksiz bölgeler. Türkiye’nin daha doğusunda ise Varto ile Yayladere arasında kesişen bölgeden Kuzey Anadolu’ya ve Hatay’a uzanan faylar bulunuyor. 

“Deprem tekrarlarma periyodu”, “Afete yol açabilecek deprem veya sel gibi tehlikelerin ortalama olarak ifade edilen yeniden oluş süresi veya aynı büyüklükteki iki olay arasında geçen ortalama süre” olarak tanımlanıyor. Yani, büyük bir depremden sonra tekrar benzer bir felaket yaşanması için bu sürenin geçmesi gerekiyor.