Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Washington Post'a röportaj verdi. Başbakan verdiği demeçte, ''Suriye'de muhalefetin her geçen gün güç kazandığını görüyoruz. Dolayısıyla rejim gidecek. Beşşar siyasi açıdan ölmüştür'' dedi.

NEW YORK TİMES'E BİR CEVAP

Başbakan'ın Obama yönetimine yakınlığıyla bilinen Washington Post'a yaptığı açıklamalar, Cumhuriyetçiler'e yakın duran New York Times'de (NYT) geçtiğimiz gün yayınlanan makalede Türkiye'nin Suriye politikasına yönelik yapılan suçlamalara bir cevap niteliği de taşıyor.

Tim Arango imzalı ve İstanbul çıkışlı haberde, Türklerin “yan kapıdaki savaş” sürerken, kendi ülkelerinde İranlı casusların yakalanmasına, Türk askerlerinin PKK tarafından pusuya düşürülmesine, Suriyeli mültecilerin ihtiyaçlarına milyonlarca dolar harcamasına tepki göstermeye başladığı iddia edildi.

Basın Konseyi'nin iddialarını da referans alan gazetedeki makalede, “Türkiye'nin güneyinde ‘savaşçılara' evsahipliği yapılması; İstanbul'da Suriyeli muhaliflerin, sınırda mültecilerin ağırlanması ve muhalefete ‘silah ulaştırılmasına yardım edilmesi' tepki çekiyor” denildi.

Başrollerde yine Çağaptay

Makalede dikkat çeken bir diğer nokta da Türkiye'yle ilgili manipülatif yorumlarıyla tanınan Soner Çağaptay'ın da görüşlerine yer verilmesiydi. Çağaptay'ın gazetede yer alan görüşüne göre, “Birçok Türk bunların, Türkiye'nin Esad rejimine karşı saldırgan duruşunun bir sonucu olduğunu düşünüyor."

Çağaptay, geçmişte AK Parti'nin 'İslamcı' köklerine dönerek Türkiye'yi Batı'dan uzaklaştırdığı tezini çeşitli yayın organlarında  işleyen WINEP'in Türkiye uzmanı. WINEP Amerikan başkentinde faaliyet gösteriyor, ama İsrail Hükümeti ile içli dışlı bir kuruluş.

Washington Post'taki röportajda Erdoğan, iddialara cevap olarak Türkiye'de 83 bin sığınmacının bulunduğunu, Lübnan'da aynı miktarda mülteci olduğunu, Ürdün'de de 200 bin civarında sığınmacı yer aldığını kaydetti. Bu kişilerin, canları istediği için ülkelerinden kaçmadığına dikkati çeken Erdoğan, ayrıca Suriye içerisinde de halen 2,5 milyon kişinin yerlerinden edilmiş vaziyette olduğunu, 30 bine yakın insanın da çatışmalarda öldürüldüğünü hatırlattı.

WSJ DE BENZER MANİPÜLASYONLARA İMZA ATMIŞTI

Musevi lobisine yakınlığıyla bilinen Fox'un sahibi olduğu Wall Street Journal'de daha önce Türkiye Cumhuriyeti hükümetini zor durumda bırakmaya yönelik haberlerle gündeme gelmişti. İlk olarak Uludere olayıyla ilgili istihbaratın ABD'den geldiğini iddia eden gazete daha sonra Suriye tarafından düşürülen uçağımızla ilgili ortalığı karıştıran bir haber yayınlamıştı. ABD'li bir istihbarat yetkilisine dayandırırarak verdiği haberde, 22 Haziran günü Akdeniz'de düşürülen Türk keşif uçağının vurulduğu sırada Suriye hava sahasında olduğu öne sürmüştü. Gazetenin bu haberlerine Türkiye'de bir kısım medyada da geniş yer bulmuştu.

BAŞBAKAN UYARMIŞTI

Bu haberler üzerine ağustos ayında AK Parti MKYK toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MKYK üyelerine AK Parti'yi ve Hükümeti hedef alan planlar olduğunu söylemişti.

Konuşmasında AK Parti Hatay Milletvekili Bayram Türkoğlu'nun oğlunun karıştığı olayın görüntüleriyle beraber bir buçuk ay geçtikten sonra basına (Aydınlık Gazetesi'ne) servis ediliş şekline dikkat çeken Başbakan Erdoğan, Amerikan Wall Street Journal gazetesinin haberleriyle başlayan bir süreç olduğunu belirtti. Başbakan, “Son günlerde birbirleriyle ilişkili olaylar var. Bu işlerin bir arka planı var. Buradaki olay bizi yıpratmakla ilgili. Ciddi bir organizasyon var. AK Parti'yi yıpratmaya dönük tezgahlara karşı uyanık olalım. Toplumla karşı karşıya getirilmeye dönük kumpaslar kuruluyor, provokasyonlar yapılıyor” ifadelerini kullandı.

ABD BASINININ BU TAVRI NE ANLAMA GELİYOR?

Peki Neo-Conların sözcülüğüne soyunan WSJ ile ikili oynayan New York Times'ın son zamanlardaki yayınlarına karşı Washington Post'un bu duruşu, ne anlama geliyor?

ABD'de genel seçim, Türkiye'de de yerel seçimlere az bir süre kala bu tür yayınların artması mevcut yönetimleri zor duruma sokmak amacı taşıdığı yorumlarına sebep oluyor.

Ayrıca, Musevi lobisine yakınlığıyla bilinen WSJ'nin demokratlara karşı sürdürdükleri muhalif yayınlar zaten öteden beri sürüyor. NYT'nin de bu koroya dahil olması hem seçimlerdeki durduğu safı gösteriyor hem de  İsrail'e karşı Obama ve Erdoğan yönetiminin özellikle Orta Doğu politikalarında aynı çizgide olduğunu gösteren bir faktör.
haber7.com

Güncelleme Tarihi: 21 Eylül 2012, 18:36