ŞAHİKA KUAFÖR, BAY - BAYAN - ÇOCUK
Botanik Çarşı No:4-5 Ataşehir/İSTANBUL
Telefon : 0216 455 27 72
HAKKIMIZDA
ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR olarak 1996 senesinden bu yana BAY-BAYAN-ÇOCUK KUAFÖRÜ olarak
BAYANLARA :Röfle,gölge,balyaj,boya,organik boya,saç kesimi,fön,maşa,topuz,saç kaynağı,saç bakımı,manikür,pedikür,makyaj,kaş,bıyık,kaş boyama,ağda ve gelin başı
BAYLARA :Saç kesimi,sakal traşı,saç bakımı,röfle,gölge,boya,beyaz kırma,manikür,pedikür,kaş,sırt ağdası ve damat traşı
ÇOCUKLARA:Kız ve erkek çocuklarımıza konusunda özel anlayış ve bilgi ile Saç kesimi ve saç şekillendirmeleri konusunda hizmet veren salonumuzda tecrübeli ve kişiye özel hizmet veren çalışanlarımızla kaliteli malzemeler hijyenik ortam ile müşterilerimizin bizimle beraber geçirdikleri zaman içerisinde rahat konforlu bir hizmet sunmak için; LAPTOP’larımızla internet keyfi,kablosuz internet,güvenlik kameraları ile hizmet kalitesinin takip ve sürekliliği,ağda yapılırken sıkılmamanız için ağda odasında lcd tv,salonun açık yerlerinde lcd tvler,kişiye özel tek kullanımlık ağda,manikür ve pedikür işlemlerinde tek kullanımlık havlu,erkek ve bayan bölümünde manikür pedikür koltukları,hijyenik lavobo,günlük gazete,aylık magazin dergileri,nescafenin yanına ithal tek kullanımlık kahve sütü,özel hazırlanan türk kahvesi,bitki çayları,demleme çay ikramları dahil her türlü konfor mevcuttur…
Kuaförler
Kuaför sözcüğü; Türk dil kurumundaki anlamı şu’dur.
Fransızcada Coiffeur , ingilizce hairdresser 1. Kadın berberi 2.Erkek berberi 3.Güzellik salonu.
DÜNYADA SAÇ TARİHÇESİ VE GEÇİRDİGİ EVRELER
Erkek ve kadın vücudunda, başı hem koruyan hem de süsleyen saç, insanlık âleminin meydana gelişinden bu yana yüzyıllar boyunca her devrin zevkine, güzellik ve güzelleşme anlayışına göre türlü türlü, biçim biçim kesilmiş, taranmış, toplanmış, örülmüş, dağıtılmış, kendi renginden başka renklere boyanmıştır.
M.Ö. 4000’lerde mısır’lılar ve Asya’lılar arasında geçimini bu meslekten sağlayanlar vardır. O zamanlar “Barbier” denilen berberler, dükkân, dükkân dolaşarak müşteri bulup traş ederlerdi.
Genellikle bu tarihlerde saç ve sakal berberliği, hatta peruk ve takma bıyıklar yapılmaktaydı. Bu insanların sadece berberlikle değil başka küçük el sanatlarıyla da uğraştıkları görüldü. (Örneğin; bizde eski berberlerin traştan başka diş çekmek, sünnet etmek, hacımat yani kan almak gibi .) O Tarihteki berberler model olarak güzel esir kızlarını kullanırlardı. Bundan da anlaşılacağı gibi insanlığın Orta Asya dan dünyaya yayıldığı gibi, berberliğinde doğu medeniyetinden batıya göç ettiği görülmektedir. Bugünkü anlamıyla, kuaförlük takriben 1789 ‘da Fransa da başlamıştır.
İmparatorluk çağı Roma’sında modanın büyük bir ağırlığı vardı (bugün de böyledir) . Tarihi çağın bütün hanımefendileri buna zaman ayırabiliyorlardı. Yüzyıllar geçer, buna karşılık yeryüzünün kuralları değişmeden kalır. Kadın olsun, erkek olsun güzellik herkesin düşlediği ve istediği en önemli konudur, bunu sürdürmek için her yola başvurur.
1870 yılında Fransız kuaför MARSEL GRATEUA ondulasyon yapmaya başladığı zaman salonuna gelen müşterilerin saçları hep düz idi. Dalga öğrenmek için çok iptidai şekilde bir demir maşa yaptırarak dalga tekniğini annesinin başında öğrenmeye başlamıştır. Sonra da müşterilerine uygularken elinde bulundurduğu demirle çalışmakta güçlük çekiyordu. Bilhassa düz saçlarda başarı sağlayamıyordu. Bir gün saçları çok sert müşteri gelmiş ve annesinin başındaki dalgaları göstererek “bu şekilde ondulasyon istiyorum” demiş. Marsel hiç umudu olmadan işe başlamış, fakat yaptığı saç çok güzel olmuş Başka hanımlar tarafından çok beğenildiğinden Marsel”in cesareti daha artarak daha güzel ondülosyonlar yaparak çok para ve ün kazanıp eski küçük dükkânını kalfasına satıp 1882”de Paris in göbeğinde yeni bir dükkân açıp çalışmaya başladığı zaman, geçmiş yıllara nispetle bir baş için aldığı para gün geçtikcede artmıştır. Bu artış onun isteğiyle değil, müşterinin takdirleri ile gerçekleşiyordu. Bu fazla ücreti ödemek Marsel “in sanatı karşısında hanımlar için kaçınılmaz olmuştu. Marsel kullandığı” “maşa”yı hiç kimseye göstermedi. Onun bu başarısı Paris”te diğer kuaförler arasında kıskançlığa yol açtı, gazetelerde aleyhine birçok yazılar çıktı. Marse’in bu ondulasyonuna nasıl yaptığını sırrını öğrenmek için çok çaba harcadılar. Bu arada başka milletlerden sanatkârlar gelip Marsel’in modasına ülkelerine götürdüler. Marsel’in 1897 yılında meslekini milyoner olarak bırakıp sakin bir hayat yaşamak için istirahata çekildi.
TÜRKİYE’DE KUAFÖR SANATININ TARİHÇESİ
Ülkemizde kadın saçı yüzyıllar boyunca makas yüzü görmeden uzatılmış, saçın kuvvetine göre bele, hatta topuklara kadar inmiştir. Öyle ki;kadın güzelliği ve özellikle de görücüye verilen kızlar kirpiği yanağında; saçı topuğunda diye övülürdü.
18.yy II.sultan Mahmut ve lale devrinde türk kadını saçlarında Avrupa modellerinden örnekler alarak alın üstünde başın arkasında ve tepesinde topuz yapılmış ve bu topuzlar güzel hatlı elmas taraklarla süslenmiştir. O tarihlerde dekolite giyinmek çalgı çalmak gibi kadının öz gürlüğünü gösterir hareketlerde başlamıştı.
1888’ de istanbulda’ mukadderat adında bir dergi yayımlandı. Bu dergi Osmanlı saray kadınına yeni bir çehre getirdi. Peçe atılmaya, baş açılıp saçlar biçimlenmeye başlandı. İkinci meşrutiyetin ilanıyla beraber birden bire açılıp saçılan kadınlar, zaman zaman geleneksel çevrenin tepkisiyle karşılaştı.İstanbul gibi büyük şehirlerdeki durum karşısında, köydeki kadınlar başları bağlı tütün, üzüm, pamuk yetiştirmekle uğraşırlardı.
1923 yılında cumhuriyetin kuruluşundan sonra, Türkiye’nin savaş sonrası sıkıntılarından bir an önce kurtulup, modern bir devlet, çağdaş bir toplum düzeyine gelebilmesi için, Büyük Önder Atatürk tarafından birçok inkılaplar yapılmıştır. Bunlar arasında 1926 yılında Türk Medeni Kanunu ‘nun kabulü ile 1930 yılında Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilmesi de vardı. Böylece çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadını tarihe karışıp, yerine uygar ülkelerde olduğu gibi sosyal, siyasal ve ekonomik özgürlükleri ile gerçek anlamda Türk milletinin özüne yaraşır şekilde kadına değer verilmeye başlamıştır.
Kadının özgürlük kazanmasının bir simgesi olarak Cumhuriyet gazetesinin 1929 yılında Türkiye’de güzellik yarışması yapılmalıdır diye ortaya atmış olduğu öneri benimsenmiş ve ilk defa o yıl yapılan güzellik yarışmasında Feriha Tevfik Hanım, 1930 da Mübeccel Namık Hanım, 1931 de Naşide Saffet Hanım ve 1932 yılında yapılan yarışmada da Neriman Halis Hanım Türkiye Güzellik Kraliçesi seçilmişledir. Aynı yıl Neriman Halis Hanımın Avrupa Güzellik Kraliçesi ve ertesi sene de Dünya Güzeli seçilmesi, Türk kadının toplumdaki eşit yerini almasına, Türkiye’nin Avrupa ülkelerinde tanınmasına vesile olmuştur.
İşte o yıllarda Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde gece hayatı yavaş yavaş canlanıp renklenmeye başlamıştı. Yabancı ülke seferlerine ve Türkiye’yi ziyaret eden konuklara verilen yemek davetlerinde, diğer resmi ve özel kokteyl toplantılarında, düğünlerde ve cumhuriyetin kuruluşunun her yıl coşkuyla kutlanmasına vesile olarak düzenlenen Büyük Cumhuriyet Balosu ile, her yıl yapılan gazeteciler ve Tıp balosu gibi sosyal yaşantında önemli yeri olan eğlence ve toplantılarda Türk kadını, giyim ve kuşamında olduğu gibi saçlarında da yenileşmeye ve modaya uyum sağlamaya başlamıştı.
Türkiye’deki bu yenileşmenin heyecanıyla o yıllarda kadınların saç modellerine çok önem vermesine rağmen, kadın berberliği teknik yönden ve kullanılan makine, ilaç ve araç gereç bakımından da bugünkü kadar gelişmediği için sanatkarlar zor şartlarda çalışarak ve alet olarak da maşa, makas ve tarak kullanarak sanatlarını o günün şartları içinde başarıyla yapmışlardr.
Kadın berberliğinin İstanbuldan başlayarak Türkiyede yayılması şöyle olmuştur. 1917 yılında Rusyada ihtilalle başlayan savaşın bitmesinden sonra, İstanbul’a kaçıp gelen dört kadın berberinden ikisi beyaz rus Maks ve jorj, diğer ikisinden biri Alman Sezar ve diğeride Fransız Blazi idi. O yıllarda istanbulda kadın berberinin sayısı 10’u geçmiyordu. İstanbulun meşhur kadın berberi Blazinin çırağı olan Marsel, o yıllarda büyük başarı gösterip üne kavuştu. Ekmeğin okkasının on kuruş olduğu o zaman Marsel in günlük kazancının 450 lira olduğu tahmin ediliyordu. Marsel in istiklal caddesindeki dükkanındaki 30 kişilik personel çalışırdı.
1930-40-50 yılları arasında İstanbulda kadın berberi olarak çalışan gayri Müslim sanatkarlardan bazıları şunlardı: Onnik, Edmon, Ferdinant, Marsel, Mina, Jorji ve Nino kardeşler İspiro, Viktor, Jül Halama, Hanri Kasar, Vili ve diğerleri. Vili daha sonra Müslüman olup Veli Acar ismini almıştır.
1929 yılında Ankara ya ilk gelen kadın berberi Petro Vasiliç idi. Petro daha sonra Türk vatandaşı olarak Şükrü Moray adını almıştır. Ankarada Şükrü Moraydan başka kadın berberi olarak Hakkı Gürkan, Mustafa Süsler, Celal Çınar, Fikri Erbaş ve diğerleri, İzmirde ise Şükrü Akan, Hasan Vardar, Yaşar Vicdanlı ve Bedri Öztoprak ile daha birçok ustaların verdiği hizmetlerle 60 yıldan bu yana Türkiyede kuaförlük sanatı bugünkü seviyesine ulaşmıştır
ataşehir, ataşehir kuaför, ataşehir şahika kuaför, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR AĞDA, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR AQUA MAKYAJ, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR ataşehirde, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR ataşehirdeki, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR ataşehirdeki kuaförler, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR bay kuaför, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR bay saç, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR bayan kuaför, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR bayan kuaförü, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR bayan saçı, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR çocuk kuaförleri, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR çocuk kuaförü, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR çocuk saçı, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR damat traşı, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR erkek berberi, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR erkek berberleri, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR erkek kuaförleri, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR erkek kuaförü, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR erkek manikür, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR erkek pedikür, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR erkek saç boyası, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR erkek saçı, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR erkek sırt ağdası, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR fiyatlarımız, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR kaş tasarımı, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR KİRPİK PERMASI, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR kuaför bayan, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR pedikür, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR PORSELEN MAKYAJ, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR PROTEZ TIRNAK, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR röfle, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR saç boyası, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR saç kesimi, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR topuz, ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR ÜCRETSİZ PROVA GELİN BAŞI 200 tl, ataşehirde bayan kuaförü, ataşehirde kuaför, ATAŞEHİRDE TAVSİYE EDİLEN KUAFÖRLER ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR, ataşehirdeki kuaförler, kuaför ataşehir, ŞAHİKA ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR, şahika kuaför ataşehir,ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR manikür,ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR pedikür,ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR çocuk saç kesimi,ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR çocuk kuaförü,ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR erkek berberi,ATAŞEHİR ŞAHİKA KUADÖR erkek kuaförü,ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR röfle,ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR saç boyası,ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR makyaj,ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR topuz,ATAŞEHİR ŞAHİKA KUAFÖR protez tırnak
ŞAHİKA KUAFÖR
Botanik Çarşı No:4-5 Ataşehir/İSTANBUL
ATAŞEHİR / İstanbul
Sektör | Kuaför salonları |
---|---|
Yayınlama Tarihi | 06 Haziran 2010 |
Telefon | 0216 455 27 72 |
Resmi Web Sitesi | http://www.atasehirweb.com/firma-rehberi/sahika-kuafor-6339.html |