Usta sinema sanatçısı Halit Akçatepe 79 yaşında hayatını kaybetti.

Yeşilçam'ın usta isimlerinden Halit Akçatepe'nin, beyin damarlarının tıkanması nedeniyle sağ tarafından kısmi felç geçirmişti ve tedavisi devam ediyordu... 

Kızı Ebru Akçatepe kısa süre önce toplu aile fotoğrafı paylaşarak, Halit Akçatepe'nin sağlık durumunun daha iyiye gittiğini duyurmuştu. 

'Ne kadar sevildiğimi cenazemde görürsünüz'

2014'te Cine5'te İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme adlı programa çıkan Halit Akçatepe, "Düşünür müsünüz ölümü?" sorusuna "Niye düşünmeyeyim ölümü. Öleceksek öleceğiz. Bunun başka çaresi yok. Cenazemde görürsün benim ne kadar sevildiğimi" diye cevap vermişti.

Akçatepe, tiyatro oyuncusu olan babası oğlunun oyuncu olmasını hiç istememiş. Akçatepe o günleri şöyle anlatmıştı: "Babam oyuncu olmamı istemedi. Oyunculuk açlık parasızlık demekti. Tiyatro doğru dürüst bir yere gelmedi ki. Tiyatroyu seversen yaparsın." diyerek anlattı. Babası Sıtkı Akçatepe ile "Hababam Sınıfı" filminde de birlikte oynadıklarını anlatan Akçatepe " Babam sinema yapmadı. 1938'de Taş Parçası'nı çekmiş sonra pek film yapmamış. Tiyatroyu çok seviyordu. Ertem Eğilmez onu ikna etti Hababam Sınıfı için. Ben bıraktım, babam devam etti. Annem Leman Hanım güzel kadındı. Çocukken tiyatroda annemle oynadım. Babam tiyatrocu olduğu için para kazanamazdı, annem de beni çok sevdiği için meyve yiyeyim isterdi. Babamın parası yoktu olanı verirdi. Babama tutturdu bende oyuncu olacağım oğluma meyve alacağım diye ve oldu, aldı."

Akçatepe, kızı Günsu'nun isim babasının da Kemal Sunal olduğunu söylemişti: "Rahmetli Kemal Sunal nişanlara, nikahlara gelmez, cenazelere giderdi. Evlendiğim gün gelmedi ama telefon etti hayırlı olsun diye. Seneye çocuk yaparsın kız olursa adını 'Su' koy dedi. 'Su' olarak adını düşünemedim. Okula gidecek dalga geçerler diye. Değiştirelim Günsu olsun adı dedik. Günü yaşamayı severim her şey şu anda. Benim gibi düşünen pek azdır. Günü yaşamazsan neye yarar. Dün geçmiştir gelecek yarındır belli değildir elinde bir tek bugün vardır yaşarsan yaşarsın. Ben resim taşımam bütün resimlerimi de yırtarım. O resme bakınca o günü hatırlayacağım, geçmiş bitmiş."

İpek Tuzcuoğlu'nun "Hababam Sınıfı'nın inanılmaz büyüsü var. Bunun sırrı ne?" sorusu üzerine Akçatepe şöyle konuşmuştu: "Ben de hala seyrediyorum. Rıfat Abi'ye sormuştum 'Niye bu kadar iş yapıyor, tutuyor' diye 'Türkiye'de tedrisat sistemi böyle oldukça bu film tutacak' dedi. Tedrisat sistemi hala değişmedi. Doğru dürüst bir sistem kurulmadığı sürece çocuklar alışıyor. Yanlış çocuk yoktur yanlış tedrisat sistemi vardır diye film çektik. Erdoğan Abi geldi kitabı attı masanın üzerine bu kitabı sadece çekersek öğrenci öğretmen şakaları bir süre sonra sıkar dedi. Oturduk düşündük, ne yaparız ne ederiz diye. Türkiye'de filmi çekmek isteyen, Hababam Sınıfı'nı çekmek isteyen yapımcılara sansür izin vermedi. Ertem Abi gitti, uğraştı. Çekmeye karar vermişti. Ekip Kemal'iyle Münir Abi'siyle hazırdı. Allem etti kallem etti film çekildi. Rıfat Ilgaz'ı anmadan olur mu beni çok severdi. Orası çok enteresan Hababam Sınıfı'nda oynadığım için çok mutlu oldum. Farkında değilim meğer Rıfat Ilgaz'ın kendisini oynamışım. Oğlu hastaneye geldi. Sen babamın kendisini oynadın, ortaokul lisede babamın boyu uzun değildi 'Güdük' diye lakabı vardı."

Yeşilçam'daki rol arkadaşları Hülya Koçyiğit ve Emel Sayın'ın yerinin ayrı olduğunu söyleyen Akçatepe, İpek Tuzcuoğlu'nun "Herkesle dost herkesle arkadaş oldunuz mu bu hayatta?" sorusu üzerine, "Severim arkadaşlığı ama dost olmam, dostlarım vardır ama az vardır. Sanat camiasında rahmetli Kemal Sunal, Metin Akpınar, Zeki Alasya dostlarım. Arkadaş çok" demişti.

İpek Tuzcuoğlu'nun "Bence siz yaşarken değeri bilinen nadir sanatçılardansınız. Size bu hayattan duygu anlamında ne kaldı geriye. Ben çok rahat veda edip giderim dermisiniz? Düşünür müsünüz ölümü?" sorusu üzerine Halit Akçatepe "Niye düşünmeyeyim ölümü. Öleceksek öleceğiz. Bunun başka çaresi yok. Cenazemde görürsün benim ne kadar sevildiğimi" diye cevap vermişti.

1975 yılında "Hababam Sınıfı" adlı filmindeki Güdük Necmi tiplemesiyle Türk sinemasına adını yazdırmıştır.

Halit Akçatepe, 1938 yılında Ordu, Ünye'de Sıtkı Akçatepe ve Leman Akçatepe çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Aslen Ordu ili Ünye ilçesindendir. Yeşilköy Pansiyonlu İlkokulu'nda okudu.

Refik Halit Karay Mektebini bitirdikten sonra Konservatuvar eğitimi aldı. 1943 yılında 5 yaşındayken ilk filminde oynadı. İstanbul Şehir Tiyatroları Çocuk Bölümü'ne girdiğinde yedi yaşındadır. Saint Benoit Fransız Lisesinden mezun oldu. Tiyatro ile olan tanışıklığı ilk defa lise yıllarında başlamış ve Yeşilay'ın Yeşil Sahne'sinde amatör olarak sahneye çıkmış.

Halit Akçatepe bir yandan amatör olarak tiyatroculuk oynarken diğer yandan önce Edebiyat Fakültesi, sonra da Hukuk Fakültesine devam etmiş ancak tiyatro aşkı galip gelmiş ve okulu bırakmıştır.

Profesyonel olarak ilk defa 1960 yılında 'Oda Tiyatrosu 4'te 'Sel' piyesiyle sahneye çıktı. Bugüne kadar 16 ayrı tiyatroda 43 piyeste rol aldı. Dostlar Tiyatrosu kadrosunda yer aldı.