ÇAĞIN HASTALIĞI EKRAN BAĞIMLILIĞINA KİTAPLA BARIŞMA SÖYLEŞİLERİ
Recep Kenan/Ataşehirweb.com
”EĞİTİMİN BİR DAMARI TIKALI. Beyne kan gitmiyor. Beyinde kan dolaşımı gibi düşünce dolaşımı olmuyor. Okullar okumayan insan yetiştiriyor. 50 yıldır, test ve sınav merkezli eğitim okumayı sevdiremedi çünkü... Öte yandan, elektronik dadılar elinde yetişen günümüzün y kuşağı(*) ya da dijital yerliler denilen, 1990 sonrası dünyaya gelen kuşak, aynı zamanda 12 Eylül 1980 Askeri darbesinin yol açtığı kültürel travmayı da kültürel aktarım yoluyla, bilinç altında, yaşayan kuşak…Bugün Türkiye yeniden kitaba dönmek zorunda. Dünya Aydınlanma Haritasında Türkiye karanlık bölgeden çıkmak zorunda. 50 yıl OkuMAyan Toplum Projesi uygulandı. Türkiye’nin 2023 vizyonu okuyan Türkiye olmak zorunda. Çünkü Cumhuriyetin temeli kültürdür. Okuma edimi emir kipini sevmiyor. Dinin ilk buyruğu ’Oku‘ olmasına karşın Müslüman coğrafyanın okumadığı acı bir gerçek.Oysa bu coğrafyada 400 yıl Müslümanlar Batı’ya bilim öğretmişti.”
Bu çarpıcı değerlendirmeleri Eğitimci ve Okuma Araştırmacısı Ferhat Özen’in çeşitli dergilerde çıkan yazılarından aldık.
OKUYAN TOPLUM PROJESİ, 4 YILDA 150 OKULA ULAŞTI VE 27 BİN 350 ÖĞRENCİYE ‘OKUMA AŞISI’ YAPTI.
EKRAN BAĞIMLILIĞIYLA BAŞ ETMEDE,GENÇLERİ OKUMAYA GÜDÜLEMEDE EĞİTİME BÜYÜK DESTEK VERDİ
Cumhurbaşkanlığı ‘Türkiye Okuyor’ Kampanyası’nda büyük ilgi gören projesiyle, Ferhat Özen, Japonlar’ın yaptığı gibi, öğrencileri bir kültür şokuyla okumaya ‘kışkırtıyor’
Onun yürüttüğü ve okullarda büyük ilgi gören projesi 150 okulda 27 bin 350 öğrenciye ulaştı. Özen’in deyimiyle 4 yılda ekran bağımlısı binlerce öğrenciye okullarda okuma aşısı yapılmış oldu.
4 yıl önce başlayan Cumhurbaşkanlığı "Türkiye Okuyor" Kampanyası sona ermesine karşın, okulların ilgisine yanıt vermeye çalışan proje yürütücüsü Ferhat Özen’le görüştük.
Eğitimimizin en yakıcı sorunu olan okumayı sevdiremeyişimiz noktasında, 4 yıldır kampanyaya işlevsellik katmaya çalışan, okur yetiştirme amaçlı 'Okuyan Toplum Projesi'nden söz etmek istiyorum. Çok yakından izlediğim, sık sık haberini yaptığım için biliyorum. Ülke ölçekli projenin alt çalışmalardan birini okullara taşıyor. Aldığı geri bildirimler şaşırtıcı. "Hayatım değişti", "Ekran bağımlısıydım, bu sunumu izledikten sonra kitaba olan ilgim arttı", "Bundan sonra eminim ki yılda en az 20 kitap okuyacağım", "Bizi karanlıktan kurtardınız" , "Daha önce neredeydiniz" gibi bizi gerçekten şaşırtan, sevinsek mi üzülsek mi bilemediğimiz tepkiler bunlar.
Özen “Nasıl yapıyorsunuz?” sorusuna “Japonlar gibi” yanıtını veriyor. Daha sonra bunu şöyle açıklıyor. “Öncelikle konferanslarımızda öğrencilere Japonlar gibi bir kültür şoku uyguluyoruz. Japonya'da okula yeni başlayan öğrencilere, önce yüksek teknolojili tesislerini gezdiren Japonlar, daha sonra onları toprağında ot bile bitmeyen Hiroşima'ya götürerek, eğer bir daha Hiroşima'yı yaşamak istemiyorsanız ülkeniz için çok çalışıp teknolojide dünyanın lideri olmalısınız derlermiş. Biz de öğrencilerimizi bir öyküden ötekine, adsız kütüphaneciden eşekli kütüphaneciye, Çanakkale'den Sakarya'ya, oradan II. Dünya Savaşına, 13. yüzyıldan 21 yüzyıla getirip götürerek onları bir kültür şokuyla kitap okumaya kışkırtıyoruz. Saydam gösteri eşliğinde, müzik efektleriyle de destekli, tiyatral bir sunumla, kitaba küs, okumaya gönülsüz gençlerdeki okuma iştahsızlığını yeniyoruz.”
2010 Avrupa Kültür Başkenti’nce desteklenmeye değer görülen Okuyan Toplum Projesi, bugüne dek, Kadıköy, Maltepe Kaymakamlıkları, Şanlıurfa Valiliği, Ordu Valiliği’nin destekleri yanında, Sosyal Sorumluluk kapsamında bulduğu desteklerle 150 okula ulaştı. Bu yıl yeterli desteği bulabilirse 500 okula ulaşmayı planlıyor. www.okuyantoplum.com
Güncelleme Tarihi: 12 Aralık 2012, 19:14