Bayhan, programın açılışında okuduğu Gözlerimi Arıyorum şiiriyle, gözleri buğulandırdı.

“İnsanlar da şehirlerin içerisinde şehirleşirler. Şehirler de insanlarla birlikte insansı bir yapı alırlar.”diyen Bayhan, şehirlerin de bulunduğu konum ve barındırdığı marka insanlarla değer kazanıp markalaşacağını, şehirleri şereflendirenin taşları, süsleri, nakışları v.s. değil içinde yaşayan renkli insanlar olduğunu ifade etti.

Bayhan, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıyla yeni bir çağın açıldığını, Başbakanlığı döneminde ise belediyelerin karşılaştığı zorlu mevzuatı değiştirerek yerel yönetimlerin önünü açtığını ifade etti.
Görevde bulunduğu her dönemde fetihle başlayan İstanbul’un ruhunu mekânlara yansıtmaya çalıştıklarını sözlerine ekleyen Bayhan, bunun en güzel örneğinin de Panorama 1453 Tarih Müzesi olduğunu söyledi.

Bayhan, insanlar arasındaki iletişimi sağlayan en önemli öğenin dil olduğuna da dikkat çekerek, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin kuruluşu ile ilgili de konuştu.

İstanbul Milletvekili Sayın Ekrem Erdem Bey’in büyük fedakârlıklarla bu derneğin kurulmasını sağladığını ve onun engin teşkilat tecrübesiyle kısa sürede on beş şubeye ulaştığını ifade etti.

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin Türkiye’nin dil ve edebiyatına yön veren ve kültürel alanda faaliyet gösteren en önemli sivil toplum kuruluşlarından oluğunu sözlerine ekledi.

Bayhan Genel Başkanı olduğu Şiir Derneği ile ilgili ise dernek, şairler derneği değil, şiir sevenlerin derneği olduğunu, Şiir sevgisinin olduğu her yerde Şiir Derneği’nin de olacağını söyledi.

Darülaceze’nin iyilik kültürünün kadim temsilcisi olduğunu, bu düşüncenin 19. Yüzyılın sıkıntılı, zorlu, puslu atmosferinde geliştiğini, muhteşem, bir o kadar da dünyanın en güzel iyilik hareketi olduğunu ifade ettikten sonra, “cennet mekân Abdülhamid Han misyonunun en güzel örneği Darülaceze Müessesesi’dir. Abdülhamid Han, yetimlerin, kimsesizlerin sokaklarda kalmasına dayanamayarak, kendi parası yetmeyince şahsi eşyalarını dahi müzayedelerde satarak bu yerleşkeyi bina ederek, din, dil, ırk farkı gözetmeksizin kimsesizlerin kimsesi olduğunu gösterdi. Son dönemde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlanan; kilise, havra ve camisiyle bu hoşgörü ve hayır kurumunun Bakanımız Sn. Fatma Şahin’in geniş vizyonuyla çağın en gözde mekânları arasına girecektir”. dedi.

Bayhan, “eskiden Avrupa’ya gittiğimizde keşke bunlar gibi olsak diyorduk, son on yılda Başbakanımız Sayın Erdoğan’ın muhteşem yönetimiyle gerçekleştirilen icraatlarla iyi ki bunlar gibi değiliz demeye başladık.”diyerek sözlerini tamamladı.
Program sonuna kadar Bayhan, Niyazi Gedik’le birlikte şiir düeti yaparak gönül iklimlerine hitap etti.

Güncelleme Tarihi: 06 Ağustos 2012, 10:12