Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasının ardından Gazze'de yaşanan olaylarda İsrail askerlerinin 62 Filistinliyi öldürülmesiyle ilgili olarak on binlerce kişi bugün İstanbul Yenikapı'da bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan buradaki konuşmasında, 'Kudüs sadece bir şehir değildir. Kudüs bir semboldür. Bir imtihandır. İslam Dünyası Kudüs imtihanı konusunda sınıfta kalmıştır. Sadece İslam Dünyası değil tüm insanlıkta Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır.' dedi.

"İnançlarını ve vatanlarını savunurken hunharca katledilen şehitlerime Rabbim'den rahmet diliyorum. Biz Kıblemizi koruyamazsak son kıblemizin geleceğine bakamayız. Kudüs sadece bir şehir değildir. Kudüs bir semboldür. Bir imtihandır. İslam Dünyası Kudüs imtihanı konusunda sınıfta kalmıştır. Sadece İslam Dünyası değil tüm insanlıkta Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır.

Osmanlı Devleti, 4 asır boyunca Kudüs'ü barış ve esenlik içinde yönetmişti. 1. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı şehri terk etmek zorunda kaldı. O günden beri Kudüs gün yüzü görmedi. BM'nin 1947'deki kararına göre Kudüs, özel statülü bir şehir olacaktı. Bu karar Filistin'in işgalinden başka bir sonuç doğurmadı. 1967'de Kudüs'ün işgaline sessiz kalan BM, İsrail'in gerçekleştirdiği haksız, hukuksuz tüm eylemleri sadece seyrederek buna ortak olmuştur. Ne için dünya 5'ten büyüktür diyorum anlıyor musunuz? Zalimler için yaşasın cehennem!

Ben Siyonist'lerle Musevi'leri birbirinden ayırıyorum. Asıl mücadele Siyonist'lerle.

İsrail, 1947'den beri dilediğini yapıyor. ABD'nin aldığı son kararla Kudüs'ün mahremiyetine bir kez daha el uzatıldı. Mescid-i Aksa radikal Siyonizm'lerin çizmeleriyle kirletiliyor. Biz kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz. Yapamıyoruz.

Hz. Ömer, Kudüs'ü neredeyse kimsenin burnunu bile kanatmadan fethetmişti. Asırlar sonra, Kudüs'e yürümek için yüzlerce insanı toplayan Haçlılar, 600 bin kişi olarak girdikleri Anadolu'dan tüm vahşetlerine rağmen 100 bin kişi olarak çıktılar.

'Ahlakı olmayan zalimin anladığı tek dil, güçtür güç. Şayet tüm dünya, tüm Müslümanlar bir olup bu zulmün karşısına dikilirse, inanın bana sırtını dayadığı lobilerin desteği tek başına İsrail'in pervasızlıklarını sürdürmesine yeterli olmaz.

Açık konuşacağım; Müslümanlar aralarındaki çatışmalarda, çekişmelerde, ihtilaflarda birbirlerine ne kadar şedidse, ne kadar tahammülsüzse hatta ne kadar vicdansızsa, hasımlarına karşı da o derece pısırık, cesaretsiz, korkak bir görüntü içindedir.

İsrail 1947’den beri istediğini yapıyor. Bugün de bu pervasızlıkla devam ediyor. Mescidi Aksa giderek sıklaşan bir şekilde radikal siyonistlerin çizmeleriyle kirletiliyor. Biz Müslümanlar kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz yapamıyoruz. Dualarımıza yüreklerimizin ve bileklerimizin gücünü eklemedikçe zalimi durdurmayız. Çünkü zalim nasihatten zaten anlamaz. Ahlakı olmayan zalimin anladığı tek dik güçtür güç... Tüm Müslümanlar birlik olup karşısına dikilirse İsrail’in pervasızlığı süremez. Sırtını dayadığı lobisi İsrail’e derman olamaz.

Zulme rıza zulümdür. Karşıdaki kişilerin sayısına, teknolojisine bakmadan tüm mücalesine devam etmiştir. Bizim için Çanakkale neyse Kudüs te odur.

"DEAŞ'LA MÜCADELETE GELEN ÜLKELER COĞRAFYAMIZI İŞGAL ETTİ"

Müslümanlar aralarındaki çatışmalarda birbirlerine ne kadar vicdasızsa hasımlarına karşı o kadar pısırıklar. DEAŞ denen bir örgüt türedi. Güya mücadele için gelen ülkeler adeta coğrafyamızı işgal etti. Eğer bugün Kudüs'ün mahremiyeti bu kadar kolay çiğnenebiliyorsa gerisindeki sebepler işte budur.

Müslümanlar olarak kötülüğe karşı çıkmak konusunda ne yazık ki ortak karar alamıyoruz. Bu gaflet halidir. Gelin bu zulme karşı gelin hep birlikte yürüyelim. Birileri bu yürüyüşü görsün. Çünkü müslümanlara umutsuzluk yakışmaz. 1.7 milyar müslüman olarak Kudüs nöbetini devralma sırası bize gelmiştir. Kudüs'ün işgalini asla kabul etmeyeceğimizi ilan ediyoruz.

ABD büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararıyla bölgede arabulucu değil taraf olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. BMGK'ni tıkayan tek ülke Amerika'dır. Şu anda İİT Zirve Teşkilatı Başkanı olarak üye ülkeleri toplantıya çağırdık. Birazdan toplantıya geçeceğiz.

İsrail'in uyguladağı devlet terörünün durdurulmaması halinde dünya hiç kimsenin güvende olmayacağı bir hale dönecek.

Holkost maduru bir halkın bir devletin kendi halkına göstermiş olduğu zülme karşı başka bir halka göstermesine sessiz kalmayacağını düşünüyorum. İsrail hakını yönetimlerinin kendilerini sürüklediği felakete karşı harekete geçmeye çağırıyoruz. İsrail'in aldığı kararların bir gün dönüp kendilerini vurması kaçınılmazdır.

İsrail'i bu yanlışlardan geri çevirene, akıtılan masum kanlarının hesabını sorana kadar mücadelemiz sürecektir.

Herkesi başlatılan Filistin'e yardım kampanyasına katılmaya davet ediyorum.