'Türkler'e Göre En Büyük Tehdit Yine ABD'

Kadir Has Üniversitesi, 2012 yılından beri her yıl yaptığı Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması’nın 2019 yılı sonuçlarını açıkladı.

'Türkler'e Göre En Büyük Tehdit Yine ABD'
 'Türkler'e Göre En Büyük Tehdit Yine ABD'

Kadir Has Üniversitesi, 2012 yılından beri her yıl yaptığı Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması’nın 2019 yılı sonuçlarını açıkladı.

Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın koordinasyonunda, Prof. Dr. Sinem Açıkmeşe, Prof. Dr. Mitat Çelikpala, Soli Özel, Dr. Cihan Dizdaroğlu ile M. Gökcan Kösen tarafından hazırlanan çalışma 26 ilde 1000 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.

En büyük sorun ABD ile ilişkiler

Araştırmaya katılanlara göre, ‘Türk dış politikasının en önemli meselesi’ ABD ile ilişkiler.

2016’da araştırmaya katılanların sadece yüzde 1,2’si ABD ile ilişkileri Türk dış politikasının en önemli sorunu olarak görürken bu oran 2017’de 4,1, 2018’de 9,6 olduktan sonra bu yıl 20,6’ya yükselmiş.

İkinci sırada yüzde 18,3 ile “sınır ötesi terörle mücadele”, üçüncü sırada ise yüzde 12 ile “Suriye’de iç savaş”, dördüncü sırada ise yüzde 10,5 ile “Suriye’de YPG-PKK varlığı” yer alıyor.

En büyük tehdit ABD, en iyi dost Azerbaycan

ABD, 2016, 2017 ve 2018’de olduğu gibi 2019’da da Türkiye için en fazla tehdit oluşturan ülke olarak görülüyor.

2016’da ankete katılanların yüzde 44,1’i ABD’yi en büyük tehdit olarak görürken bu yıl bu oran yüzde 81,3’e yükselmiş.
ABD’yi yüzde 70,8 ile İsrail, yüzde 65 ile Fransa, yüzde 52,8 ile İngiltere takip ediyor.

Ankete katılanların yüzde 44,2’si Rusya’yı, yüzde 41’i ise Çin’i tehdit olarak görüyor.

Azerbaycan yüzde 65,3 ile Türkiye’nin en büyük dostu kabul edilirken onu yüzde 61,5 ile Türkmenistan ve yüzde 59,8 ile KKTC izliyor.

Fransa, ABD, İngiltere ve Almanya gibi Türkiye’nin NATO müttefikleri, Türkiye’nin Sisi nedeniyle sorun yaşadığı Mısır, Kaşıkçı cinayeti yüzünden ilişkilerin gerildiği Suudi Arabistan ve Rusya Federasyonu’ndan daha az güvenilir bulunuyor.

Buna karşın NATO ile işbirliği yapılmasını isteyenlerin oranı 2017. Bu rakam 2018’den sonra ilk kez Rusya ile işbirliği yapılmasını isteyenlerden fazla çıktı.

Araştırmaya katılanların yüzde 44,5’i Azerbaycan’la işbirliği yapılmasını isterken onu yüzde 41,2 ile Türki Cumhuriyetler, yüzde 19,2 ile Müslüman ülkeler, yüzde 15,7 ile NATO, yüzde 12,9 ile Rusya takip etti.
Katılımcıların yüzde 15,6'sı Türkiye'nin hiç bir ülkeyle işbirliği yapmayarak dış politikasını tek başına yürütmesi gerektiği kanaatinde.

Hükümetin dış politikasını başarılı bulanların oranı yüzde 41,7’den yüzde 29,7’ye düşerken başarısız bulanların oranı yüzde 31,4’ten yüzde 34,8’e yükseldi. Türkiye’nin AB’ye üye olmasını destekleyenler de yükselişte. Katılımcıların yüzde 61,1’i AB’ye üyeliğe sıcak bakarken bu oran 2018’de yüzde 55,1, 2017’de ise yüzde 48,4 idi.

Katılımcıların yüzde 55,8’i Rusya’ya pozitif yaklaşırken yüzde 75’i ABD hakkında negatif değerlendirmelerde bulunuyor

Ankete katılanların %70’i NATO üyeliğinin devamı yönünde tercih kullanırken yüzde 55,8 Rusya ile “stratejik ortaklık var”, “yakın işbirliği var” ya da “işbirliği var” olduğu görüşünde.

ABD’yi “stratejik ortak” olarak görenler yüzde 14,5 ve “dost ve müttefik ülke” olarak görenlerin oranı yüzde 2,2 iken ankete katılanların yüzde 75’i bu ülke hakkında “güvenilmez, “sömürgeci” ve “düşman” sıfatını kullanmayı yeğliyor.

S-400, Patriot ve F-35’lerin kamuoyu bilinirliği sınırlı

Türkiye kamuoyunda uzun süredir tartışılan, Türkiye ile ABD arasında gerilime neden olan S-400, Patriot ve F-35’ler de araştırmaya katılanlara sorulmuş.

Araştırmaya katılanların yüzde 37,4’i şu ana kadar S-400’ü duymadığını söylerken yüzde 41,2’si F-35’i, yüzde 59,7 ise Patriot’u daha evvel işitmediğini belirtiyor.

Yüzde 17,3 S-400’ün ‘Rusya füzeleri’ ya da ‘Rus hava savunma sistemi’ yanıtını işaretlerken yalnızca yüzde 7,7 Patriotlar ile ABD arasında bağ kurabiliyor.

Ankete katılanların yüzde 44'ü "ABD’nin yaptırım uygulama tehdidine rağmen" Rusya’dan S-400 füzelerinin alınması gerektiğini düşünüyor. %24,9'u alınmasına karşı iken %31,1'inin fikri yok.
Kendisini dindar ve muhafazakar olarak niteleyenler azalıyor

“Kendinizi siyasi açıdan nasıl tanımlarsınız?” sorusuna verilen yanıtlarda “dindar” seçeneği son üç yıldır olduğu gibi yine ilk sırada yer alıyor. Ancak 2018 yılında deneklerin yüzde 30,9’u bu seçeneği işaretlerken bu yıl bu oran yüzde 27’ye gerilemiş. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ikinci sırayı kaybetmeyen “milliyetçi” yanıtı ise iki buçuk puan artışla yüzde 23,5 oranına ulaşmış.

Üçüncü sıra da yine kendisini “cumhuriyetçi ve Kemalist” olarak niteleyenlerin oldu. Kendini cumhuriyetçi-Kemalist olarak tanımlayanların oranı yüzde 16,9’dan yüzde 18,5’e yükselirken kendisini “muhafazakar” bulanların oranı ise son üç yılda yüzde 22,6’dan yüzde 10,4’e geriledi.

Kaynak/amerikaninsesi.com

İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER