MOR SERTİFİKA PROGRAMI 10 YILDA 17 İLDE 3 BİN 500’E YAKIN ÖĞRETMENE ULAŞTI
Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı ve Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı:
- Biz, toplumsal cinsiyet eşitliğini her zaman öncelikli meselemiz olarak gördük.
- Tüm kurumlarımızda bu konuyu önemsiyoruz ve bütünsel bir anlayışla bakıyoruz.
- 2011 yılında, Sabancı Holding olarak Birleşmiş Milletler Kadını Güçlendirilmesi İlkeleri’ne Türkiye’den imza atan ilk şirket olduk.
- Sabancı Vakfı ve Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile ilgili Mor Sertifika Programı’mızı 2007’de başlattık.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği, toplumsal adalet için birincil şart. Bu da ancak eğitimle mümkün olabilir.
- 10 yıl önce başlattığımız Mor Sertifika Programı’mız bugün 3 bin 500’e yakın öğretmene ulaştı.
Sabancı Vakfı’nın desteğiyle, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) tarafından yürütülen Mor Sertifika Programı, 10’uncu yaşını, 30 Kasım 2017 Perşembe akşamı, Sabancı Center’da, Mor Sertifikalı öğretmenlerin de katıldığı özel bir geceyle kutladı. Gecede, programın 10’uncu yaşı nedeniyle hazırlanan “10 Yılın Hikayesi” kitabının tanıtımı yapılırken, programa ilişkin kısa bir belgesel de gösterildi. Eğitimin farklı kademelerinde toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik farkındalık kazandırmayı amaçlayan Mor Sertifika Programı, 2007 yılından bugüne kadar 17 ilde 3 bin 500’e yakın öğretmene ulaştı.
Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı ve Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Mor Sertifika Programı’nın 10’uncu yıl kutlama gecesinin açılış konuşmasında, şunları söyledi:
“Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yürüttüğümüz bu programın başarıyla bugünlere gelmesinden dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Biz, toplumsal cinsiyet eşitliğini her zaman öncelikli meselemiz olarak gördük. Tüm kurumlarımızda bu konuyu önemsiyoruz ve bütünsel bir anlayışla bakıyoruz. 2011 yılında, Sabancı Holding olarak Birleşmiş Milletler Kadını Güçlendirilmesi İlkeleri‘ne Türkiye’den imza atan ilk şirket olduk. Sabancı Üniversitesi’nde Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi‘mizi kurduk. Bu çatı altında öncü çalışmalar yürütüyoruz. Ancak bu konudaki çalışmalarımız daha da öncelere dayanır. Örneğin, Sabancı Vakfı’nda 2006 yılında Birleşmiş Milletler Kız Çocuklarının İnsan Hakları ve Kadın Dostu
Kentler programlarını hayata geçirdik. Ve bugün bir arada olmamıza vesile olan Sabancı Vakfı ve Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile ilgili Mor Sertifika Programı‘mızı 2007’de başlattık.“
TOPLUMSAL DEĞİŞİM VE GELİŞİM, UZUN SOLUKLU YAKLAŞIMLA VE ORTAK ÇALIŞMAYLA MÜMKÜN OLUR
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, toplumsal adalet için birincil şart olduğunu belirten Güler Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu da ancak eğitimle mümkün olabilir. Bu noktada da, toplumun dönüşüm ve gelişiminde öğretmenlerimize uzun soluklu görevler düşüyor. Mor Sertifika Programı da bunun bilinciyle başladı. Bugün görüyoruz ki, 10 yıl başlattığımız Mor Sertifika Programı’mız bugün 3 bin 500’e yakın öğretmene ulaştı. Onların bilgiyi kendi çevreleriyle paylaşmaları ve yaygınlaştırmalarıyla da etkisi her geçen gün daha da büyüyor. Bu vesileyle bir kez daha hatırlamamız gerekir ki; bu tip toplumsal değişim ve gelişim, ancak uzun soluklu bir yaklaşımla ve ortak çalışmayla mümkün olur. Bu anlayışa, Başarı Üçgeni deniyor. Bir tarafında STK’lar, Vakıflar, Üniversiteler; bir tarafında kamu, bakanlıklar, ilgili kurumlar ve kuruluşlar; bir tarafında da tüm bunları destekleyen iş dünyası, çalışan, kazanan kesim. Bu denklemi kurduğunuzda da Mor Sertifika Programı gibi iyi örnekler ortaya çıkabiliyor. Mor Sertifika Programı’nın, daha fazla öğretmenimizin katılımıyla daha uzun yıllar sürmesini temenni ediyorum. “
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ TALEP ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ
Sabancı Üniversitesi Rektörü Ayşe Kadıoğlu da konuşmasında, Sabancı Üniversitesi’nde 2007 yılından bugüne aralıksız yürütülen Mor Sertifika Programı’nın kartopu misali büyüdüğünü söyledi. Mor Sertifika Programı’nın eğitim faaliyetlerini ve materyal üretme çalışmalarını her geçen yıl geliştirerek sürdürdüğünü ve bundan sonra da yeni projeler ile gelişerek devam edeceğini söyledi. Kadınların; korunmak ve kollanmak değil eşitlik talep ettiğini belirten Kadıoğlu, toplumsal cinsiyet eşitliğini talep etmeye ve buna yönelik farkındalık yaratacak etkinlikler yapmaya devam edeceklerini söyledi. Kadıoğlu, şöyle konuştu:
“Mor Sertifika Programı 2007’de başlarken öğretim üyeleri bir araya gelmiştik. Bu ilk toplantılarda birbirimizi duymaya ve anlamaya başlamıştık. Bunun gibi birlikteliklerden türeyen enerji ile bugün SU Gender ismini verdiğimiz Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi’mizin kuruluşuna doğru ilerledik. Bu merkez 2010 yılında forum olarak çalışmalarına başladı. Çok geniş bir yelpaze içinde yer alan tüm bu forum etkinlikleri, yavaş yavaş merkezimizin kuruluşuna doğru evrildi. Hedef büyütmeye yönelik olarak attığımız ilk adımlardan birisi de toplumsal cinsiyet alanında Türkiye’de İngilizce eğitim verecek olan ilk doktora programının kurulması oldu.”
MOR SERTİFİKA YOLCULUĞU GÜÇLENEREK VE GENİŞLEYEREK DEVAM EDİYOR
Mor Sertifika Programı’nın 10 yıllık yolculuğunun hikayesini anlatan SU Gender Direktörü Ayşe Gül Altınay ise, süreç içinde öğretmen adaylarıyla birlikte, eğitimin farklı kademelerindeki öğretmen ve öğrencilerin dahil edildiği Mor Sertifika Programı’nın 10 yılda 17 ilde 3 binden fazla öğretmene ulaştığını belirtti. Altınay, şunları söyledi:
“Mor Sertifika Programı, 10 yıldır yaratıcı, besleyici, dönüştürücü bir alan olmaya devam ediyor. Bu alanın bizim için çok heyecan verici meyvelerinden biri Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi, kısa adıyla SU Gender oldu. 2006 - 2007 yıllarında Mor Sertifika etrafında buluşan öğretim üyesi, öğrenci ve idari çalışanların zaman içinde başka alanlarda da birlikte çalışmaya devam etmelerinden doğan SU Gender, bugün üç farklı program yürüten, pek çok alanda araştırma yapan, farkındalık çalışmaları ve eğitimler yürüten çok dinamik bir merkez. Mor Sertifika çalışmasında hep birlikte geliştirdiğimiz farkındalık, öğretmenlerin de öğrencilerin de toplumsal cinsiyeti bir engel olarak değil, toplumsal cinsiyet eşitliğini bir özgürleşme, harekete geçme, dayanışma alanı olarak yaşamalarının yolunu açtı. Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla kampüsünde doğan Mor Sertifika, şimdi İzmir ve Ankara’ya doğru yol almaya başladı. Başka bir eğitim, başka bir dünya mümkün diyerek yola çıktık, 10 yıl sonra aynı yolda daha da güçlenmiş, çoğalmış, derinleşmiş olarak devam ediyoruz. “
TOPLUMSAL CİNSİYET FARKINDALIĞI YARATMAK İÇİN 2007’DE YOLA ÇIKILDI
Mor Sertifika Program Koordinatörü Ayşegül Taşıtman da programın 2007 yılından itibaren Sabancı Vakfı'nın desteğiyle Türkiye'nin farklı illerinden lise öğretmenlerine toplumsal cinsiyet farkındalığı kazandırmak amacıyla yola çıktığını söyledi. Taşıtman, şöyle konuştu:
“2007 yılında Sabancı Üniversitesi bünyesinde iki günlük bir eğitim olarak başlayan Mor Sertifika Programımızı ve çalışma alanlarımızı zaman içinde yeni beliren ihtiyaçlar, edindiğimiz deneyimler ve öğretmenlerin önerileri doğrultusunda sürekli yeniledik, değiştirdik. 10. yılda Mor Dosya ve Genç Mor Sertifika programlarını hayata geçirdik. SU Gender olarak hazırladığımız “Sivil Toplum Kuruluşlarına Yönelik Toplumsal Cinsiyet Sertifika Programı” ile yeni bir sertifika programı daha başlattık. Tüm Türkiye’den –özellikle de Mor Sertifika illerinden- eğitim, engellilik ve mülteci alanında çalışan STK’ları bir araya getirdik. 2007’de başlayan Mor Sertifika Programı, 2017 yılına gelindiğinde birçok bileşeniyle başarıyla sürüyor. Daha çok öğretmeni, öğretmen adayını ve üniversite öğrencisini bünyesine dâhil ederek büyüyen program, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması açısından eğitim alanındaki tüm aktörlere ve politika yapıcılara öncülük etme hedefiyle yoluna devam ediyor.”
Sabancı Vakfı Hakkında:
1974 yılında Sabancı kardeşler tarafından kurulan Sabancı Vakfı, Merhum Hacı Ömer Sabancı'nın "Bu Topraklardan Kazandıklarımızı Bu Toprakların İnsanlarıyla Paylaşmak" felsefesi ile çalışan, Sabancı'nın insan sevgisi anlayışını samimiyetle hayata geçiren öncü bir vakıftır.
Kuruluşundan bu yana Türkiye'nin dört bir yanında eğitimden sağlığa, kültürden spora kadar 120'den fazla kalıcı eser yaptıran Sabancı Vakfı'nın eğitim alanındaki en büyük eseri, yenilikçi ve özgün eğitim modeli sunan Sabancı Üniversitesi'dir.
Bugüne kadar sağladığı on binlerce burs ve binden fazla ödül ile başarılı bireyleri teşvik eden Sabancı Vakfı, ayrıca kültür ve sanatın yaygınlaşması amacıyla çeşitli festivallere ve etkinliklere destek olmaktadır.
Sabancı Vakfı, "Toplumsal Gelişme Programlarıyla" sosyal meselelerin çözümüne katkıda bulunmayı amaçlayan sivil toplum kuruluşlarına hibe desteği vermektedir.
Vakıf bugüne kadar yaptığı çalışmalarla, Türkiye'nin dört bir yanında milyonlarca insanın hayatına olumlu katkıda bulunmuştur.
Sabancı Üniversitesi Hakkında:
Sabancı Üniversitesi 1,26 milyon m2 alana kurulu, en son teknolojiyle donatılmış eğitim ve araştırma merkezlerine sahip genç bir vakıf üniversitesidir. Ülkemizde öğrencilerin kendi lisans programlarını seçme özgürlüğüne sahip olduğu tek üniversitedir. Ana eğitim dili İngilizce olan Sabancı Üniversitesi’nde, akademik etkinlikler üç fakülte çerçevesinde yürütülmektedir: Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF), Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) ve Yönetim Bilimleri Fakültesi (YBF). Yüksek lisans programları, öğrencileri kariyer odaklı alanlarda ve/veya araştırma alanında hazırlamak üzere tasarlanmıştır. Kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve diğer yükseköğrenim kurumlarıyla yakın ilişkiler kuran Sabancı Üniversitesi, Avrupa Kalite Yönetim Vakfı (EFQM) üyeliğine kabul edilen Türkiye’deki ilk eğitim kurumu olmuştur.
Su Gender Hakkında:
Resmi olarak 2015’te merkez niteliği kazanan Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender), çalışmalarını 2006’dan beri sürdürüyor. 11 senedir toplumsal cinsiyet üzerine çalışmalar yürüten Merkez, Mor Sertifika ve Cins Adımlar gibi ana faaliyetlerine ek olarak, Dicle Koğacıoğlu Makale ve Şirin Tekeli Araştırma Ödülleri gibi programlarıyla da alandaki birikimin taşıyıcılığını üstleniyor. Merkez, bu faaliyetlerin yanı sıra; birçok alana dokunan uluslararası konferans, panel, söyleşi, yetişkin eğitimi gibi etkinliklerle de, toplumda bu alanda ihtiyaç duyulan dönüşüme destek oluyor.