Koç Holding’in Türk Kızılayı’nın işbirliğiyle gerçekleştirdiği ‘Ülkem için Kan Veriyorum’ kampanyasına Koç Üniversitesi çalışan ve öğrencileri de destek verdi. Kampanyaya katılmak ve tanıtımını yapmak üzere Koç Üniversitesi’ne gelen Koç Holding Bankacılık ve Sigorta Grubu Başkanı ve TÜSİAD Başkan Yardımcısı Tayfun Bayazıt da öğrencilerle birlikte kan vererek, öğrencilerin sorularını yanıtladı. Kurumsal soysal sorumluluk projelerine katılanları, “geleceğin liderleri” olarak değerlendiren Tayfun Bayazıt, “Çünkü ülkelerine karşı sorumluluklarının farkındalar” diye konuştu.

Kurucusu Vehbi Koç’un ‘Ülkem varsa ben de varım’ sözünden yola çıkarak 2006 yılında ‘Ülkem İçin’ projesini başlatan Koç Holding, projede 2010 yılı uygulaması olarak Türk Kızılayı işbirliğinde ‘Ülkem için Kan Veriyorum’ kampanyasını hayata geçiriyor. 

Kampanya, kan bağışının önemi ile ilgili farkındalık yaratarak gönüllü, bilinçli ve düzenli kan bağışçısı sayısının artmasını amaçlıyor. Yıl boyunca tüm Koç Topluluğu şirketlerinin genel müdürlükleri ve tesislerindeki çalışanları ve bayileri öncülüğünde 81 ilde düzenlenen ve önümüzdeki dönemde de devam edecek olan kampanyanın Koç Üniversitesi’ni kapsayan kısmı 24 Kasım’da Rumeli Feneri’ndeki Koç Üniversitesi kampüsünde gerçekleştirildi.

24 Kasım’da gerçekleşen kampanyaya katılmak ve kampanyanın tanıtımını yapmak üzere Koç Üniversitesi Rumeli Feneri kampüsüne gelen Koç Holding Bankacılık ve Sigorta Grubu Başkanı ve TÜSİAD Başkan Yardımcısı Tayfun Bayazıt, öğrencilerin sorularını yanıtladı. Konuşmasında kurumsal soysal sorumluluk projelerinin önemine değinen Tayfun Bayazıt, katılanları, “geleceğin liderleri” olarak değerlendirdi. Tayfun Bayazıt, “Çünkü ülkelerine karşı sorumluluklarının farkındalar” diye konuştu.

Batı’da her 100 kişiden 5’i kan veriyor, Türkiye’de oran sadece yüzde 1.5

Kan, geçmişten günümüze tek kaynağı insan olan ve elde edilmesi için başka alternatifi olmayan eşsiz bir tedavi aracı. Türkiye’de, yıllık 1 milyon 800 bin ünite kana ihtiyaç duyuluyor ve bu ihtiyaç her geçen gün artıyor. Gelişmiş ülkelerde nüfusun yüzde 5’i gönüllü kan bağışında bulunuyor, Türkiye’de ise bu oran sadece yüzde 1,5 seviyesinde. Gelişmiş ülkelerde toplanan kanın yüzde 82’si gönüllü kan bağışçılarından sağlanarak tüm tarama testlerine tabi tutulabilirken, Türkiye’de bu oran gezici ekiplerin katkısıyla ancak yüzde 33’e ulaşabiliyor. Dolayısıyla kan bağışının yaygınlaşması ve düzenli kan bağışçısı sayısının artırılması son derece önemli bir konu.