İstanbul’da Kentsel dönüşümde en belirgin sorun. Şırnak’ta 20 milyon metrekare alan dönüşüm sürecine girmişken, İstanbul’da bu alan 13 milyon metrekare.
Türkiye’de 50 şehirde 140 milyon metrekare alan kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilmiş durumda. İstanbul’da 13 milyon metrekare riskli alan varken Şırnak’ta 20 milyon metrekare alan dönüşüm sürecinde.
Kentsel dönüşüm süreci uzun zamandır gayrimenkul sektörü tarafından da yakından izleniyor. Kentsel dönüşümde planlama, yoğunluk , sürdürülebilirlik ve sosyal etkileri halen daha çeşitli platformlarda tartışılmaya devam ediyor.
Çevre ve şehircilik bakanı sadece İstanbul’da 1100 hektarlık alanı, kentsel yenileme alanı olarak belirledi. Bu da, içerisinde yaklaşık 150 bin kişinin yaşadığı, 50 bin haneye ve 20 bin binaya karşılık geliyor. Deprem uzmanlarına göre gerçekleşme oranı her yıl yüzde 2 olan olası bir depremde 30 bine yakın binanın zarar göreceği öngörülüyor. Kentsel dönüşüm uzunca bir süredir Türkiye’nin gayrimenkul sektörünün gündeminde fakat yeterince yol alınmadı.
Türkiye’de İstanbul gibi kitlesel göç alan ve deprem riski bulunan büyük şehirlerde kontrollü yoğunluğun sağlanması çok önemli. Sürdürülebilir kent planlaması, yoğunluk ve trafik, sanayi ve hava kirliliği ve yönetim kalitesi gibi engeller kentsel dönüşüm sürecinde ele alınması gereken önemli konulardan. Planlanmış yoğunluk için, kentin ekonomik ve kültürel açıdan gerekli noktalarında yoğunluğun bilinçli şekilde artırılması, belli noktalarda da yoğunluğun özellikle düşük tutularak yeşil ve sosyal alanların yer alması gerekiyor.
Türkiye’de İstanbul gibi kitlesel göç alan ve deprem riski bulunan büyük şehirlerde kontrollü yoğunluğun sağlanması çok önemli. Sürdürülebilir kent planlaması, yoğunluk ve trafik, sanayi ve hava kirliliği ve yönetim kalitesi gibi engeller kentsel dönüşüm sürecinde ele alınması gereken önemli konulardan. Planlanmış yoğunluk için, kentin ekonomik ve kültürel açıdan gerekli noktalarında yoğunluğun bilinçli şekilde artırılması, belli noktalarda da yoğunluğun özellikle düşük tutularak yeşil ve sosyal alanların yer alması gerekiyor.
Kentsel dönüşün fiziksel etkileri kadar sosyal etkilerini de göz önüne almak gerekiyor. Binalar yenilenirken ortaya çıkan yeni projelerle birlikte insanların yaşam tarzları ve standartları da değişiyor. Müstakil evlerden çok katlı konutlara taşınırken mekanın birey üzerindeki etkiside bir anlamda sorgulanıyor ve yeni mekanlardaki farklı davranış değişikliklerinde adaptasyon süreci ve yeni kişilerarası ilişkiler de mekana bağlı olarak yeniden yaratılıp düzenleniyor.
Haber/Arzu Kalaylı
Haber/Arzu Kalaylı