Sabahatin Ali belgesi yönetmeni le "özel" söyleşi

Sabahattin Ali Belgeseli gösterimi sonrası Belgeselin yönetmeni arkadaşım Metin Avdaç ile “özel” bir söyleşi

Sabahatin Ali belgesi yönetmeni le "özel" söyleşi
 Sabahatin Ali belgesi yönetmeni le "özel" söyleşi

Sabahattin Ali Belgeseli gösterimi sonrası Belgeselin yönetmeni arkadaşım Metin Avdaç ile “özel” bir söyleşi 



 

Edebiyatımızın değerli ismi Sabahattin Ali'yi 111. doğum gününde, yönetmenliğini ve yapımcılığını Metin Avdaç'ın üstlendiği "Sabah Yıldızı Sabahattin Ali" belgeseli ile Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde andık. Belgesel gösterimi sonrası Metin Avdaç ile belgesel üzerine söyleştik.



 

Sabahattin Ali Belgeseli düşüncesi nasıl oluştu, nasıl bir süreç yaşandı?

Belgeseli çekme fikri, fotoğraf sanatçısı İsa Çelik’le İstanbul’a otobüs ile dönerken yaptığımız yolculuk sırasında oluştu. Yolculuk süresince hep edebiyat ve sinema üzerine sohbet ettik. O sohbet sırasında Sabahattin Ali aklıma geldi ve belgeseli o yolculuk sırasında çekme kararı aldım. İsa Çelik “Metin, Sabahattin Ali zordur dersine iyi çalışmalısın, bir yıl çalış seni kızı ile tanıştırayım,” dedi.

Ama benim kaybedecek zamanım yoktu. Kararımı verdikten sonra, kırk beşinci gün diyebilirim,  Kırklareli’nde Sabahattin Ali anmasında motor dedik belgeselimize. Kızı Filiz

Ali’ye samimiyetimi, güvenimi verdim; başaracağıma inandı ve izin verdi çekime. Yoksa güven vermemiş olsaydım bu belgesel olmazdı. İki yılda büyük uğraşlarla, tüm zorluklara rağmen belgeseli çektim. Çektim demeyeyim, ekip arkadaşlarımla yani gönül yoldaşlarımla belgeseli yaptık. Hepimiz için onurdur Sabahattin Ali belgeseline imza atmak. Zoru başardık ki altı yıldır ilgiyle izleniyor. Duyuldukça izleyici talepleri oluyor. Böyle bir eseri topluma kazandırmak, dünyanın en büyük zenginliğidir. Çok mutluyum.

Belgeselin adının bir hikâyesi var mı?

Ekip arkadaşlarımla belgeselin adını ne koyalım düşüncesindeyken, bir yandan da araştırmalarımı yapıyordum. Bir gün Asım Bezirci’nin Sabahattin Ali üzerine yazmış olduğu eleştiri kitabında, çocukluğunu okuyordum.

O bölümde dikkatimi çekti; Edremit’teki komşu kadınları Sabahattin Ali’yi “Sabah Yıldızı” diye çağırıyorlarmış. O an “işte belgeselin adı bu” dedim… Sonra ekip arkadaşlarıma söyledim, herkes çok beğendi.

 

Belgeselde neler var?

Belgeselde Sabahattin Ali’ye ait ses ve video yok. Keşke Nâzım Hikmet gibi onun da sesi ve video görüntüleri günümüze kalsaydı. Ne yazık ki yok. Üzülerek belirteyim araştırmalarım sırasında ses ve videosunu bulamadım. Dileğim bir gün gizli bir köşeden çıkar.

Belgeselde merak edilen hemen hemen her şey var. Katledilmesine giden süreci yakın arkadaşları anlatıyor. Tüm tanıklar, olayları yaşayanlar artık yaşamıyorlar.

Belgesel 116 dakika, neler var diye yazmaya kalksam çok şey yazarım. İlgili kişiler bir gün belgeseli izlediklerinde neler olduğunu görecekler.

 

Bugüne kadar kaç gösterimi yapıldı?

İnanın hiç saymadım. Şöyle söyleyebilirim, kabaca yılda on defa gösterilmiş kabul edersek altı yılda altmış gösterimi olmuştur. Yurtdışı gösterimlerini rahatça söyleyebilirim :) Almanya’da üç, Bulgaristan’da bir, Danimarka’da iki, İsveç’te bir gösterimi oldu. Kısmet olursa seneye Fransa’da Strasbourg Üniversitesinde göstereceğiz. Bir günlük Sabahattin Ali etkinlikleri yapılacak Üniversitede.

Belgesel gelen tepkiler neler?

Belgesele şimdiye kadar çok az olumsuz tepkiler oldu. Oldukları kısma da hak veriyorum.

Belgeselin başlarında Filiz Ali ve Ozan Sağdıç ile Edremit’te bir sokakta yaptığımız çekimde sokaktaki insanların ve araç seslerinin fazla olması izleyiciyi rahatsız ediyor. Ben de bu sahnedeki gürültüden rahatsız oluyorum. Ama genel anlamda izleyiciden olumlu tepkiler alıyorum. Süresi ve diğer konularda eleştirileri var mı diye sorduğumda süre konusunda da olumsuz tepkileri olmuyor. Belgeselin çok akıcı olduğunu, zamanın nasıl geçtiğini anlamadıklarını ifade ediyorlar. Bu anlamda şunu diyebilirim;  bir belgeselin süresi değil, hikâyenin ne kadar güçlü olduğu önemli… Belgeselin ne kadar sürede kendini anlattığı dikkate alınmalı. Ulaşabildiğim her yere -köy, kasaba, şehir ve ülke-  oralara belgeseli götürüp Sabahattin Ali’yi anlatacağım.


Kadir İncesu

İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER