19 ile 26 Aralık 1978 tarihleri arasında Maraş'ta Alevi yurttaşlarımıza dönük gerçekleştirilen 100'ü aşkın kişinin yaşamını yitirdiği, ev ve işyerlerinin yakılıp yağmalandığı, Alevi yurttaşların yüzde 80’inin Maraş’ı terk ettiği katliamın üzerinden 38 yıl geçti. 

Bugün yani katliamın üzerinden 38 yıl sonra dahi katledilenlerin anılmasının yasak olduğu Maraş Katliamı dosyası da sessizce kapatılmış durumda. Tıpkı “zaman aşımı” gerekçesiyle yakın zamanda düşürülen Sivas Katliamı gibi…

Maraş katliamını gerçekleştirenler, yargılıyormuş gibi mahkemeye çıkarılıp ceza verilenlerin cezaları azaltılmış, sıkıyönetim mahkemesinin kararı Yargıtay tarafından bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda cezalar bile uygulanmamıştır. Ceza alanların cezaları da 1991'de çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle ertelenmiş ve daha sonra cezalandırılmadıkları bilinmektedir. Bu cezasızlık Çorum, Sivas, Gazi gibi katliamlara davetiye çıkarmış oldu.

Katliamın ardından dönemin İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı, katliamın araştırılması için özel bir ekip kurmuş ve önemli bilgilere ulaşmıştır. Ancak bu bilgiler “devlet sırrı” sayılarak gizlenmiştir. Katliamlarda ‘devlet sırrı’ olmaz, olamaz. 38 yıl önce yaşanmış olan bu katliamın birçok boyutu bilinmemektedir. Maraş Katliamı’nda kamuoyunun bilgi sahibi olması ve aydınlatılması engellenmiştir.

Dönemin “karanlık güçleri” tarafından yapılmış olan Maraş Katliamı, yanıltıcı ve yönlendirici bilgilerle kamuoyunun aldatılmasına ve bilinmezlikler içine hapsedilmesine neden olunmuştur. Katliamın öncesinde, esnasında ve sonrasında tam olarak nelerin olup bittiğini bilmek katledilen ve halen katliamlarla karşı karşıya kalma ihtimalleri nedeniyle katliamın travmasını atlatamayan bölge halkının hakkıdır. Bu nedenle insanlık suçlarında yani katliamlarda zaman aşımı olmaz. Kanayan bir yara olan Maraş katliamının aydınlatılması için gereken adımlar atılmalıdır. 

Maraş katliamında kapılarda görülen işaretler günümüzde de devam etmektedir. Kapılarda çarpı işaretinin yanı sıra “Alevilere ölüm” yazıları sık sık yaşanan bir durum haline gelmiştir. Yeni katliamlar yaşanmaması için Maraş Katliamının 38. yıldönümünde hükümeti yaptığı yanlıştan geri dönmesi için bir kez daha uyarıyoruz. Katliamın korkusunu ve ağır travmasını atlatamayan Maraş halkının sesine kulak verilmeli ve Sivricehöyük Mahallesi’nde 27 bin kişilik sığınmacı kampından da vazgeçilmelidir. Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.