Hazırlanan yönergenin Bakanlık tarafından uygun bulunmasına rağmen böyle bir sonuç çıktığına dikkat çeken İBB Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan, “Yönergede kaykay ücretleri için zam öngörülmüyordu. Scooterların kimlik numarasına sahip olması ise birçok dünya şehrinde uygulanıyor. Amaç kazanç değil, acil durumda yardımın veya şikayetin kısa yoldan yapılabilmesidir” dedi.
İBB, geçen ay yapılan Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) toplantısında, tüm dünyada olduğu gibi İstanbul’da da yaygınlaşan elektrikli kaykay (e-scooter) kiralama uygulamasını bir sisteme sokmak için hazırladığı yönergeyi gündeme taşımıştı. Bu alandaki kuralların belirlenmesini, hizmet kalitesinin artırılmasını ve sisteme hukuki bir altyapı kazandırmayı amaçlayan yönerge, UKOME’de oy çokluğuyla uygun bulunmamıştı.
DÜNYA İNCELENEREK HAZIRLANDI, BAKANLIK ‘OLUR’ VERDİ
Düzenlemeyle ilgili son günlerde kamuoyuna yanlış bazı bilgilerin yansıdığını belirten İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan, “Sosyal medyada ve çeşitli basın organlarında dile getirilen plaka ile yeni bir rant kapısı yaratma, ücret artışı vb. tüm konular gerçeği yansıtmıyor. Yönerge, ruhu itibariyle elektrikli araç paylaşım sistemlerinin sürdürülebilir, çevreye saygılı ve kentsel hareketliliği arttırıcı özelliğini dikkate alan, bu alanın gelecekte daha da önem kazanacağı bilincine dayanarak sektördeki inovasyonun, istihdamın ve arge çalışmalarının önünü açacak yapıdadır. Öte yandan kullanıcı güvenliği ve sektördeki aktörlerin ticari yapılarının sağlığını da kapsayıcı özellik taşımaktadır” diye konuştu.
İBB’nin 3 ay boyunca dünya çapında benzeri tüm düzenleme çalışmaları incelediğini, sektörde faaliyet gösteren her ölçekteki girişimle yönerge taslağını paylaştığını, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile bu alanlarda çalışma yapan kişilerden katkı istendiğini aktaran Cihan, şöyle konuştu:
“Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile de görüş alışverişinde bulunuldu. Bu noktada hem alınan geri dönüşler yönergede yer aldı, hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilerince çalışmanın yetkinliği tarafımıza iletildi. Yönerge son haline gelene kadar son derece şeffaf bir süreç izlendi.”
ÜCRET ARTIŞI ÖNGÖRÜLMÜYORDU
Utku Cihan, yönergede sektörden gelen talepler doğrultusunda firmaları fiyat tarifesi oluşturma konusunda kısıtlamadıklarını, taban ve tavan fiyat oluşturarak elektrikli kaykay sahibi firmaların da rekabet koşulları altında ezilmelerini engellemeyi hedeflediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yönergede, ‘Elektrikli Kaykay Paylaşım Sistemi başlangıç ücreti 2 tam elektronik bilet ve dakika başı kullanım ücretleri 1 tam elektronik bileti geçemez. Açılış ücreti 1 tam elektronik biletin 1/3 ünden, dakika başı kullanım ücreti ise 1 tam elektronik biletinden 1/6’sından düşük olamaz’ maddesine yer verildi. Bu maddeye göre firmalar tavan ücret olarak (açılış ve dk) 7TL/3.5TL aşamaz. Aynı zamanda taban ücret olarak (açılış ve dk) 1.16TL/0.58TL altında olamaz deniliyor. Yaygın ücretlendirmenin 1.99TL/0.59TL olduğu düşünüldüğünde yönerge bir zam öngörmüyor. Aynı zamanda mevcut ücretlendirmenin taban ücret kriterinin altına çekilerek yıkıcı rekabet şartlarının oluşması da engellenmiyor. Bu ve bunun gibi daha birçok düzenlemeyi içeren yönerge geleceğin ulaşım türlerinden birisi olan akıllı ulaşım sitemlerinin gelişimine katkıda bulunurken, kullanıcı ve ticari mağduriyetlerin de oluşmasını engelleyici yapıda.”
NEDEN PLAKA?
Elektrikli kaykay sistemlerinde araçların bir kimlik numarasına sahip olmasının birçok dünya şehrinde uygulandığının altını çizen Cihan, “Burada amaç plaka üzerinden bir kazanç elde etmek değildir. İşletmeci firma ve kullanıcı dışında üçüncü tarafların ihlal ya da herhangi bir acil durum sırasında gerekli başvuru ve iletilerin kısa yoldan yapılabilmesini sağlamaktır. Herhangi bir kaza ya da ihlal sırasında bir yer belirtmeksizin sadece kaykaya ait kimlik numarası üzerinden gereken yardım ya da şikâyet kolayca yapılabilir. İşletmeci firmalar her bir kaykaya ait zaten kendi sistemleri içinde bir kod barındırıyor. Plaka bunun sadece üçüncü kişilerce görünürlüğünü sağlamanın bir yoludur” ifadelerini kullandı.
YÖNERGEYE DAİR DİĞER ÖNEMLİ DETAYLAR
Kamuoyunda sıkça dile getirilen ve tartışılan bu iki konu dışında yönergede elektrikli kaykayların sürüş kültürünün gelişmesi, kullanıcı güvenliği ve toplumun bilinçlendirilmesine dair daha birçok düzenleme bulunuyor. Öngörülen diğer önemli düzenlemeler şöyle;
Firmalara her yıl en az bir adet kitlesel bilinçlendirme kampanyası yapması zorundadır.- Araçlarda düşme sensörü bulundurulması zorunludur. Hareket halindeki bir kaykayın düşme sensöründen uyarı alınması durumunda anında kullanıcı ile bağlantıya geçilip acil yardıma ihtiyacı olup olmadığının sorulması, gerekiyorsa 112 acil hizmetinin sistemdeki yer bilgisine göre yönlendirilmesi gereklidir.
- Kullanıcılar için denetleme mekanizması oluşturulması, birden fazla ihlale konu olan kişilerin süreli olarak kullanım haklarının kısıtlanması sağlanmalıdır.
- Anonim sürüş verilerini açık veri ilkeleri doğrultusunda yerel yönetimler ile paylaşılmalıdır.
- İşletme yapan firmalar ISO 27001, ISO 9001, OHSAS 18001, ISO 14001 ve ISO 39001 belgelerine sahip olmalıdır.
- Oluşabilecek zararlar ve üçüncü şahıslara verilebilecek zararlara yönelik her bir kaykayın sigorta yapılması gerekmektedir.
- Keyif verici madde ile kullanıldığı belirlendiğinde ilk ihlalde kullanıcının kullanım hakkı 180 gün askıya alınır, ikinci ihlalde süresiz olarak sistem üyeliği iptal edilir.
- %10 şarj düzeyinin alındaki araçların kullanımda bulundurulamaz.
- İşletme yapan firmalar KVKK kapsamında gizlilik taahhütnamesi vermek zorundadırlar.