Padişahlar Hangi Yemekleri Severdi

Padişahlar Hangi Yemekleri Severdi

Padişahlar Hangi Yemekleri Severdi
Padişahlar Hangi Yemekleri Severdi


Padişahların En Çok Sevdiği Yemekler ve Saray Mutfağında Ne Tüketilirdi

Padişahlar nasıl beslenirdi hiç düşündünüz mü? Sarayda en çok hangi sebze tüketilirdi? Ne içilirdi?

İşte Osmanlı mutfağının püf noktaları ve padişahlara özel yemekler..

Saray mutfaklarında sıradan halkın tükettiği bulgur yerine pirinç, bal pekmez yerine şeker, esmer ekmek ve yufka yerine beyaz mayalı ekmek çeşitleri tüketilirdi.

Osmanlı sofralarında su yerine şerbet ve hoşaf içilirdi.

Koyun ve kuzu eti tercih edilirdi.

Yemeğini yalnız yiyen Fatih Sultan Mehmet en çok karides, tavuk ve balık severdi.

Fatih Sultan Mehmet için pişen yemeklerde en çok yumurta kullanılırdı. Örneğin, tavuk kızartmasında, özel lapa ve peynirli pidede en çok harcanan yumurtaydı.

Fatih`in padişah sofrasında yenen etler koyun, tavuk, kaz, baş, paça ve işkembeydi.

Sultan II. Abdülhamid’in en çok sevdiği yemek soğanlı yumurtaydı. Soğanlı yumurtayı kim iyi yaparsa o ödüllendirirdi. Soğanlı yumurtanın yapılması, pişirilmesi çok büyük bir marifet gerektirirdi. Soğanlı yumurtanın pişirilmesi üç buçuk saat sürerdi.

Sarayda ekmeğe çok önem verilirdi. Has beyaz ekmek, en has beyaz ekmek, sıradan ekmek gibi çeşitlere ayrılıyor ve saraydaki hiyerarşik yapıya göre dağıtılırdı. Sultan en has ekmeği yerdi.

En çok sevilen sebze patlıcandı. Ancak patlıcan da Anadolu'dan değil Çin'den gelen bir sebzeydi.

Fasulye, patates, hindi, kakao, mısır, bazı kabak çeşitleri Amerika kıtasının keşfinden sonra, yani 15. yüzyıldan sonra Osmanlı mutfağına girdi.

Bamyanın özel bir yeri vardı.

Misk ve gül suyundan helva, keten helva, bademli helva gibi yedi sekiz çeşit helva vardı

19. yüzyılda saray mutfağında et ve balık pişirilirken tarçın kullanılırdı.

Koruksuyu (olmamış üzümün suyundan yapılır) mutfakların demirbaşıydı.

Tencere yemekleri koruk, limon suyu, nar ekşisi ve tabi ki soğan ve çeşitli baharatlar ile tatlandırılırdı

Yemekler her zaman sadeyağ yani tuzsuz tereyağı ile pişirilirdi.

Domates, 18. yüzyıl sonu Osmanlı mutfağına 'yabani' olarak girdi. Daha sonra aşılanarak bugün bildiğimiz domates haline geldi. İlk hali kiraz domates boyutlarındaydı. Domates yeşilken tüketilirdi. Dolması, çorbası, zeytinyağlısı yapılırdı. Kırmızıya döndüğünde de çöpe atılırdı.

Şiş kebap bugünkü gibi demir şişte yapılmazdı. Şiş olarak defne dalı ya da patlıcan sapı kullanılırdı. Sıcaklıkla birlikte bunların aromaları ete geçer.

Sultanın yemeğini önce çeşni tadıcı tadar sonra padişah yerdi. Yemekler sahanda gelirdi.

Sarayda en çok yenen sebzeler pırasa, lahana ve ıspanaktı.

Bugün bizim bildiğimiz asma yaprağından sarmalar Osmanlı'da fındık kestanesi yaprağının sürgünlerinden, atkestanesi yaprağından, ayva yaprağından, fasulye yaprağından yapılırdı.


 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER