CHP Ataşehir İlçe Başkanlığı’nın düzenlemiş olduğu ‘İSTANBUL DEPREMİ ve Ataşehir’ panelinin konuğu Prof. Dr. Naci Görür’dü. Naci Görür “İstanbul’da oturulabilecek en güvenli yerlerden birindesiniz, tabii evleriniz depreme dayanıklıysa” dedi.

Her geçen gün bir adım daha yaklaştığımız İstanbul depremi, sadece İstanbul’u değil, Türkiye ekonomisini de yerle bir edecek bir deprem. CHP Ataşehir İlçe Başkanlığı’nın düzenlemiş olduğu ‘İSTANBUL DEPREMİ VE ATAŞEHİR’ panelinin konuğu tahmin ettiği depremlerle gündemden düşmeyen Prof. Dr. Naci Görür’dü.

Panele Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Sadık Semih Kayhan, CHP Ataşehir İlçe Başkanı Celal Yalçın, CHP Kadın Kolları Başkanı Seval Düzenli Akkaya, Gençlik Kolları Başkanı Erdi Açıkgül, mahalle muhtarları, Ataşehir Kent Konseyi ve çok sayıda Ataşehirli katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan CHP İlçe Başkanı Celal Yalçın; “ Deprem konusunda ülkemizin acı gerçekler yaşadığı dönemleri, Cumhuriyet tarihinden ve daha öncesinden beri sürekli yaşamaktayız. Erzincan depremini yaşadık, ders almadık, Dinar depremini, Gölcük depremini en son Elazığ depremini yaşadık maalesef ders almadık. Önümüzde her gün yaklaşan bir İstanbul depremi gerçeği var. Şuan ki hükümetin gelecek hükümetlerin acil olarak bir deprem politikası hayata geçirmesi gerekmektedir. Deprem olduğunda sıkıntıları yaşıyor ve deprem gerçeğini hatırlıyoruz ama bir iki ay geçince maalesef depremi unutuyoruz. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi Ataşehir örgütü olarak deprem konusunda gerçekten bir bilim uzmanı, Elazığ depremini ve bunun gibi birçok depremi tahmin eden bizi kırmayarak panelimizin konuğu olan Prof. Dr. Naci Görür hocamıza çok teşekkür ediyorum ve sözü kendisine bırakıyorum” diyerek sözlerini bitirdi.

KADERE İNANIYORSAK DEPREM BİZİM KADERİMİZ

Prof.Dr. Naci Görür sözlerine, Ataşehir’de oturuyorsunuz,  İstanbul’da oturulabilecek en güvenli yerlerden birinde oturuyorsunuz diyerek; “ Türkiye’de niye deprem oluyor önce bunu anlatmak lazım. Evet Kader diye bir şey varsa ve biz kadere inanıyorsak deprem bizim kaderimiz. Ülke olarak deprem yoğunluğunun en fazla olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Depremler milyonlarca yıl önce başladı ve bu şekilde milyonlarca yıl devam edecek. Depremlerin olmadığı bir dünya yaşayamaz. Türkiye’de aktif olan iki fay hattı bulunmakta. Biri Doğu Anadolu fay hattı, diğeri Kuzey Anadolu fay hattı. Doğu Anadolu ciddi bir deprem bölgesidir ve burada 7.8 şiddetinde depremler olabilir. Türkiye’nin ikinci önemli fay hattı olan Kuzey Anadolu fay hattında da 7.9 şiddetinde depremler oluşabilir. Eğer yerleşim yerleriniz bu fayların üzerinde ise depremle yüz yüze gelmeniz kaçınılmaz olur” dedi.

MEMLEKET OLARAK YERLEŞİM KONUSUNDA HALA TAŞ DEVRİNİ YAŞIYORUZ

Faylar yerleşim alanları için en cazip yerlerdir diye Görür; “ Fayların olduğu yerler genellikle vadilerdir. En fazla akarsuyun olduğu, doğanın olduğu cennet gibi yerlerdir. Dolayısı ile insanlar yerleşmek için bu yerleri seçerler. Bilim toplumu olmuş toplumlar yaşadıkları fay kuşağının tehlikesini bildikleri için, bilim ve teknolojiyi kullanarak binalarını deprem güvenli yerleşim alanlarına dönüştürmüşlerdir. Biz memleket olarak hala o anlamda taş devrini yaşıyoruz. Aklın bilimin girdiği hiçbir yerde 5.8 şiddetinde bir deprem ev yıkmaz” şeklinde ifade etti.

ŞUANDA Kİ HEDEF İSTANBUL

Kuzey Anadolu fay hattının özelliği depremleri doğudan batıya taşımasıdır diyen Görür; “ Doğudan deprem ürete ürete gelen fay hattı kırılarak enerjisini boşaltır ve tekrar doğuya geri döner. İşte Kuzey Anadolu fay hattının kırılma noktası Gölcük’tür. Gölcük depreminde enerjisini boşaltan fay hattı İstanbul’da enerjisini depolamış beklemektedir. Depremler doğudan batıya doğru hareket eder. Gölcük’ün batısında olan İstanbul şu anda ki hedeftir. 20 sene önce Gölcük ve Yalova’ya dikkat diyorduk, şimdi de bilim olarak İstanbul’a dikkat diyoruz”.

MARMARA’DA OLAN HİÇBİR DEPREM HAYRA ALAMET DEĞİLDİR

“Marmara Denizi’nde şu anda iki aktif fay hattı var. Biri adaların arka tarafından geçiyor, diğeri ise Silivri, Kumburgaz açıklarında. Bizim kırılmasını ilk beklediğimiz fay adalar fay hattı. Bu fay hattı kırılırsa minimum 7.2 şiddetinde deprem üretir. Diğer Silivri açıklarındaki fay kırılırsa 7.9 şiddetinde bir deprem üretir. Son meydana gelen İstanbul’da ki depremler beni korkuttu.  Neden beni korkuttu. Çünkü bu depremler olmasını beklediğimiz fay üzerinde oldu. Bu depremler o fayın kırılmasını hızlandırabilir. Zaten bu saatten sonra Marmara’da olan hiçbir deprem hayra alamet değildir”.

ATAŞEHİR GÜVENLİ YERLERDEN BİRİ AMA…

“Ataşehir’in jeolojik yapısına baktığımızda genellikle sert bir zemine sahip olduğunu görüyoruz. Deprem sert zeminleri sevmez. Bu bölgelerde sarsılma daha az hissedilir. Ataşehir’in dere yatağından geçen kısmı depremin şiddetini ve sarsıntıyı daha fazla hisseder. Buralarda sıvılaşma fazla olduğundan o zemin su gibi dağılır. Ataşehir’de dere ve vadi yataklarına sağlam yapılaşma yapmadıysanız o binalar yıkılır. Ataşehir olacak deprem fayına çok uzak olmadığı için şiddeti fazla hisseder ve bu depremden etkilenir. Ataşehir en güvenli yerlerden bir ama vadilere ve yapay dolgu alanlarına dikkat. Ataşehir’in doğu bölgelerinde heyelan ve kaya düşmeleri olabilir. Buralara dikkat etmemiz gerekiyor.”

SİZİN CAN GÜVENLİĞİNİZ ÜZERİNDEN KİMSE KUMAR OYNAMAMALI

“Deprem planlaması deyince ilk aklımıza gelen kentsel dönüşüm oluyor. Ama deprem odaklı kentsel dönüşüm evleri yıkıp rant sağlamak değildir. Kentsel dönüşüm asla bir mütahitlik projesi değildir. Depremde Belediye Başkanlarının yapması gereken şeylerin başında Risk Analizi gelir. Ataşehir deprem olduğunda nasıl etkilenir, neler olur bunun araştırmasını yapacaksınız. Ataşehir’in üçte bir yıkılır diyorsunuz. Bunu gözden geçirmeniz gerekiyor. Depremin vereceği tüm zararları araştırıp bilançosunu çıkartacaksınız. 7.2 lik bir deprem olduğunda Ataşehr’de ki zarar ve ziyan tablosu başkanın önünde olmalı.

Afet Yönetim planını önceden yapmalı. Çadırların, hastanenin nereye kurulacağı, insanlara nereden gıda ve su sağlanacağı, göçük altındakilere nasıl ulaşılacağı bunların hepsini planlamaları gerekmektedir. Ve halk olarak bunlar halka açıklanmalıdır. Sizin can güvenliğiniz üzerinden kimse kumar oynamamalı.  Kimse nemalanmamalı. Ben bunları anlatıyorum isterdim ki burada Belediye Başkanımız da olsun. Çünkü belediye başkanı yoksa benim bunları anlatmamın bir önemi de yok aslında” diyerek sözlerine son verdi..