Yeni tasarıya göre, emlakçıların yerini üniversite mezunu emlak müşavirleri alacak. Bununla birlikte çok sayıda kişinin işsiz kalması bekleniyor.
Onbinlerce emlakçının gözü Meclis'te Sanayi Komisyonu gündeminde bulunan kanun teklifine çevrilmiş durumda. Yeni tasarıya göre, emlakçıların yerini üniversite mezunu emlak müşavirleri alacak. Böylece binlerce emlakçının işsiz kalacağı belirtiliyor.
Dünya Gazetesi'nden Leyla İlhan'ın haberine göre, yasanın hükümetin gündemine girmesi, yasal düzenlemenin bu yıl içinde çıkacağı beklentilerini güçlendirdi. Bazı tahminlere göre kanun teklifi yasalaşırsa sektörü derinden etkileyecek. Tasarıda kazanılmış hakların koruması öngörülmekle birlikte, binlerce emlakçının sektör dışında kalması kaçınılmaz gözüküyor. Çünkü ‘müşavir’ olmak için üniversite mezunu olma şartı geliyor. Dahası lisans almak için sınavdan geçmek gerekiyor. ‘Müşavirlik’ sistemi öngörüldüğü için faaliyetin kanunla düzenlenmesi şart. Yine aynı sistem gereği, “müşavirlik’ işlem sorumluluğu getiriyor. Başka bir ifade ile “ben sattım gitti” düzeni ortadan kalkıyor.
Sektör de tartışmayı sürdürüyor. 60 ilin odası Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na gitti, bakan Bülent Tüfenkci ile görüştü. Ayrıca bir alternatif tasarı da hazırlandı. Sektörün önemli kuruluşları model önerileri yapıyor. Bunlardan biri de İngiliz modeli. Odalar ve kuruluşlar komisyon ve Meclis aşamasında etkili olmak.
‘EĞİTİM ŞART' OLUYOR
Özellikle büyüyen konut sektörü ve yabancılara yapılan satış oranlarının artması sektörde düzenleme beklentisini de artırdı. Kayıtlı çalışanlar kayıtsızlardan şikayetçi. Bir masa bir kasa emlakçılık yapanlara tepki var. Özellikle kapıcılar sektörde önemli bir sorun. Emlakçılık sektörü hali hazırda 2004 yayınlanan ve sadece eğitimi zorunlu kılan bir tebliğe tabi. Sadece İstanbul'da 10-15 bin kişi Emlakçılar Odası ve Ticaret Odası'na kayıtlı olarak emlakçılık yapıyor. Ancak bundan daha fazla sayıda kayıtsız emlakçı var. Denetim yetkisi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nda. Fakat denetim mekanizmasının yeterli olmadığı belirtiliyor. Bu da çok fazla sayıda “emlakçı mağduru” doğmasına yol açıyor. Beklenen emlak yasasının çıkmasıyla sadece üniversite mezunlarının emlak ve danışmanlık ofisi açmasına izin verilecek. Ayrıca sektörün standartları olacak, cezai sorumluluklar getirilerek denetim altına alınacak. “2002'den bu yana ekonominin dinamosu olan inşaat ve emlak piyasasının en disiplinsiz en çok istimal yaşanan sektör konumuna geldiğini” belirten İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkan Yardımcısı Nizamettin Aşa, mutlaka hukuki bir düzenlemeye ihtiyacı olduğunu belirtti. Aşa, şöyle konuştu: “Çok ciddi mali konuların olduğu son aşamada eline bir çanta alan, simitçisi, gazozcusu, berberi, kapıcısı kendini emlakçı olarak tanıtıyor ve bir masa ile dükkan açanlar nedeniyle sektör ciddi prestij kaybı yaşatıyor. Özellikle yabancılar için lüks konutlar yapılıyor ancak bu karmaşa bu alana da yansıyor.”
ALTERNATİF TASLAK
Emlakçılığın emekli ya da önüne gelenin yapacağı işsiz güçsüz mesleği olmadığını belirten Aşa, sektörün hukuk, pazarlama ve kanun bilgisi gibi birçok alanda bilgi istediğini anlatarak, “Bu nedenle kanuni düzenleme şart oldu” diye konuştu. 60 ilin Emlak Odaları olarak Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi'ye 2 ay önce konuyu anlattıklarını söyleyen Nizamettin Aşa, Bakan'ın da meclisteki konuşmasında sektörün artık bir yasası olması gerektiği dile getirdiğini kaydetti.
Aşa, oda olarak yasayla ilgili kanun taslağı hazırladıklarını anlattı. Taslakta yer konuları ise söyle sıraladı: “Sektöre yeni girmek isteyenler 4 ya da 2 yıllık üniversitelerin tapu ya da emlak yönetiminden mezun olup lisanslama sınavını kazanıp, 3 aylık bir stajdan sonra emlakçı olmasını öngördük. Buna uymayanlara ise 3 yıldan başlayan hapis cezası ve 30 bin TL'den başlayan para cezası koyduk. Dolandırıcılık gibi suçları işleyenlerin bu işi yapamayacağını belirttik. Kanun çıktığı anda bu işi yaptığını esnaf ya da ticaret siciliyle ortaya koyan ve eğitim aldığını ortaya koyanlar ise mesleğini sürdürmeye devam edecek. Kayıtlı olmayana ise bu hak tanınmayacak.”
Emlak sektörünün artık bir yasayla düzenlenmesinin gerekli olduğunu belirten TURYAP Yönetim Kurulu Başkanı Azmi Sarıbay, “Başıboş olan ve bir takım kötü niyetli insanları at koşturduğu bir ortamdan bunların ayıklanması sağlanarak bilgili insanları bunu yapması sağlanacaktır” dedi. Sarıbay, yabancıların da aldatılmaması için bu işi yapanların yasal bir düzenleme içine alınması ve mesleki yaptırımların olmasının sektör için gerekli olduğunu anlattı.
ANLAŞMAZLIKTA BORÇLAR KANUNU GEÇERLİ
Emlakçılığın ancak kendine ait bir yasayla gerçek bir meslek görünümüne kavuşacağını ifade eden Erilkun şunları söyledi: “Türkiye'de bugün emlakçı ile alıcı arasında bir problem çıktığında Borçlar Kanunu’na başvuruluyor. Yasayla birlikte eczacılar, mali müşavirler gibi gerçek bir meslek statüsüne kavuşacak ve işleyiş sistemi edinecek. 100 binlerle ifade edilen oranda kayıt dışı çalışanın olduğu sektörde bir denetim mekanizması yok. Her oda kendi üyelerini denetliyor. Fakat bu denetimin de esasları tam belli değil.”
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun'da, “Yasanın doğrusuyla yanlışıyla artık çıkması gerekir. Çünkü işin önemli kısmı ayakçı ya da belgesi olmayan kişiler tarafından yapılıyor. Onarda sadece alıcıya odaklanıyorlar. Yasanın çıkmasıyla kayıt dışı çalışanlar kayıt içine alınacak. Bizim öngörümüz yılın sonuna kadar yasa konusunda çok hızlı yol alınacak” dedi. Sektörün halihazırda 2004 yılında yayınlanan küçük bir tebliğle göre düzenlendiğini aktaran Erilkun, bu tebliğinde sadece mesleki eğitimi öngördüğünü kaydederek, “Sadece Altın Emlak'tan 3 bin kişi emlakçılık eğitimi aldı. Odalar, İSMEK dahil edildiğinde 30 bin kişi eğitim aldı. Ancak bu eğitimi alanların kaçı emlakçı onu da bilmiyoruz” açıklamasını yaptı.
“AMERİKA'DA 65 YILDIR YASA VAR”
Era Gayrimenkul Türkiye Koordinatörü Mustafa Baygın, yapılması beklenen yasayla herkesin emlak danışmanı olmasının önünün kesilmesini amaçladığını belirtti. Ticaret ve Emlak Odalarına bağlı çalışan emlak ofisi sayısının 7 binler seviyesinde olduğunu kaydeden Baygın, Era gibi emlak ofislerine bağlı ofis sayısını ise 1000 civarında tahmin ettiklerini, buralarda çalışan sayısının ise 5-6 bin olduğunu belirtti. Dubai'de emlak yasasının çıkmasıyla daha önce 6 bin olan emlak ofisi sayısının yasayla birlikte 2 bin seviyesine düştüğüne dikkat çeken Baygın, Amerika' da ise bu konuyla ilgili ciddi yasal düzenlemelerin 65 yıl önce yapıldığını belirtti. Bu nedenle bu ülkede sahibinden satılık gayrimenkulün yüzde 1 gibi neredeyse sembolik seviyede kaldığını ifade eden Baygın Türkiye'de ise sahibinden işlemlerin yüzde 65-70 seviyesinde olduğunu söyledi. Türkiye'de kanun çıkmasıyla vatandaşı yanıltan kişilerin sistemden çıkacağını belirten Baygın, bu durumun sektörün menfaatine olacağını söyledi.
Yeni taslak neler getiriyor?
Hazırlanan tasarı taslağı ile lisans alınarak sürdürülecek faaliyetler, lisanslı emlak müşavirleri, lisanslı emlâk müşavirlik şirketleri ve lisanslı emlak komisyoncuları olmak üzere üçe ayrılıyor. Sadece üniversite mezunları “müşavir” olacak.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığına bağlı Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Komisyonculuğu Kurulu olacak. Kurul, lisanslı emlak müşavirleri, lisanslı emlak müşavirliği şirketleri ve lisanslı emlak komisyoncularının yönetimi, denetimi ile sevk ve idaresini yapacak.
Lisansların kurulca verilmesi, lisans kayıt ve tescillerinin kurul tarafından yapılması öngörülüyor.
Lisanslı emlak müşavirleri ve komisyoncuları kendi adlarına birden fazla iş yeri açmaları yasaklanırken, lisanslı emlak müşavirliği veya komisyonculuğunu kendi adına veya şirket olarak yapanların ücretli olarak ayrıca başka bir işveren yanında çalışması da yasaklanıyor. Böylece, emlakçılık mesleği yapan lisans sahiplerin işlerine yoğunlaşması ve haksız rekabetin engellenmesi amaçlanıyor.
Yabancı uyruklu kişilerin Türkiye'de emlakçılık faaliyeti yapmalarına ilişki düzenlemeler yapıldı. Yabancıların şirket kurarak faaliyette bulunmalar halinde en az iki lisanslı emlak müşavirinin kurucu ortak olması öngörülüyor.
İNGİLİZ MODELİ ÖNERİSİ YAPILIYOR
Eskidji Ankara Bölge Ortağı Köksal Ünal, emlak sektörüne yönelik yasa çalışmalarında İngiliz modelinin referans alınabileceğini belirterek, “Çünkü İngiliz sistemi daha sade, orada Emlak Müşavirliği var, kurallar ve kriterler belli” dedi. “Hiçbir iş yapamayan emlakçı olabiliyor. Bence bu yasayla bu işin önüne geçilmeli. müşavirlik sistemini getirmemiz gerekiyor” diyen Ünal, şöyle konuştu: “Düzenleme hükümetin gündeminde. Faaliyet gösterenlerin niteliklerine ilişkin düzenleme büyük önem taşıyor. Referans alınabilecek ülkelerin başında İngiltere geliyor. İngiliz sistemi daha sade. Müşavirlik var, sahibinden modeli yok. Mutlaka bir emlak müşavirliğiyle anlaşıyorlar. Satıcı komisyon ödemiyor, alıcı yüzde 3 ödüyor. Alıcı-satıcı bir araya gelmiyor. Emlak müşavirine yetki veriliyor. Emlakçılık kelimesi güzel değil, Müşavirlik olmalı. Her bölgede belli sayıda ve belli kriterlerde müşavirlikler ve teknik personel mecburiyeti olmalı. Muhasebeci ya da mali müşavir, avukat, mimar, iç mimar, bir inşaat mühendisinden oluşan teknik kadroların bir emlak ofisinde çalışması gerekir. Artık tapu dairesinde bir işlem yapılacaksa o gayrimenkulün emlak komisyon faturası da o evraklardan biri olmalı. Bunun artık standartlarının gelmesi lazım. İnanılmaz sayıda bir emlak kirliliği var.”