Genel Güvenlik ve Uyuşturucuyla Mücadele Toplantısı'nın 3'üncüsü, İçişleri Bakanı Soylu'nun başkanlığında Haliç Kongre Merkezi'nde yapıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu yıl, en önemli hedeflerden birinin büyük şehirlere sızmaya çalışan sözde terör örgütü üyeleri olduğunu belirterek, "Dağda kendilerine alan bulamayan teröristlerin bir kısmı şehirlerde ve göç alan bölgelerde kendilerini gizleme arayışında. Bütün şehirlerimizde buna ait operasyonlarımız hız kesmeden devam ediyor. Şehirlerin güvenliğine yönelik bir anlayışı ortaya koymak için topyekun çalışmaya devam ediyoruz." dedi.
Genel Güvenlik ve Uyuşturucuyla Mücadele Toplantısı'nın 3'üncüsü, İçişleri Bakanı Soylu'nun başkanlığında Haliç Kongre Merkezi'nde yapıldı
Soylu, açılışta yaptığı konuşmada, gelecek süreci birlikte yürütme iradesini ortaya koymayı amaçlayan toplantının benzerlerini Ankara ve İzmir'de gerçekleştirdiklerini, diğer büyük şehirlerde de yapmayı planladıklarını anlattı.
Afganistan İçişleri Bakanı Wais Ahmad Barm'ın ziyaretini hatırlatan Soylu, görüşmede, düzensiz göç, uyuşturucu ile mücadele ve yabancı terörist savaşçılar konularının gündeme geldiğini söyledi.
Afganistan'dan çeşitli yollarla İran'a, Türkiye üzerinden de Avrupa ve diğer ülkelere intikal etmek isteyenlerin bulunduğunu belirten Soylu, 2018'de Türkiye üzerinden geçecek ve Türkiye'yi hedef alacak afyon ve afyondan üretilen eroin miktarının, 2 kat daha artacağını kaydetti.
Sadece bu ülkenin İçişleri Bakanı olmadığını, aynı zamanda 80 milyonun içinde bir birey olduğunu ifade eden Soylu, "Aynı zamanda bir aile mensubuyum. Bununla dertlenmek zorundayım. Bu iki kat artışı toplumumuza anlatmak, buradan bir tereddüdü ve endişeyi paylaşmak, tedbirleri de geçen yıl aldığımızın iki katı kadar, toplumumuzun tümüyle almak konusundaki irademizi sergileyip, paylaşmak, sonuca ulaşmak zorundayız." diye konuştu.
Görüşmede yabancı terörist savaşçıların da gündeme geldiğini anlatan Soylu, "Bunlar, DEAŞ'a katılım için önce kuzeyden güneye indiler. Şimdi de güneyden kuzeye doğru çıkacaklar. Biz ülkeler olarak, bunlara karşı nasıl tedbirler almalıyız? Dikkat ederseniz, bu üç başlık kendi sorunlarımızla alakalı değil. Aynı görüşmeleri İran, Yunanistan, Bulgaristan ve Irak ile yaptık." ifadelerini kullandı.
- "Sınır sisteminin yüzde 50'sini tamamladık"
İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul'un bölgenin en cazibeli şehri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ne kadar cazip olursa o kadar da kendini korumaya ve bizim muhafaza etmemize gerek duymaktadır. Sadece İstanbul'u korumak için adım atıyor değiliz, şimdi Ağrı ve Iğdır'da sınır duvarları yapıyoruz, yaklaşık 144 metre. Gerek kaçakçılığın gerek göçün gerek uyuşturucunun gerekse teröristin en çok sızdığı alanlar. Sınır sisteminin 8 ay içinde yüzde 50'sini tamamladık. Temmuz sonu ağustos başında önemli bir bölümünü bitireceğiz. Bu sınırla ilgili son üç ayda yüzde 70-75 arasında kaçakçılık ve göçü engelleyebilme fırsatına sahip olduk. Sınırın bir köşesinde askerimizi sadece Cenab-ı Allah ile başbaşa bırakmayacağız, gelişen teknolojiyle alacağımız önlemlerle onun oradaki varlığını tahkim etmemiz gerekir. Görevimiz budur. Eğer olayları yerinde engelleyebilme kabiliyetine sahip olursak, şehirlerin güvenliğini çok daha iyi bir noktaya getirebiliriz. Biraz yerimizden kımıldayacağız."
Soylu, Türkiye'de kaçakçılığın, teröristlerin geldiği rotalar olduğunu ve buralarda kontrollerle sorunları engellemeye çalıştıklarını belirterek, büyük şehirlerde, AVM'lerde ve caddelerde insanların rahat yürümesini temin etmek için çalışma arkadaşlarının 24 saat sorumluluk içinde olduğunu söyledi.
- "Batı, Türkiye'yi Orta Doğu'nun ileri bir karakolu olarak gördü"
Türkiye'yi Orta Doğu'nun ileri bir karakolu olarak görmesinin, Batı'nın temel problemi olduğunu dile getiren Soylu, şöyle devam etti:
"Ama Batı, denizler konusunu ıskaladı. Irak'ın kuzeyinden Ağrı sınırı uzak gibi geliyor ama bir terörist için oradan oraya geçmek 24 saattir. Onun için Gürcistan, Ermenistan sınırımıza kadar oraları kontrol etmek ve bunun için ciddi bir çaba ortaya koymak zorundayız. Büyük şehirlerde güvenliği sağlamak için de bunu yapmalıyız. Bunu topyekun bir bakış ve perspektifle görmeliyiz ama yanı zamanda topyekun bir paydaşlık içinde sağlayabilmeliyiz. Fırsatı buldukları anda teröristinden uyuşturucu kaçakçısına, göçmenden dolandırıcısına kadar herkes boşluğu dolduruverir. Hele büyük şehirlerde kendilerini saklayabilme kabiliyetine çok rahat bir şekilde sahip olabilirler. Bu yıl, en önemli hedeflerimizden biri, büyük şehirlere sızmaya çalışan sözde terör örgütü üyeleridir. Yaklaşık bir yıldır sahanın her yerine basıyoruz. Dağda kendilerine alan bulamayan teröristlerin bir kısmı şehirlerde ve göç alan bölgelerde kendilerini gizleme arayışında. Bütün şehirlerimizde buna ait operasyonlarımız hız kesmeden devam ediyor. Şehirlerin güvenliğine yönelik bir anlayışı ortaya koymak için topyekun çalışmaya devam ediyoruz."
- "Türkiye coğrafi olarak hiç de kolay bir yerde değil"
Soylu, fırsatların da tehditlerin de yeniden tanımladığını aktararak, coğrafi olarak Türkiye'nin hiç de kolay bir yerde olmadığını, Türkiye ile kara sınırları olan iki ülkede güvenlik açısından devlet otoritesinin yok denecek kadar az olduğunu söyledi.
Bu coğrafyalarda son birkaç yılda ortaya çıkan iç savaş, terör, DEAŞ tehdidi, PYD faaliyetleri gibi bütün olumsuzluklarla ilgili sınırlarda ciddi bir baskı olduğunun altını çizen Soylu, Türkiye'nin bunu tek başına göğüslediğini kaydetti.
Bakan Soylu, buralardan uyuşturucu, terörist kaçakçısı, düzensiz göçmen gibi kamu düzenini tehdit eden her türlü unsurun ülke içine yönlenme tehlikesinin ortada durduğunu belirtti.
Uzun süredir içeride mücadele edilen PKK'nın uyuşturucu ticareti ve terör faaliyetlerinin söz konusu olduğunu vurgulayan Soylu, gelişen teknolojinin yarattığı yeni suç türleri ve mevcut suçların kapasitesinin artması tehlikesi olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Soylu, eskiden sadece haşhaş yaprakları ve kenevirden yapılan uyuşturucu ile mücadele edildiğini şimdi işe çok daha öldürücü sentetik uyuşturucular çıktığını dile getirdi.