Allah'tan yerçekimi var! Meğer yaşlanmayı geciktiriyormuş

Allah'tan yerçekimi var! Meğer yaşlanmayı geciktiriyormuş

Allah'tan yerçekimi var! Meğer yaşlanmayı geciktiriyormuş
Allah'tan yerçekimi var!
Meğer yaşlanmayı geciktiriyormuş

Zaman insanoğlunun yeryüzündeki yaşamının en belirleyici unsuru. Ana rahmine düştüğümüz an işlemeye başlayan zaman çarkı, hiç taviz vermeyen acımasız bir despot gibi bize hükmediyor. Özellikle yaşlandığımızda "Nasıl da geçti göz açıp kapayana kadar" hissiyatını hemen herkese yaşatan zamanla ilgili en genel duygu belki de "yetersiz veya kısa" olduğu. Hayatımızdaki herşeyin ölçümü, değerlenmesi zamanla yapılıyor; yaşımız, bir yere giderken geçen süre, tatilimiz, evliliğimiz, mesai saatleri... Hep zaman yaşamımızda baş rolde bize sürekli bir telaş paranoyası yaşatıyor. Peki ya şu bir türlü yetmeyen, az gelen zaman daha çabuk geçseydi, ömür daha kısa olsaydı ne olacaktı? Valla oturup kalkıp halimize şükredelim çünkü zamanın dizginlerini yerçekimin tuttuğu tespit edilmiş. Dünyanın sahip olduğu yerçekimi meerse zamanın daha yavaş ilerlemesini sağlıyormuş.

Amerikalı bilimadamları, atomun titreşimlerini ölçebilen yüz defa daha hassas iki süper atomik saatle yaptıkları bir deneyle, yerçekiminden uzaklaştıkça zamanın daha çabuk geçtiğini kanıtladı.

AA'nın haberine göre yirminci yüzyılın en ünlü fizikçisi Albert Einstein'ın görecelik kuramına göre, yerçekiminin etkisiyle zaman daha yavaş akıyor ve buna göre yerçekiminin daha az olduğu bir yere doğru uçmakta olan bir uçağın yolcuları her uçuşta birkaç nanosaniye daha fazla yaşlanıyorlar.

Bilimadamları, yıllar önce bu ilginç olayı, yüksek irtifada uçan bir füzenin içinde bulunan atomik saat ile aynı zamanda, manyetik alanın etkilerinin daha güçlü olduğu yeryüzünde bulunan başka bir atomik saat ile yaptıkları ölçümlerle gözler önüne serdiler. ABD'nin Colorado eyaletindeki Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü'te (NIST) görevli fizikçiler bu defa aynı olayı, yüz defa daha hassas iki süper atomik saat kullanarak günlük hayatta da izleyebildi. İçinde atomik saat bulunan ve yüksek irtifada uçan füze ile yeryüzünde bulunan saat yerine, bu sefer sadece 33 santimetrelik bir irtifa farkı ile deney yapıldı.

 Amerikan bilim dergisi Science'in 24 Eylül tarihli sayısında yayımlanan deneyin sonucuna göre, kişi 33 santimetre yüksekte, yani iki basamak yukarıda bulununca biraz daha çabuk yaşlanıyor. Fark çok zayıf olduğu için hemen farkedilmediğini belirten araştırmaya göre bu fark, 97 yıllık bir ömürde saniyenin 90 milyarda biri kadar. Araştırmayı kaleme alan bilimadamları, bu farkın insanlar tarafından hissedilmese bile, bu çok hassas, ufacık farkı ölçebilme imkanı, jeofizik gibi başka araştırma alanlarında da kullanılabileceğini belirtiyor.

 NIST'teki görevli araştırmacılar, İzafiyet Teorisi ya da Görecelik (relativity) kuramının günlük hayata başka bir etkisini daha tespit etti. Yaptıkları araştırmaya göre, kişi saatte 32 kilometre daha hızlı gittiğinde, zaman daha yavaş geçiyor. Deneyler için araştırmacıların kullandığı, ne bir dakika ileri giden, ne de bir dakika geri kalan, NIST'in farklı laboratuvarlarında bulunan saatler, birbirlerine 75 metre uzunluğundaki bir fiber optik kabloyla bağlı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER