İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, metrobüs filosuna dahil etmek amacıyla 19 Kasım 2019’da yeni nesil bir otobüsü test etmişti. İmamoğlu, ikinci teste de bu sabah katıldı. Beylikdüzü TÜYAP Metrobüs son durağından araca binen İmamoğlu’na, İBB Genel Sekreteri Yavuz Erkut, ulaşımdan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Orham Demir, Başkan Danışmanı Murat Ongun, İETT Genel Müdürü Alper Kolukısa ve Otobüs A.Ş. Genel Müdürü Ali Evren Özsoy eşlik etti. Firma yetkililerinden araçla ilgi detaylı bilgiler alan İmamoğlu, hareket halindeki otobüs içerisinde incelemelerde bulundu. TÜYAP’tan Yenibosna’ya kadar yolculuk yapan İmamoğlu, gazetecilerin sorularını da test ettiği araç içerisinde yanıtladı. İmamoğlu’na sorulan sorular ve İBB Başkanı’nın sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:
“HATASIZA YAKIN ARAÇ TERCİHİ YAPMAK ZORUNDAYIZ”
“Testler devam edecek mi? Ne zaman filoda metrobüsleri göreceğiz?”
- Bu tür şehirlerin otobüs alımları, birkaç otobüs değil, oldukça sayısı yüksek. Hele hele metrobüs hattı performans açısından çok üst seviyede; yolcu taşıma seviyesi, otobüslerin yaptığı kilometreler açısından yüksek. Onun için biz maksimum deneyim, minimum yanlışı bulmak zorundayız. Hatta hatasıza yakın araç tercihi yapmak zorundayız. Gerekçelerimiz var, araç tercihi yaparken. Günün arayışları, çevre kirliliğine dönük tedbirli, karbon salınımını azaltan araçlar olmasının yanı sıra, yakıt tüketimi, tabii ki yolcu kapasitesi ve özellikle yolcunun seyahat konforu, ısıtması, soğutması… Birçok açıdan arayışımız var. Bunu sorguluyoruz. Teknik arkadaşlarımız sorguluyor. Ben de vakit oldukça, her bir aracı deneyimlemek istiyorum. Neticede 16 milyon insan adına karar veriyorsunuz. Geçmişte bazı hatalar yapılmış. Ne yazık ki milyonlarca liralık araçlar depoda yatmış. Bunlar büyük hatalar. Öyle basit hatalar değil. Milletin parasını kullanıyorsunuz. Kendi zevkinize araç almıyorsunuz. O bakımdan en doğru kararı vereceğiz. Vaktimiz de kalmadı. Gerçekten otobüs alımı, yenilenmesi konusunda bir ihmale uğradı İstanbul. Şu anda araçlarımız, oldukça yüksek kilometrelerde hizmet ediyorlar. Biran önce yenilenmeye geçmemiz lazım. Son limitlerindeyiz. Önümüzdeki günlerde karar verip, yola çıkmak zorundayız. Zira hiçbir fabrikanın deposunda bu araçlar durmuyor. Bunların üretim ve temin süresi var. Bütün bunların ışığında, hızlıca karar verip almak istiyoruz. Hata yapamayız. Yüksek konfor, minimum maliyet ve uzun yıllara dayalı maliyet, aynı zamanda çevre duyarlılığı tabi. Tüm bu kavramları ekleyerek, en doğru kararı vereceğiz.
“ORTAK AKILLA HAREKET EDECEĞİZ”
“Kaç otobüs alımı planlanıyor? Öz kaynaklarla mı alınacak, krediyle mi alınacak?”
-Farklı finansman modelleri var. Verimlilikten kastım biraz da o. Bu işlerde ilk günkü maliyetle oturup hesap yapmıyorsunuz. Örneğin 10 yıllık hesap yapıyorsunuz. İşin içinde bakımı var. Orada kendimizi teminat altına almak istiyoruz. Yakıt tüketimindeki tasarrufun maliyete yansıma biçimi var. Bu, sizin maliyetinizi aşağı düşürüyor. Bütün bunlar iyi finansman hesapları. Aynı zamanda, araç teknolojisini deneyimlemiş insanların ortak kanaati gerekiyor. Burada da mümkün olduğu kadar ortak akılla hareket edeceğiz ve ona göre karar vereceğiz.
“UZUN VADELİ DÜŞÜNÜYORUZ”
“Metrobüs, tartışma konusu olan bir ulaşım bir aracı. Hem hayatımızı kolaylaştırıyor hem de büyük bir sıkıntı. Yeni alınacak araçlar, metrobüste yaşanan sorunları ne şekilde çözecek?”
- Burada da şu anda bahsetmemizin doğru olmadığı ilave teknolojiler de konuşulacak. Bunlar var kafamızda. Niye konuşulmayacak diyorum? Şu anda bazı yasal altlıkları var, tartışmaya açık konular vesaire… Biz, metrobüs hattına gerçekten kapasitesinin çok üstünde yüklenildiğinin farkındayız. Bunu hafifletecek şey nedir? Metro yatırımıdır. İstanbul’un önceliği işte. Nedir metro yatırımı? Örneğin, Mecidiyeköy-Mahmuybey arasında bu yıl içinde devreye girecek metronun bile ciddi oranda metrobüs hattını rahatlatacağını düşünüyoruz. Örneğin, İncirli-Beylikdüzü hattı. Yıllardır rafta. Bunu oturup hızlıca konuşmak istiyoruz. Yine aynı şekilde İstanbul'un batısını ilgilendiren Mahmutbey'den Esenyurt'a giden hattımız var ki, Beylikdüzü metrosuyla da birleştirmeyi düşünüyoruz. İhalesi yapılmış, ama projesi yok ne yazık ki. Ona çalışıyoruz bir yandan. Bunların da devreye girmesi, 3-4 yıllık süreçler. Ama metrobüs açısından baktığınızda da bu hatlar devreye girdiğinde benim tahminim, ciddi oranda metrobüs ihtiyacı düşecek. O zaman normalleşen transit hat ya da özel tercihli yol gibi düşünelim, hat şekline dönüşecek. Bu daha verimli. Bugünü çözüyoruz, ama bir yandan 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl sonrasını da düşünüyoruz.Bu hatta, insanları mümkün olduğu kadarıyla metroyla buluşturmakla çözüm bulacağız. Ama bu hat ihtiyaç duyulduğu ölçüde devam edecek. Biz, bugünü değil, aynı zamanda 5 yılı, 10 yılı, hatta 20 yılı tartışmak zorundayız. İstanbul'un bu anlamda geleceğini planlamak zorundayız ki sürprizlerle, siyasi kararlarla karşılaşmayalım. Daha önce de siyasi kararlar verildi. İlk planlama örneğin Avcılar-Topkapı idi. ‘Şunu da ekleyelim, bunu da ekleyelim.’ Verimlilik düşünülmedi. Orada kaybedilen vakit başka bir yatırımla çözülseydi belki ihtiyaç duyulmayacaktı. Mesela 2003'ten beri her seçim döneminde vaat edilen İncirli-Beylikdüzü metro hattı çoktan yapılsaydı bu hat düşünülmeyecekti. Örnek olarak söylüyorum. Bütün bu işler sürecin geleceğe dair planlama ihtiyacına dönük bir pozisyon. Bu konu ihmal edilmiş. Şimdi bunları hep böyle bugünün çözümü ama yarın daha uzun vadeli çözüm olarak bakıyoruz.
“Metrobüs hattının uzatılacağı sonucunu çıkarabilir miyiz?”
- Uzatılabilir. Ama niye uzatılabilir? Belki buradaki hafifleme, orada böyle bir ihtiyacı çözebilir.Hem Silivri hem Büyükçekmece'de ihtiyaçları dinledik. Hızlıca nasıl çözebiliriz? ‘Ekspres hat çalışın’ dedim İETT'ye. İnsanları hızlıca metrobüse taşımak için ekspres hat . Günün ya da ayların bazı dönemlerinde, çok düşük yoğunluklu bir yolculuk var. Örneğin kış ile yaz arasında 5-6 kat yolculuk farkı var. Bütün bunları gözeterek ‘Ekpres hatlar olabilir’ dedik. Popülizmle değil de bilimle hareket etmenin hem vatandaş lehine hem İstanbul lehine olacağının farkındayız.