Başkan Ekrem İmamoğlu, İBB Meclisi’nin 15 Ekim 2020’de aldığı kararla Şehir Tiyatroları’na devredilen Şişli’deki Kenter Tiyatrosu’nda incelemelerde bulundu.
İmamoğlu: “İBB çatısı altındaki varlığı kalıcı olacak”
“Artık Kenter Tiyatrosu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin” diyen İmamoğlu, Türk Tiyatrosu’nun duayen sanatçıları Yıldız-Müşfik Kenter kardeşlerin adının bu şekilde yaşatılacağını söyledi. İmamoğlu, “Bu tabi İstanbul’un zenginliği. Bu zenginliğin, İBB çatısı altındaki varlığının çok değerli ve çok kalıcı olacağını düşünüyorum. Bu manada işimiz yeni başlıyor” dedi. Müşfik Kenter’in kızı, Yıldız Kenter’in yeğeni Elvan Kenter de duygularını, göz yaşları eşliğinde, “Şu anda çok heyecanlıyım, kelimeleri söyleyemiyorum. Biz de çok heyecanlıyız, tiyatronun isminin, halamın, babamın bu şekilde devam etmesinden dolayı. Çok mutluyum” sözleriyle dile getirdi.
İmamoğlu: “İBB çatısı altındaki varlığı kalıcı olacak”
“Artık Kenter Tiyatrosu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin” diyen İmamoğlu, Türk Tiyatrosu’nun duayen sanatçıları Yıldız-Müşfik Kenter kardeşlerin adının bu şekilde yaşatılacağını söyledi. İmamoğlu, “Bu tabi İstanbul’un zenginliği. Bu zenginliğin, İBB çatısı altındaki varlığının çok değerli ve çok kalıcı olacağını düşünüyorum. Bu manada işimiz yeni başlıyor” dedi. Müşfik Kenter’in kızı, Yıldız Kenter’in yeğeni Elvan Kenter de duygularını, göz yaşları eşliğinde, “Şu anda çok heyecanlıyım, kelimeleri söyleyemiyorum. Biz de çok heyecanlıyız, tiyatronun isminin, halamın, babamın bu şekilde devam etmesinden dolayı. Çok mutluyum” sözleriyle dile getirdi.
Türk tiyatrosunun duayen sanatçısı Yıldız Kenter, 17 Kasım 2019’da, akciğer rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Kenter için, adıyla özdeşleşen Kenter Tiyatrosu’nda, 19 Kasım 2019’da düzenlenen anma töreninde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Alkışlarınızın dinmeyeceği bir salonu İstanbul şehrine hızlıca hediye etmek istiyoruz. Elbette ki tüm maneviyatını koruyarak, ismine layık, özgün ve özgür biçimiyle, ilelebet var olacak teminatıyla İstanbul halkına hediye etmek istiyoruz. Hiç sönmeyecek bir yıldızdan bahsediyoruz. Cumhuriyet’in bir yıldızından, yüz yılın bir yıldızından bahsediyoruz. Nice imkansızı başarmış, gerektiğinde ülkesine, insanlara umut vermiş, sanatın varlığının en zor koşullarda bile simgesi olmuş bir insandan bahsediyoruz. Dolayısıyla hem bizlerin hem de yakın arkadaşlarının azmiyle hem de bu güzel İstanbul’un ona olan borcunun ödenmesiyle beraber sorumluluğumuzu yerine getireceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın” demişti.
İBB MECLİSİ, OY BİRLİĞİYLE KARAR ALDI
İBB Meclisi, 15 Ekim 2020 tarihli oturumunda oy birliğiyle aldığı kararla, Şişli'deki Kenter Tiyatrosu'nun Şehir Tiyatroları bünyesinde faaliyetini sürdürmesine karar verdi. İmamoğlu, yeniden yapım çalışmalarının başlayacağı Kenter Tiyatrosu’nda, İBB Sözcüsü Murat Ongun ve Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan ile birlikte incelemelerde bulundu. İnceleme gezisinde, Türk tiyatrosunun bir başka duayen ismi merhum Müşfik Kenter’in kızı Elvan Kenter ile Kenter Tiyatrosu’na yıllarca oyuncu ve yönetmen olarak hizmet veren İstanbul Aydın Üniversitesi Tiyatro bölüm başkanı Mehmet Birkiye de hazır bulundu.
İMAMOĞLU: “İŞİMİZ YENİ BAŞLIYOR”
Şişli Halaskargazi Caddesi üzerinde bulunan tiyatronun İstanbul’un kültür-sanat yaşamında çok özel bir yeri olduğunu vurgulayan İmamoğlu, yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Yıldız Hanım’ı kaybettiğimiz gün itibariyle, burada çok sıkı bir dayanışma ve iş birliğiyle hem ailesiyle hem Kenter Tiyatrosu’nun hamileriyle oturup konuşarak, gerçekten karşılıklı fedakarlıkla çok güzel bir iş birliği ürettik bugüne kadar. Artık Kenter Tiyatrosu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin. Onların isminin ve onların kimliğinin yaşatılmasıyla bir sürece geçiş yapacak. Bu tabi İstanbul’un zenginliği. Bu zenginliğin, İBB çatısı altındaki varlığının çok değerli ve çok kalıcı olacağını düşünüyorum. Bu manada işimiz yeni başlıyor. Hep beraber düşünerek, ailesini, geçmişte bu tiyatroya hizmet etmiş bütün sanatçıları, onların düşüncelerini, anılarını katarak bir ortak akılla burayı tasarlayıp, hızlıca bir tadilatı ve bir imalat sürecini oluşturacağız. Bir nevi restorasyon gibi düşünebiliriz. Ve burada inşallah Kenter Tiyatrosu, perdelerini yine İstanbul halkına -umarım pandemiden hemen sonra- açacak hale gelecek. Çok hızlı hareket edeceğiz. Ben, heyecan duyuyorum. En hızlı ne kadar sürer terminini arkadaşlarımdan hızlıca alacağım ve bunu kamuoyuyla, ailemizle, tiyatronun kıymetli temsilcileriyle paylaşacağız. Beraber üreteceğiz, İstanbul halkına hediye edeceğiz.”
KENTER: “ÇOK HEYECANLIYIM, KELİMELERİ SÖYLEYEMİYORUM”
Müşfik Kenter’in kızı, Yıldız Kenter’in yeğeni Elvan Kenter ise, duygularını, “Şu anda çok heyecanlıyım, kelimeleri söyleyemiyorum. Biz de çok heyecanlıyız, tiyatronun isminin, halamın, babamın bu şekilde devam etmesinden dolayı. Çok mutluyum” sözleriyle dile getirdi. Projeyi “olağanüstü” olarak niteleyen Mehmet Birkiye de “Çünkü, bu binanın her zaman devam etmesini, yaşamasını isterdi Yıldız Hanım. Sayın Başkan ve belediyenin diğer çalışanları da çok iş birliği içinde oldular ve 45 yıldır burada çalışan bir oyuncu, yönetmen olarak, buranın devam etmesi, bu fikir beni çok heyecanlandırıyor. Heyecanlandırmaktan öte, Türk Tiyatrosu’na çok büyük bir katkı yapacağını düşünüyorum” şeklinde görüş belirtti.
KENTER TİYATROSU HAKKINDA
Devlet Tiyatrosu'ndan ayrılan Yıldız Kenter ve Müşfik Kenter kardeşlerin, 1960 sezonunda oluşturduğu topluluk, Site Sineması'nın üst katında, Muhsin Ertuğrul yönetiminde oyunlar sahnelemeye başladı. Sahnelenen ilk oyun, Amerikalı yazar W. Gibson’un “Salıncakta İki Kişi” oldu. Tiyatronun çekirdek kadrosunda Yıldız ve Müşfik Kenter'den başka, Genco Erkal, Şükran Güngör, Sadri Alışık da bulunmaktaydı. Topluluk, Site Tiyatrosu olan adını değiştirerek 1962'de Kent Oyuncuları adını aldı. İlk oyunları, Jean Anouılh'un "Antigone" adlı eseriydi.
Kent Tiyatrosu oyunlarını bir süre Dormen Tiyatrosu'nda sahneledi. Koltuk satma kampanyası ile destek toplayarak Harbiye'de inşa ettikleri tiyatro binası 1968'de tamamlandı. Topluluk, Necati Cumalı'nın “Nalınlar”, “Derya Gülü”; Cahit Atay'ın “Pembe Kadın”; Melih Cevdet Anday'ın “Mikadonun Çöpleri” gibi yerli oyunlarını, Anton Çehov'un “Üç Kızkardeş”; Bertolt Brecht'in “Üç Kuruşluk Opera”; Eugene Ionesco'nun “Sandalyeler”; Harold Pinter'in “Kapıcı” gibi yabancı oyunları sergiledi.
Güncelleme Tarihi: 17 Şubat 2021, 12:51