DOSTLUĞUN 60. YILINDA KARDEŞ ÜLKE; GÜNEY KORE
1950’de Kuzey Kore birliklerinin Güney Kore'ye saldırmasıyla, Güney Kore ile Türkiye dostluğunun temelleri de atılıyor.
Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından, 9-16 Kasım 2017 tarihleri arasında düzenlenecek olan 7. Malatya Uluslararası Film Festivali çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Hem uzun hem de kısa metrajlı film dalında ulusal ve uluslararası yarışmaların başvuruları sürerken programın yarışma dışı bölümleri de belirlenmeye başladı.
7. Malatya Uluslararası Film Festivali, Türkiye ve Güney Kore arasındaki bağın kurulduğu Kore Savaşı’nın 60. yıl dönümü münasebetiyle programında gerek festivallerde aldıkları ödüller gerekse uluslararası dağıtımda aldıkları övgülerle son yıllarda yükseliş gösteren, yaşanan büyük toplumsal yıkımın, dehşetin küllerinden doğmuş ve bugün büyük yapımlara imza atan Güney Kore sinemasından en yeni örneklere yer verecek.
“Dostluğun 60 Yılı” başlıklı bu bölüme seçilen ilk iki film Güney Kore sinemasının ustalarından Hong Sang-soo’yu 2017’nin en gözde yönetmeni kılan On the Beach at Night Alone / Bamui haebyun-eoseo honja ve The Day After / Geu hu oldu.
“Hyeongje-ui nala” / “Kardeş Ülke” Güney Kore –Türkiye Dostluğu
1950’de Kuzey Kore birliklerinin, Kore yarımadasının tamamına komünizmi kabul ettirmek için Güney Kore’ye saldırmasıyla başlayan Kore Savaşı, Güney Kore Türkiye dostluğunun da temellerini oluşturuyor.
Kore Savaşı’na ilk birlik gönderen ülkelerden biri olan Türkiye, Ekim 1950’den Ağustos 1954’e kadar Kore’de kaldı ve Güney Kore ile aynı cephede yer alarak bu iki ülke arasındaki dostluğu başlatmış oldu.
Festivallerin vazgeçilmez yönetmeni; Hong Sang-soo
Kim Ki-duk, Bong Joon-ho ve Park Chan-wook misali hepsi birbirinden çok farklı tarzlara sahip ustalar yetiştiren günümüz Güney Kore sinemasında Hong Sang-soo farklı bir yere sahip. Üslubunun yalınlığı ve insan ilişkilerine dayalı senaryoları nedeniyle Fransız usta Eric Rohmer ile, üretkenliği ve mizahı nedeniyle Woody Allen ile kıyaslanan Hong, Güney Kore’nin en zarif ve en Batılı yönetmeni sayılıyor.
1996 yılında Domuzun Kuyuya Düştüğü Gün / Dwae-ji-ga U-mul-ae Bba-jin Nal adlı filmiyle edindiği hayran kitlesini sinema dilindeki sadeleşmeye rağmen 21 yıldır arttırarak koruyan Hong’un filmleri Berlin, Cannes, Venedik başta olmak üzere A sınıfı festivaller tarafından adeta kapışılıyor. 2010’lu yıllara ivme arttırarak giren, 2012’den bu yana her yıl ikişer film yapmaya başlayan Hong, bu yıl da üç uzun metrajlı filmle boy gösterdi. Özel hayatında yaşadığı ve ülkesinde tabloidlere yansıyan deneyimlerden yola çıkarak senaryolarını yazdığı üç filmden ilki olan Gece Sahilde Tek Başına / Bamui haebyun-eoseo honja Berlin Film Festivali’nde başrol oyuncusu Kim Min-hee’ye En İyi Kadın Oyuncu dalında Gümüş Ayı kazandırdı.
Cannes Film Festivali ise Hong’un The Day After / Geu hu adlı filmini yarışmaya seçerken, 2016 yılında Cannes’da festival sırasında çabucak çekilen La caméra de Claire’e de yarışma dışı yer verdi. Hong Sang-soo ve oyuncusu Kim Min-hee ‘nin aşk, ilişkiler, kıskançlık ve ihanet üzerine sorular soran filmleri arasında yer alıyor. Genellikle otobiyografik öğeler taşıyan filmlerinde Hong, etkileyici kadın karakterinin yanında duruş sergileyerek bir kez daha alışıldık erkek davranışlarına eleştiri okları yöneltiyor.
7. Malatya Uluslararası Film Festivali’ni takip edecek sinemaseverler 09-16 Kasım tarihleri arasında Berlin’in soğuk kışı kadar melankolik Gece Sahilde Tek Başına’yı ve insan ruhunun çelişkilerini ve gelgitlerini yansıtan The Day After’ı izleme fırsatı bulacak.