Tiyatro Frankfurt’un yeni oyunu İstanbul’da: ‘Kim Geldi’

Tiyatro Frankfurt’un yeni oyunu 26 Haziran’da Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde seyirciyle buluşacak.

Tiyatro Frankfurt’un yeni oyunu İstanbul’da: ‘Kim Geldi’

 Tiyatro Frankfurt’un yeni oyunu İstanbul’da: ‘Kim Geldi’

 Tiyatro Frankfurt’un yeni oyunu 26 Haziran’da Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde seyirciyle buluşacak.

Usta Oyuncu Ayla Algan’ın çapa escort süper vizörlüğünde , Zeynep Yıldız’ın yazıp yönettiği; Almanya ve Türkiye’de yaşayan oyuncuları bir araya getiren ‘Kim Geldi?’nin prömiyeri geçtiğimiz aylarda Frankfurt Gallus Tiyatro’da yapıldı.

Oyun 26 Haziran’da Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde seyirciyle buluşacak.

Ayşe Tunaboylu, Nurten İnan, Ömer Fırat Köker, Çiğdem Spickermann ve Kamil Kellecioğlu’nun rol aldığı oyun izleyenlerden tam not aldı. Oyunda; geleneklerine sıkı sıkıya bağlı bir anne ve ona gönülden bağlı oğlu Deniz ile Berlin’ de uzun yıllar yaşamış sevgilisi İpek, düğün günlerinde, kendilerini bir entrikanın içinde bulurlar. Kahkaha dolu dakikalarla bezeli bir kurguda, nefis bir randevu: ‘Kim Geldi?’ Tiyatro Frankfurt 15 yılı aşkın bir süredir Frankfurt’ta sadece Türkçe Tiyatro yapmak suretiyle Türk Tiyatrosu’nu gururla temsil etmektedir. Ufkumuzu genişletmek ve ruhumuzu zenginleştirmek için tiyatro yaşamımızın vazgeçilmezlerden, olmazsa olmazlardandır. Bir millet, varlığını herşeyden çok dilinde yaşatır. Dilimiz kültürümüzdür. Dolayısıyla kültürün yaşatılması da dilimize bağlıdır. Türk dilini ve kültürünü yaşatmak için ; Türk Sahne Sanatlarının yurtiçinde olduğu kadar yurt dışında da gelişmesi ve tanıtılması da çok önemlidir.

Tiyatro Frankfurt’un Genel Sanat Yönetmeni Kamil Kellecioğlu “Temel değerlerden uzaklaşmadan sanatın estetik duygusunu paylaşmak , bizim de çıkış noktamızı oluşturduğundan, Frankfurt Başkonsolosluğu’nun himayelerinde, 2014 yılından bu yana ve bu yıl 6.sını gerçekleştirdiğimiz Frankfurt Türk Tiyatro Festivali; kültürler arası iletişimde de etkin bir rol oynamaya başlamıştır. Düzenlenen festival Alman Vali, Belediye Başkanları, milletvekilleri gibi gerek siyasi, gerekse halk tiyatrosu ve özel tiyatrolarla sanat çevrelerinin de, sıkı takibe aldığı başarılı bir etkinlik olmayı başarmıştır.Festival Almanlara Türkçeyi, türk oyuncusunu ve yönetmenini tanıştırma konusunda oldukça etkili bir araç haline gelmiştir.

“Üstü Kalsın” Oyunun da yazarı ve yönetmeni olan Zeynep Yıldız; “İnsanoğlu çağına tanıklık eder tiyatro aracılığıyla sorar, sorgular. Güçlüdür tiyatro sanatı hep, çünkü; anlatacak çok sözü vardır biliyoruz. Dil birliği ise bir ülkenin temel yapı taşlarındandır. Her ülkede dilin en güzel kullanıldığı yer şüphesiz ki, tiyatro sahnesidir. Günümüzde aşırı derecede yozlaşan dil kullanımının düzelmesi içinde çok önemli bir rol üstlenen tiyatro, her daim barışçıl bir dünyayı düşler. “Tiyatro bir memleketin kültür seviyesinin aynasıdır”der Atatürk; nasıl da doğru bir tesbit öyle değil mi? Tiyatro toplumun gelişmesine ve değişmesine öncülük eder. Bir yaşam biçimi, hatta bir tutkudur tiyatro.”dedi.

Deneyimli televizyoncu, eğitimci ve yazar, Festival Türkiye Koordinatörü Nur Onur’da durumu özetlemek için şu örneği verebilirim dedi; Konfüçyüs’e sorarlar, “Bir ülkeyi idare etmeye çağrılsaydınız, yapacağınız ilk iş ne olurdu? Konfüçyüs cevap vermiş:” İşe önce dili düzeltmekle başlardım. Çünkü, dil bozulursa kelimeler düşünceleri anlatamaz. Düşünceler iyi anlatılmazsa, yapılması gereken işler yapılamaz. Görevler gereği gibi yapılmazsa , töre ve düzen bozulur, töre ve düzen bozulursa, adalet yoldan sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez? Bunun içindir ki, hiçbir şey dil kadar önemli değildir”. dedi.

Bu sebepledir ki, daha çocuk yaştan itibaren farklı coğrafyalarda yaşayan yurttaşlarımızın özünden kopmadan, kültürüne yabancılaşmadan tiyatro en güçlü sanat fireysek köprü olmayı hedefledik. Köprünün temellerini de üstün inanç ve çaba ile inşa etmeye çalıştık. Tiyatro Frankfurt’un mimari Kamil Kellecioğlu’da bu irade ile yoluna gönüllü ekibimizle başarıyla devam ediyor.”dedi. Onur, davet alınan her kentte oyunun sahneleneceği müjdesini vermek, beni ayrıca çok mutlu ediyor diye ekledi.

Sanatın; Türk diline, örf ve adetlerine, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan bir nesil yaratabilmenin ilk koşulu olması ve bunda da sanatın eğitici, öğretici ve estetik kaygısı şüphesiz ki tartışılmazdır. Özellikle genç kuşakların, Türk dilini bilinçli ve akademik düzeyde kullanabilmeleri olmazsa olmazlarımız arasındadır. Frankfurt Almanya’da bulunduğu konum itibariyle dünya ekonomisinin kalbi niteliğindeki bir kent olup, kültür ve sanat gücü ile de odak noktası niteliğindedir. Gerek nüfusun yoğunluğu ve gerekse diğer kentlere yakınlığı düşünüldüğünde de stratejik bir adrestir. Bu anlamda da, Tiyatromuz doğu batı sentezini Türk insanına en üst düzeyde sunabilen önemli enstrümanlardan biri olup, hedefini de binlerce yıllık Anadolu uygarlığının dünyaya tanıtılması olarak belirlemiştir. Bu açıdan Türk Tiyatrosunun misyonu, içinde yaşadığımız coğrafi konum itibariyle de önem kazanmaktadır. Bu nedenle Türk Tiyatrosu, ülkemizi ve sanatımızı dünya halklarına tanıtması açısından altın değerinde önem taşımaktadır. Gelinen bu noktada Frankfurt ve bölgesinin, önemli bir nokta olduğunu vurgulayarak, dünyaya köprü vazifesi görebileceğini öngörmekteyiz. Önemsediğimiz konulardan biri de genç neslin evrenselleşebilmesi, ırk-dil-din-renk- cinsiyet ayrımı yapmaksızın birlikte barış içinde yaşamaları hedefidir. “Anadolu demek barış demektir” şiarıyla çıktığımız yolda bu çalışmamızın hayata geçmesiyle dünya barışına da tiyatral bir katkı sunacağımızı belirtmek isteriz. Bununla birlikte sorumluluk bölgenizdeki Türk insanının dilini, sanatsal eğitimini ve dünya sanatı ile buluşmasını sağlayacak çalışmalar üzerine yoğunlaşmaktayız. ‘Kim Geldi?’ Oyunumuz Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde 26 Haziran’da sergilenmesi Almanya’da yaşayan Türk kökenli insanlarımızın kendi vatanlarında kendi insanlarıyla kaynaşmalarına vesile olacağı gibi, Almanya’daki bakış açısını Türkiye’ye taşımak bağlamında da etkili bir görev üstlenecektir. Yaşadığımız ülkede yabancı da olsak kendi dilimizi, kendi kültürümüzü, nerede yaşarsak yaşayalım? İfade etme ve geliştirme şansımızın olduğunu anlatmak da diğer hedeflerimiz arasındadır. Özellikle çocuk yaşta Almanca ile tanışan yavrularımızın ana dillerinden kopmadan, tiyatro oyunlarımız ile köprünün daha güçlü temeller üzerine kurulmasına olanak tanınmaktadır. Türk dilinin yaşatılması ve gelecek kuşakların diline, kültürüne ve özüne bağlılıkta katkı üreteceğine inandığımız, bu hayalin gerçeğe dönüşmesi en büyük arzumuzdur. Yola koyulduk. Yolumuz aydınlık ve açık olsun. Ve Perde!

Güncelleme Tarihi: 23 Şubat 2022, 21:44

İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER