İstanbul'un taksi ekosisteminde dönüşüm ihtiyacı öne çıkıyor
EY, İstanbul taksi ekosisteminin mevcut durumuna ve geleceğine yönelik araştırmasını yayımladı.
İstanbul'un taksi ekosisteminde dönüşüm ihtiyacı öne çıkıyor
EY Türkiye, İstanbul’un taksi ekosisteminin mevcut durumunu ele alarak gelecekteki dönüşümüne ışık tutan “İstanbul Taksi Ekosisteminin Dönüşümü” başlıklı araştırmasını yayımladı. Araştırmanın sonuçlarını içeren rapor, taksi hizmetinin tüm paydaşlar için nasıl daha iyi hale getirilebileceğini ele alırken, taksi ekosisteminin gelişimi için dört temel alanda iyileştirme önerileri sunuyor.
Uluslararası danışmanlık hizmetleri şirketi EY Türkiye, İstanbul’un taksi ekosisteminin dönüşümü kapsamında mevcut durum, ihtiyaçlar ve geleceğe dair dönüşüm fırsatlarını ele almak üzere gerçekleştirdiği “İstanbul Taksi Ekosisteminin Dönüşümü” başlıklı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırma çerçevesi arz, talep, mevzuat ve yönetişim olmak üzere üç ana alanda kurgulandı. Arz ve talebe yönelik veri toplanarak 2024 yılında Ağustos – Ekim ayları arasında anket çalışması gerçekleştirildi. Talep analizi için vatandaşlar ve turistlerle yolcu deneyimi anketleri gerçekleştirilirken; arz analizi için de taksi hizmet sağlayıcıları ile (plaka sahibi olup sürücü olarak çalışmayanlar, taksi durağı sahipleri, plaka sahibi olan ve olmayan sürücüler) anket çalışması yapıldı. Bu çalışmalar daha önceden İstanbul için yapılan çeşitli araştırma bulguları, akademik görüşler ve mevcut mevzuat incelemesiyle desteklendi. Tüm analizler sonucunda; taksi sayısı ve filo yönetimi, taksi ekosistemi, yönetişim ve dijitalleşme olmak üzere dönüşüm için dört iyileştirme alanı belirlenirken; 9 temel ve 4 yatay politika önerisi geliştirildi. İlgili tespit ve öneriler sadece kamu otoriteleriyle paylaşıldı. Araştırmaya göre, ileride gerçekleşebilecek olası mevzuat çalışmalarında kamu sektörümüzün her zaman olduğu gibi kapsayıcı bir paydaş yönetimiyle ilerleyeceği öngörülüyor.
EY araştırmasına göre; İstanbul'da 20.311 araç ve 40.622 sürücünün bulunduğu bir taksi sisteminin olduğu; şehrin araç başına günde 36 yolculuktan oluşan bir hizmet düzeyine eriştiği ve tüm araçlardan yıllık 47,8 milyar TL gelir elde edildiği tahmin ediliyor. Aynı zamanda araştırmada İstanbul’un taksi plakalarının bir yatırım aracına dönüştüğüne dikkat çekiliyor. Bir taksi yolculuğunda elde edilen gelirin %26'sı iki sürücü tarafından paylaşılıyor; kiracı ve galeri sahibi %11, plaka sahipleri de %32’lik bir pay alıyor. Geriye kalan %31’lik pay ise giderler için harcanıyor.
Mevcut taksi ekosistemi dönüşüm gerektiriyor
Son 30 yılda İstanbul’un nüfusu iki katına, turist sayısı ise 10 katına çıkarken, taksi sayısındaki artışın yalnızca %17 ile sınırlı kaldığı görülüyor; bu durum şehrin taksi arzının talebin gerisinde kaldığını gösteriyor. Benzer dünya metropollerinde 1.000 kişiye düşen taksi ve private hire vehicle (Rezervasyonlu Bireysel Taşıma) araç sayısı ortalaması 9,7 iken İstanbul’da bu sayı 1,3. EY araştırmasına göre, İstanbulluların %86’sı taksi bulmakta zorlandığını, %33’ü de her zaman zorlandığını belirtiyor. Bu yetersizlik korsan taksi kullanımının artmasına da neden oluyor. Anket sonuçlarına göre, vatandaşların %51’i korsan taksinin daha uygun fiyatlı olduğunu belirtiyor. Tanıdık sürücüye güven duyulması ve taksi bulmanın zorluğu da bu yönelimin başlıca nedenleri arasında yer alıyor.
Yolcular ile sürücüler arasında güven eksikliği bulunuyor
Güvenlik, taksi hizmetleri için en önemli beklenti olmasına rağmen, her 10 yolcudan 4’ü taksi yolculukları sırasında kendilerini güvende hissetmediklerini belirtiyor. İstanbul’daki taksi yolculuklarında vatandaşlar en çok sürücülerin kaba davranışından, turistler ise yabancı dil bilen şoför eksikliğinden şikayetçi; araçlarla ilgili en büyük sorun ise eski ve bakımsız olmaları. Diğer taraftan sürücülerin de en çok şikayet ettiği konuların başında ücret ve güzergah anlaşmazlıkları ile yolcu davranış bozuklukları geliyor.
Toplu taşımadaki iyileştirmeler yolcuları taksi kullanımından vazgeçirmiyor
İstanbul’daki toplu taşımada vatandaşların yaşadığı sorunlar tamamen çözülse bile, anket katılımcılarının %40'ından fazlası taksi kullanmaya devam edeceğini belirtiyor. Bu durum, toplu taşıma ve taksi hizmetlerinin alternatif olmaktan ziyade vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayan tamamlayıcı hizmetler olarak görüldüğünü gösteriyor.
Dijitalleşme, taksi ekosisteminde sadece bir araç olmanın ötesine geçerek tüm paydaşlar için çözüm haline geliyor
Sürücülerin %30'u taksi çağırma uygulamalarını kullanırken; taksi hizmetlerinde teknoloji kullanan sürücülerin oranı 87%. Uygulama kullanan sürücüler uygulama kullanmayan sürücülere göre ücret anlaşmazlıklarını %36, ödeme yöntemi ile ilgili sorunları %24 ve güzergâh anlaşmazlıkları ile ilgili sorunları %18 oranında daha az yaşadığını belirtiyor. Dijitalleşmenin bir sonucu olarak "paylaşımlı araç" yeni bir iş modeli olarak yolcular için en çok tercih edilen seçenekler arasında öne çıkıyor. Anket katılımcılarının %24'ü paylaşımlı araç hizmetini tercih ettiğini ifade ediyor ve bu tercihlerinin nedenleri olarak araç bulma kolaylığını (%38), uygun fiyatı (%23) ve güvenilirliği (%20) gösteriyor.
Belirlenen politikalar ile İstanbul için ideal ulaşım senaryosu oluşturulabilir
İstanbul'un taksi ekosisteminin 2027, 2030 ve 2035 yılları hedef alınarak, kademeli olarak daha organize, profesyonel ve dijitalleşmiş bir taksi ekosistemi oluşturulması amaçlanıyor. EY araştırması kapsamında mevcut zorlukları ele almak ve fırsatları değerlendirmek için 9 temel ve 4 yatay politika ile bu politikalar altında 42 eylem tasarlandı. Dönüşümü başlatmak için bu eylemlerden 5'inin 2025’te hayata geçirilmesi planlanırken; dönüşümün tamamlanmasıyla birlikte yıllık ortalama 700 milyon ABD doları ek vergi geliri, %1,3 İstanbul’un GSYİH’da artış, 9.500 yıllık ortalama iş gücünde artış, sürücü kazançlarında %23 günlük ortalama artış ve taksi bekleme sürelerinde %60 azalma tahmin ediliyor.
Taksi ekosisteminin dönüşümünde öncelikli olarak hayata geçirilmesi önerilen 5 temel eylem:
- UKOME’nin onayladığı 2.500 taksinin hizmete sunulması ve operasyonel standartların belirlenmesi; mevcut taksiler için dijitalleşme gerekliliklerinin ve takvimin UKOME’ye sunulması
- Rezervasyonlu Bireysel Taşıma (RBT) araçları için mevzuat hazırlıklarının başlaması
- Dijital taksilerde dinamik fiyatlandırma karar taslağı önerisinin UKOME’ye sunulması
- Taksi şirketlerinin kurulmasına yönelik mevzuat taslağının hazırlanması
- Gelir takibi ve vergilendirme için dijital platformların kullanılmasına yönelik mevzuat taslağı hazırlanması
EY Türkiye Kamu Sektörü Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı Kerem Kaçar raporla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“EY Türkiye olarak gerçekleştirdiğimiz bu araştırmanın kanıt odaklı politika tasarımı ve daha entegre politika uygulaması için kıymetli kamu sektörü temsilcilerimize değerli analizler sunacağına inanıyoruz. Aynı zamanda tüm paydaşların bir parçası olacağı veri temelli bir ekosistem ve iş birliği zemininin oluşmasına katkı sağlamayı hedefledik. Bu açıdan çalışmamızın en öne çıkan özelliği hızlıca uygulanabilir politika önerileri sunması. Bu politikaların hayata geçirilmesiyle hem kentte yaşayanların hem de ziyaretçilerin taksi deneyimlerinde önemli iyileşmeler yaratmasını bekliyoruz. Sektördeki dijitalleşmeyi daha kapsayıcı hale getirecek düzenlemelerle taksi hizmetinin daha erişilebilir ve kaliteli olmasını bekliyoruz, bunun da taksi kullanımına olan talebi daha da artırmasını ve böylelikle daha fazla sektör geliri, daha yüksek istihdam oranları ve vergi gelirleri gibi önemli ekonomik faydalar da elde edileceğini öngörüyoruz. Bununla birlikte, dönüşümün önündeki zorlukların aşılması ve fırsatlardan en verimli şekilde yararlanılması adına, özel sektör ve kamu sektörünün iş birliği içerisinde hareket etmesi kritik öneme sahip. Kamu otoriteleri tarafından güvenlik ve hizmet kalitesi odaklı olarak kapsayıcı şekilde düzenlenmiş ve rahatça izlenen/yönetilen, kazanılmış haklara saygılı, taksi meslek itibarının sektörün kurumsallaşmasıyla güçlendiği, profesyonel ve rekabet temelli, yeni iş modellerinin kullanıcılara sunulabildiği ve en temelde teknolojik çözümleri mevzuatla desteklenmiş bir zeminde yaygın olarak kullanan bir “taksi ekosistemi” oluşmasının, İstanbul'a sağlayacağı olası katma değer ile şehrimizin marka değerine ve hayat kalitesine olumlu etkiler yaratacağına inanıyoruz. ”
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı, Telekomünikasyon, Medya ve Teknoloji Sektör Lideri Emre Beşli ise konuyla ilgili olarak şunları belirtti:
“Türkiye ekonomisinin merkezi olan ve hem ticari hem de turizm açısından önemli bir çekim noktası özelliği taşıyan İstanbul’un, nüfus artışının ve kentsel gelişiminin yanı sıra küresel düzeydeki önemi de her geçen gün artıyor. Bu doğrultuda İstanbul’un taksi ekosistemi, şehirde artan ulaşım taleplerinin karşılanabilmesi adına dönüşüm gerektiren kritik bir konu haline geliyor. Diğer taraftan; akıllı telefonlar, dijital ödemeler ve taksi çağırma uygulamaları gibi teknolojilerin yükselişi, sektörü dönüştürmek için de önemli fırsatlar sunuyor. Aynı zamanda bu dönüşüm, sadece ulaşım hizmetlerini iyileştirmekle kalmayıp ekonomik ve sosyal açıdan da önemli faydalar sağlama potansiyeline sahip. İncelediğimiz uluslararası örneklerin bize söylediği ortak mesaj her şehre uyan tek bir çözüm yok ancak kritik başarı faktörü sektördeki kaçınılmaz dijitalleşme ve bunun kamu sektörü tarafından proaktif şekilde yönetilmesi. Dolayısıyla Istanbul’un kent dinamiklerini baz alarak mevcut taksi sistemini dönüştürmesi artık bir zorunluluk ve kamu sektörümüze bu dönüşümde önemli roller düşüyor. Bu araştırmamızın gelecek çalışmalar için de bir temel oluşturarak tüm kentlerimiz için ulaşım vizyonlarının şekillendirilmesinde önemli bir rehberlik sunmasını umuyoruz.”