İmamoğlu, Küçükkaya ile İstanbul’a yönelik devam eden hizmetleri ve gerçekleştirilecek projeleri paylaştı. Kentteki “zihniyet dönüşümüne” Büyük İstanbul Otogarı’nı örnek veren İmamoğlu, ulaşım konusundaki yeni planlarını da açıkladı. İstanbul’un boydan boya oldukça uzun bir hatta sahip olduğunu belirterek, “İstanbul’daki tüm ulaşım araçlarının belli bir kilometresi var. Mesela, lastik tekerlekli araçlarda bu saatte 20 kilometreye kadar düşüyor. Örneğin, Marmaray 38 kilometre. Bunu çözmemiz gerekiyordu. Bu sebeple “Hızray” ile Halkalı’dan Sabiha Gökçen’e, 11 istasyonu olan bir proje yapıyoruz. Durak sayısının az olması, hızı arttırıyor. Bu sayede Sabiha Gökçen’den Halkalı’ya 55 dakikada gidebileceğiz” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fox TV’de canlı yayınlanan, İsmail Küçükkaya’nın sunduğu “Çalar Saat” programına konuk oldu. İmamoğlu, Küçükkaya’nın işsizlikten koronavirüs sürecine, CHP’li belediyelerin pandemi dönemindeki icraatlarından İBB’nin tarıma yönelik çalışmalarına kadar sorularına detaylı yanıtlar verdi. İmamoğlu’nun İBB’nin devam hizmetlerine ve gerçekleştirilecek projelere yönelik verdiği yanıtlar şöyle oldu:
İSTİHDAM OFİSLERİ
- 5 istihdam ofisi açtık, 5’i de yolda. Toplam 11’i tamamlayacağız yıl sonuna kadar. Her gün binlerce İstanbulluya okunuyoruz. İş arayan insanlarımıza rehberlik yapan bir merkez kurduk. 7-8 aylık pandemi süreci dahil hem Büyükşehir’in yarattığı imkanlar hem diğer kurum-kuruluşlara yakın çalışmayla beraber, yaklaşık 14 bin insana iş bulmuş olduk. Mobil araçlarımız var. Meydanlarda dolaşan, gezen işsizlere bu şekilde hizmet veriyoruz. Can yakıcı işsizliğin, insanlarımızda yarattığı travmayı bir yandan hafifletiyoruz, aynı zamanda doğru yönlendiriyoruz ve iş imkanı sağlıyoruz.
PANDEMİ DÖNEMİ HİZMETLERİ
- Pandemi döneminde 1 milyon 200 bin insana dokunduk. Sadece “Gıda Destek Paketi”nden faydalananların sayısı 600 bine ulaştı. Zaten 280 bin aileye biz destek oluyorduk. En son Kurban Bayramı’ndaki kurbanlıklardan 130 bin aileye konserve kavurma dağıttık. Bütün bu desteklerimiz devam ediyor. 30 bin öğrenciye eğitim desteği için yeni dönem kayıtlarını alacağız. “Askıda fatura” uygulamasında 180 bini aştı ödenen fatura sayısı. 180 bin fatura, 180 bin aile demek.
- Pandemi döneminde, bütün belediyeler, bütün imkansızlıklara rağmen çok güzel ve ciddi işler yaptık. Sadece 2 milyar lira direkt ekstra harcamamız oldu. Niye? Gördüğünüz otobüsler ya da metrobüsler, yüzde 5, yüzde 10 kapasiteyle gezdi; ama biz hiçbir aksaklık yaşatmadık. Pandeminin İBB’ye şu an ki ekstra maliyeti 2 milyar lira. Biz, bu yılı neredeyse 6 milyar lira gelir kaybıyla geçirmiş olacağız. Belediyelere bir destek paketi diye bir şey duydunuz mu? Dünya’nın hiçbir yerinde, merkezi yönetimlerin belediyeleri desteklemediği bir ülke göremezsiniz.
HALKALI’DAN SABİHA GÖKÇEN’E HIZRAY
- Metro hatları ile ilgili çok iyi atılımlar yaptık. Duran hatları hayata geçirdik. 29 Ekim’de umarım Mahmutbey – Mecidiyeköy Hattı’nı hizmete açıyoruz. O hatta, günde 400 bin yolcu bekliyoruz. Metrobüsün de yükünü hafifletecek. Eminönü – Alibeyköy hattını yıl sonunda hizmete açacağız. Aşiyan – Rumelihisarı Füniküler Hattı durmuştu; orayı hareket geçirdik. Önümüzdeki sene Eylül – Ekim ayına yetiştirmek istiyoruz.
- İstanbul, boydan boya olukça uzun bir hatta sahip. İstanbul’daki tüm ulaşım araçlarının belli bir kilometresi var. Mesela, lastik tekerlekli araçlarda bu saatte 20 kilometreye kadar düşüyor. Örneğin, Marmaray 38 kilometre. Bunu çözmemiz gerekiyordu. Bu sebeple “Hızray” ile Halkalı’dan Sabiha Gökçen’e, 11 istasyonu olan bir proje yapıyoruz. Durak sayısının az olması, hızı arttırıyor. Bu sayede Sabiha Gökçen’den Halkalı’ya 55 dakikada gidebileceğiz.Ayrıca birçok dikey metro hattını içine alan bir istasyon düzeni var. Bu proje, İstanbul’un boydan boya çok hızlı erişimine olanak sağlayacak bir proje. Hedefimiz; bu projeyi 2021’in ilk altı ayında Meclis’in ve yetkili bir takım kurulların izinlerini alacak duruma getirmek. Maliyeti yaklaşık 5 milyar dolarlık bir proje. Dört yıllık bir süresi var. Bu projenin maliyetini de “yap-işlet-devret” modelinin en ahlaklı haliyle yapabileceğiz. Görüşmelerimiz de var. 2021’in 6’ncı ayında bu projeyi yapılabilir bir hale getirmek istiyoruz.
DENİZ TAKSİ VE TAKSİ
- İstanbul’da deniz taksiyi, 2021’de ciddi bir şekildi harekete geçireceğiz. Denizi aktif kullanmak zorundayız. Deniz ile raylı sistemleri entegre edecek çalışmalarımız var. Bizim getirdiğimiz 6 bin taksi konusu var. Bunun 1000 tanesinin 750’si, yolcusu kalmamış minibüs hatlarına verilecek. 250 tanesi ise yolcusu kalmamış dolmuş hatlarına verilecek. Kalan 5 bin taksi ise yeni taksi olacak. Bunu da İBB işletecek. Bir kere takside kalite, kurumsallaşma olacak. Bir de taksici esnafını rahat ettirecek. Maaş derdi, güvenlik derdi, SGK veya bir takım kişisel sorumlulukları ile sorunu kalmayacak. Piyasayı 3-5 plaka ağasının elinden alıp, İstanbullunun regüle ettiği bir hizmet alanına dönüştüreceğiz. Bu konuda kararlıyız. Toplumun yüzde 96’sı bu taksiyi istiyor.
TURİZM BELGELİ ARAÇLAR VE SERVİSÇİLER
- Eylül UKOME’si bizim için önemli. UKOME’de iki konu önemli. Bir tanesi; turizm araçlarına güzergah belgesi verilmesi konusu. Haksız bir şekilde bu turizm belgeleriyle ilgili tartışma büyüdü. Bunlar bir taksi gibi hizmet etmeyecekler. Kendi işlerini yapabilmeleri adına, belgelerini almaları açısından, turizm amaçlı araçlara, güzergah belgelerinin haklarını vereceğiz bu ayki UKOME’de. Bu çok önemli. Çünkü binlerce esnafımızı ilgilendiriyor, binlerce.
- Bir müjdeyi daha vereyim. Bu da servisçileri ilgilendiriyor. Çünkü on binlerce servisçi vatandaşımız var.Tahditlerini alamamışlardı. Bu tahdit konusuyla ilgili, 25 Mayıs 2015 ile 31 Mart 2019 tarihleri arasında servisçilik yaptığını belgeleyen servisçi esnaf kardeşlerimize de yine plaka ücreti karşılığında, bir adet servis plakasını vereceğiz bu ayki UKOME’de.
BARAJLARDAKİ DOLULUK ORANI
- Barajlarda şu anda yüzde 50’ye yakın bir doluluğumuz var. 2014’te yüzde 14’lere kadar inmişti İstanbul’daki baraj doluluğu. Ki bizim en önemli barajımız Ömerli’dir, Darlık’tır; buralardaki oranlar oldukça yüksek. Yani bizim, bu yıl için sorunumuz yok. Ancak İstanbul kuraklık yaşıyor. İstanbul’daki yağmur oranları, yaz döneminde yüzde 30 seviyesine düştü. Niye biz çırpınıyoruz Kanal İstanbul’la? O bölgede İstanbul’un su kaynaklarını yok ediyorsunuz. Marmara’yı yok ediyorsunuz. Dolayısıyla İstanbul’un suyunu koruması lazım.
BÜYÜK İSTANBUL OTOGARI
- Büyük İstanbul Otogarı, bizim dönüşüm zihniyetimizin iyi bir örneği. Yani rehavete kapılmış, unutmuş, ilgilenmeyen yönetimin yerine; enerjisi yüksek, kabiliyeti yüksek, çözüm bulan yönetim modelimizin bir örneğidir. Otogar, şu anda pırıl pırıl, tertemiz İstanbulluların hizmetindedir. İçinde kültür var, sanat var, eğitim var, İSMEK kursları var, hepsi var. O bakımdan bizim değişim hikayemizin önemli bir örneğidir İstanbul Otogarı.