İnsan İçin Kentler kitabı, kent planlamada onlarca yıl görmezden gelinen, öncelik tanınmayan ya da gelişigüzel ele alınan insan boyutuna dikkat çekiyor. İnsanların yürüdüğü, bisiklete bindiği, buluştuğu, çeşitli etkinlikler için bir araya geldiği, zaman geçirdiği, egzersiz yapabildiği; kısacası, yaşamdan keyif aldığı kentleri arıyor.
İnsan İçin Kentler kitabında öne çıkan dört unsur var: yaşam dolu, güvenli, sürdürülebilir ve sağlıklı kentler geliştirmek! Buna ulaşmak için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini çok sayıda görsel malzeme eşliğinde, dünyanın farklı kentlerinden örneklerle ele alan Jan Gehl, zaman zaman hepimizin aklından geçen soruları da soruyor: Taşıtlara daha çok yer açmak, baskın bir kent politikası olmalı mı?
"İkinci binyıldan kısa bir süre sonra tarihte ilk kez küresel nüfusun çoğunluğu kırsal olmaktan çok kentsel hale geldi. Kentler hızla büyüdü ve önümüzdeki yıllarda kentsel büyüme hızlanmaya devam edecek. (...) Bu kitapta kent planlamanın insan boyutuna odaklanılmasının arka planında da bu yatıyor. Kentler şehir plancılarını ve mimarları daha yaşam dolu, güvenli, sürdürülebilir ve sağlıklı kentler geliştirecek bütünlüklü bir kent politikası olarak yayalaşmayı desteklemeye teşvik etmelidir.”
Murat Güvenç'in tanıtım metni ve İlhan Tekeli'nin önsözüyle yayımlanan İnsan İçin Kentler, tam da bugünlerde okunmalı...
“İnsan için Kentler hem tasarımcılar hem de kamusal alan pratikleri, gündelik yaşam kent ve yerel demokrasi çalışmaları için özgün ve değerli bir başvuru kitabı.”
Jan Gehl, uzun yıllar Danimarka Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi‘nde öğretim üyeliği yapmıştır. Kopenhag, Stokholm, Rotterdam, Londra, Amman, Melbourne, Sydney, San Francisco, Seattle ve New York gibi dünyanın önemli kentleri için iyileştirme projeleri geliştirmiştir. Britanya Kraliyet Mimarlar Enstitüsü (RIBA), Amerika Mimarlar Enstitüsü (AIA), Kanada Kraliyet Mimarlar Enstitüsü (RAIC) ve Avustralya Planlama Enstitüsü’nün (PIA) onur üyesidir.
Künye Bilgisi:
İnsan İçin Kentler
Yazar: Jan Gehl
Çeviren: Erdem Erten
Yayın tarihi: Aralık 2020
Fiyat: 68 TL
ISBN: 978-605-7685-55-1
Barkod: 9786057685551
Ürün Sırası: 229
Ana Kategori: Kent Çalışmaları
Ebat: 19,4 x 25,4 cm
Sayfa Sayısı: 280
Kapak Türü: Karton Kapak
KOÇ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI HAKKINDA
Koç Üniversitesi’nin “mükemmellik merkezi” olma hedefinin barındırdığı öncülük arzusunu benimseyen Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), yayımladığı kitapları, kendi alanlarının en ileri bilgisini sunacak başlıklar arasından seçiyor.
Burasının Bilgisi dizisinde, bu coğrafya hakkında ve/veya bu coğrafyadan (geniş anlamıyla Ortadoğu) araştırmacılar tarafından yazılmış kitaplar yer alıyor. Literatüre ciddi katkı sağlayan, paradigmaları sorgulayan ya da değiştiren, daha önce kullanılmamış bulguları ya da uygulanmamış analiz yönetimlerini benimseyen önemli çalışmalar bunlar. Tarih, sanat tarihi, siyaset, sosyoloji, arkeoloji, cinsiyet çalışmaları, kültürel çalışmalar alanlarında yapılmış araştırmalar öne çıkıyor.
Uçbeyleri dizisi genel okuru hedefleyen, her alt dizide o alanda bildiklerimizin sınırını ortaya koyan (“state-of-the-art”) ya da o sınırı ileri taşıyan, iyi yazılmış, ilginç ve ufuk açıcı kitaplardan oluşuyor. Pozitif bilimler, beşeri bilimler, sosyal bilimler, edebiyat kuramı, sanat, hukuk, tıp, etik gibi alanlar bu dizinin kapsamına giriyor.
Maddiyat dizisiyse Uçbeyleri’nin yaklaşımını finans, ekonomi, işletme, inovasyon, girişimcilik alanlarına uyguluyor.
Tefrika dizisi de, TÜBİTAK tarafından desteklenen bir projenin ürünü. Bu proje kapsamında, 1831-1928 yılları arasındaki dönemde, çeşitli süreli yayınlarda bulunan roman tefrikaları tespit edildi. Yaklaşık dört yıl süren taramalarda Türk edebiyatı tarihlerinde, antolojilerinde adı geçmeyen pek çok yazar ortaya çıkarıldı. Ayrıca, Türk edebiyatının önde gelen yazarlarının gazete ve dergi sayfalarında unutulan yapıtlarına da ulaşıldı.
KÜY kitapları; radikal demokrasi yaklaşımını, çağdaş sanat dünyasının sorunlarını, mülkiyetsiz yapıp yapamayacağımızı, hayvanlarla insanların ortaklaşa yaşadığı bir toplumun temel ilkelerini, uygarlık dediğimiz şey yıkılırsa sıfırdan nasıl başlayabileceğimizi, küresel ısınmanın arz dengesini, toplumsal adaletin nasıl kurulması gerektiğini, genç olma takıntımızın sonuçlarını, acının tarihini, insanlığı nasıl bir genetik geleceğin beklediğini sorguluyor. Her yıl artan başlık sayısıyla KÜY, hem akademik yayıncılığın, hem de entelektüel dünyamızın boşluklarını en etkili şekilde doldurmaya çalışıyor.
KÜY kitaplarının satışlarından elde edilen gelir, Koç Üniversitesi öğrencilerine burs vermekte kullanılıyor.