İftar öncesi uzun kuyruklara ev sahipliği yapan ünlü mekânda, Ramazan boyunca yaklaşık 80 bin müşteri 13 ton köfte tüketti.
Sultanahmet Köftecisi 4. Nesil Patronlarından Timur Tezçakın: “Bir asırdır hiç kaybolmayan ilgiden, iftarda ve sahurda büyük kalabalıklara hizmet vermekten gurur duyuyoruz.”
Tarihi yarımadanın merkezi Sultanahmet, bu yıl da Ramazan’ın en yoğun hislerle yaşandığı mekan olma özelliğini korudu.
Mahyalar ve ışıklarla süslenen Sultanahmet Camisive Ayasofya’nın görkemi ile taçlanan meydan, her gün Ramazan’ın manevi hazzını en güzel şekilde yaşamak isteyen on binlerce kişinin akınına uğradı.
Belediyelerin ve değişik kuruluşların düzenlediği etkinliklerle adeta tarih yolculuğuna çıkan vatandaşlar, meydanda kurulan hediyelik eşya standlarını keyifle gezdi.
Etkinlikler sahura kadar sürerken, Sultanahmet Camii, Ayasofya, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Dikilitaş gibi tarihi mekanlar ziyaretçi akınına uğradı.
-Klasikleşen lezzet kuyruğu
İstanbul’un dünya mirası bölgesinde Ramazan ayının coşkusunu en güzel şekilde yaşayanlar, bu yıl da iftara doğru oruçlarını açmak için 1920 Sultanahmet Köftecisi
önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
Ezan sesinin duyulmasıyla birlikte 3 katlı tarihi mekanı dolduranlar, kuyrukta bekleyenlere yer açabilmek için kısa sürede iftarını ederken, mekanda masa boşalmasını beklemek istemeyenler ise ekmek arası köftelerini alarak oruçlarını, meydandaki yüzyıllık ağaçların altında açtı.
-13 ton köfte tüketildi
1920 Sultanahmet Köftecisi’nin 4. kuşak patronlarından Timur Tezçakın, bir asırdır vatandaşların hiç kaybolmayan ilgisinden, iftarda ve sahurda büyük kalabalıklara hizmet vermekten gurur duyduklarını söyledi.
Ramazan boyunca her gün ortalama 2 bin 500 – 3 bin porsiyon köfte servisi yapıldığını, yaklaşık 80 bin kişiye hizmet sunulduğunu anlatan Timur Tezçakın, şunları söyledi:
“Ramazan’da dükkânımızda yaklaşık 13 ton köfte tüketildi. Bunun bir rekor olduğunu söyleyebilirim. Ramazan boyunca köfte imalatında 6, pakette 12, serviste 28, ızgaralarda 14, mutfakta 8 personel özveriyle çalıştı. Onlarca metrelik kuyruk, kardeşlerim Sinan ve Mert Tezçakın yönetimindeki çalışanlarımızın özverili çabası sonucu, ezan sesiyle birlikte hızla eritildi.
Sunduğumuz ürün et olduğundan dolayı, hazırlanırken de servis edilirken de son derece dikkatli olmaya gayret gösterdik. Babam Mehmet S.Tezçakın’ın (Her bir porsiyon, her bir paket namusumuzdur, kalitemizdir) sözüne titizlikle uyuyoruz. Bu titizliğimizden dolayıdır ki bugüne kadar yazılı ya da sözlü olarak bir tek şikâyet dahi almadık. Bilakis devamlı teşekkür aldık.”