ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın iki gün sürecek Türkiye ziyareti başladı.

Hafta başında Almanya'nın Hamburg kentindeki G20 zirvesine katılan Amerikan Dışişleri Bakanı, dün Ukrayna’nın başkenti Kiev’de görüşmeler yaptıktan sonra bugün İstanbul’a geldi.

İstanbul’da ilk olarak 22. Dünya Petrol Kongresi’ne katılan Tillerson burada yaptığı konuşmada, stratejik bir coğrafyada bulunan Türkiye'yle Amerika Birleşik Devletleri’nin daha büyük bir enerji güvenliği için işbirliği yapmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.

“Coğrafi olarak önemli bir kavşakta yer alan Türkiye, büyük enerji güvenliğini sağlamak için önemli bir partner. ABD, küresel enerji güvenliğini yükseltecek Güney Gaz Koridoru ve Doğu Akdeniz Gazı gibi projelerinde birlikte çalışmak için can atıyor. Bu projeler Avrupa’nın enerji kaynaklarını çeşitlendirmesine olanak sağlayacak, enerji güvenliğini geliştirecektir.”

Amerikan Dışişleri Bakanı, önümüzdeki hafta birinci yılı törenlerle anılacak 15 Temmuz Darbe Girişimi’ne direnenleri de unutmadı.

“Yaklaşık bir sene önce Türk halkı cesur kadın ve erkekler olarak darbecilere karşı geldi ve kendi demokrasilerini korudu. 15 Temmuz 2016'da hayatını kaybedenlerin onur ve cesaretlerini takdir ediyorum. Türk halkı, anayasalarındaki hakkı kullanarak ülkesini korudu. Hayatını kaybedenler ve yaralananları anıyorum.”

Dışişleri Bakanı olmadan önce 11 yıl dünyanın en büyük petrol şirketlerinden ExxonMobil’in başkanlığını yapan Tillerson’a Dünya Petrol Konseyi’nin en büyük onur ödülü olan "Dewhurst Ödülü" verildi.

Tillerson daha sonra önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla görüştü ardından da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi.

Ancak Tillerson’ın Türkiye ziyaretinin ana gündemini Katar Krizi, Suriye ve PYD/YPG oluşturuyor.

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Cahit Armağan Dilek, Suudi Arabistan’ın başını çektiği dört Arap ülkesinin Katar’dan istediği talepler listesinde Türk üssünün de kapatılmasının istenmesine dikkat çekiyor.

Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Dilek, “Katar’dan istenenlere bakıldığında Türkiye’nin hedef alındığı açık. Birincisi ne diyor? Katar, terör örgütleriyle ilişkisine kessin. Kim bunlar Hamas ve Müslüman Kardeşler. Katar keserse geriye bir tek Türkiye kalacak. Katar’daki Türk üssünün kapatılması ise açık açık isteniyordu. Başta Türkiye kesin karşı çıktı, şimdi Cumhurbaşkanı Katar isterse kapatırız diyor. Bence bu üssün kapatılmasını isteyenlerden biri ABD. Açıkça ABD’nin talebi. Türkiye’ye Katar krizinde taraf olmaması ve üssü çekmesi dayatılıyor. Tillerson görüşmelerde bu konuyu bir biçimde aktaracaktır” dedi.

Dilek'e göre, görüşmelerde ikinci temel gündem maddesi Suriye olacak.

Türkiye’nin ABD’nin YPG/PYD’ye verdiği desteği masaya getireceğini ifade eden Cahit Armağan Dilek, Türkiye’nin en fazla YPG’nin elindeki Tel Rıfat bölgesinin ÖSO’ya verilmesini sağlayabileceği kanısında.

“Suriye krizinde cumhurbaşkanının son açıklamasını çok önemsiyorum. Daha önce ‘vuracağız’ şeklindeki ifadeler, ‘karşı taraftan tehdit gelirse vururuz’ şekline döndü. Hükümete yakın medya günlerce Afrin planları yayınladı. Ancak hem Trump’ın telefonu hem de Trump’ın IŞİD’le Mücadele Özel Danışmanı Brett McGurk’ün temaslarıyla Türkiye’nin ikna edildiğini görüyorum. Türkiye hem Rusya’ya hem ABD’ye mavi boncuk politikasının zararını görecek. Bence Türkiye ne Afrin’e operasyon yapabilecek ne de ABD’nin YPG’ye desteğini kesebilecek. Ancak Tel Rifat bölgesinde Türkiye’nin hamlelerine izin verebilirler. Daha batıya gitmemek kaydıyla Tel Rifat’taki birkaç köy ÖSO’nun kontrolüne bırakılabilir.”

Kaynak/www.amerikaninsesi.com