Nohut Kahvesi (Fakir-i Tiryakiye) Nedir?

Nohut kahvesinde, nam-ı diğer Fakir-i Tiryakiyede köpüğü oluşturmak epey zordur.

'inci Dünya Savaşı yıllarında yaşanan kıtlık nedeniyle kahve ithal edilemediğinden Çanakkale bölgesinde nohut kavrularak, öğütüldükten sonra kahvesi yapıldı. Aradan geçen bir asra rağmen bu lezzet, nüfusu 160 olan Biga ilçesinin Işıkeli köyündeki kahvehanelerde yaşatılıyor.

Turistik bir köy olan Işıkeli'ni gezmeye gelen turistler de köydeki üç kahveden birinde soluklanıp, asırlık nohut kahvesinin tadına bakmadan dönmüyor.

Nohut kahvesinin ortaya çıkışı ve yapılışını anlatan kahvehane işletmecisi Cemil Kısa, "Kahvemizin çıkış tarihi 1915'lerde, kahvenin ithal edilemediği o yokluk dönemleridir. Bizim dedelerimiz de o zevkten mahrum kalmamak için nohudu kavurup kahve haline getirmiş ve içmeye başlamış. Biz de nohut kahvesi geleneğini günümüze kadar taşıdık.

Çanakkale bölgesinde o zamanlar nohut kahvesi varmış. Ama artık sadece bizim köyümüzde biz yapıyoruz. Çok talep var. İnsanlar geliyor merak edip içiyor. Tadını beğenince paketle alıp götürüyorlar nohut kahvesinden" dedi.Adından da anlaşılacağı gibi nohutun haşlanıp, kurutulduktan sonra ufak bir çekim işlemi görüp, kahve gibi pişirilmesiyle yapılıyor. Genelde sade yapılıp yanında tatlandırmak için kuru üzüm ile servis edilmesi makbuldür.

Nohut kahvesinde, nam-ı diğer Fakir-i Tiryakiyede köpüğü oluşturmak epey zordur. Bu sebeple az miktarda ekmek sodası veya karbonatın eklenmesi tavsiye edilir. Tat olarak Türk Kahvesi’ne biraz benzese de, kendine has topraksı, düz bir lezzete sahiptir. Kafein içermemesi de içim miktarına sınır getirmeyecek pozitif bir özelliğidir.